Ağır silah değil paintball silahıydı

İŞTE İSRAİLLİ ASKERLERİN DAYAK YEDİĞİ ANLAR

İSRAİL KENDİNİ BU GÖRÜNTÜLERLE SAVUNUYOR / WE B TV  

İŞTE YARDIM GEMİSİNE SALDIRI ANI / WEB TV

MAVİ MARMARA'DAN SON GÖRÜNTÜLER / WEB TV    

Hürriyet’e konuşan Leibovich, haftalarca hazırlandıkları bu operasyonda çatışma beklemedikleri için komandolara ağır silahlar verilmediğini söyledi. “Peki ya o görüntülerdeki silahlar neydi o zaman?” sorusuna yanıtı ise “Onlar paintball (boyalı) silahlardı. Ateşlenen silahlar ise kendi savunmaları için yanlarına verilen kişisel tabancalarıydı” oldu. İşte baskının İsrail Ordu Sözcüsü ağzından ayrıntıları:  “Bir model gemi üzerinde helikopterlerle tatbikat yapıldı. Donanma komutanı, 6 gemilik filoda sivillerin olduğunu vurgulayarak komandoların bu bilinçle hareket etmeleri için brifing verdi. Hatta siviller olduğu için komandolara paintball (Boyalı) silahları verdik. Boyalı silahlar heybetli göründükleri için caydırıcı özellik taşır. Ceplerinde ise kendi kişisel savunmaları için tabancaları vardı. Operasyondan önce Mavi Marmara telsizle 5 kere uyarıldı. Gemiyi durdurma teklifimizi ret ettiler. Saat 4’ü biraz geçe operasyonu başlattık. İki helikopter ve her helikopterde 14’er komandomuz vardı. Plan iki ip indirip eşzamanlı olarak iki helikopterden de birer komando indirmekti. Ancak sarkıtılan iki ipten birini gemidekiler antene bağlayınca plan ilk burada bozuldu. İki helikopterdekiler de tek ipten inmeye başladı. İlk komandoyu ele geçirdiler. 2’nci ve 3’üncü iner inmez bıçaklandı. 4’üncü komando arkadaşlarının yaralandığını görünce tabancasını ateşledi. Direniş ve saldırı görmeselerdi kişisel tabancalarını kullanmayacaklardı.”

Farklı kovanlar var

“Türk Adli Tıp’ının yaralılarla ve ölülerle ilgili açıklamasını gördüm. Komandoların tabancalarındaki kurşunlar normal kurşundur. Fakat biz gemiyi ararken farklı boş kovanlar bulduk. Bizim kullandığımız silahlara ait olmayan. Hangi silahlar olduğu ve onların nerede olduğunu bulamadık çünkü gemide silah yoktu.”

Büyükelçinizi bekliyoruz

MAVİ Marmara gemisine baskının ardından Türk-İsrail hükümetleri arasındaki gerilim hükümetler arasındaki temasları sıfır noktasına çekti. Krizin ilk gününde (31 Mayıs) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun telefonla görüştüğü İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’la yaptığı sert telefon konuşmasının ardından iki ülke arasındaki ilişkiler sadece diplomatlar aracılığıyla sürdürülüyor. İki ülkeyi siyasi olarak bekleyen zorluklara rağmen, İsrail, diplomatik ilişkilerin en üst düzeyde devamından yana. İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yigal Palmor, Büyükelçi Gabby Levy’yi Türkiye’den çekmeyi ya da temsil seviyesini düşürmeyi düşünmediklerini açıkladı. Palmor, danışmalar için Türkiye’de bulunan Büyükelçi Oğuz Çelikkol’un da bir an önce geri dönmesini beklediklerini söyledi. Palmor özetle şöyle dedi:
Diyalog için önkoşul
İsrail, Türkiye’deki temsil seviyesini düşürmeyi düşünmüyor. Bize göre iki ülke de diplomatik olarak en yüksek düzeyde temsil edilmeye devam etmeli. Bu diyalog için önkoşul. Buradaki diğer Türk diplomatlarıyla birlikte çalışıyoruz ama hiçbir şey bir büyükelçinin yerini tutamaz. Umuyorum aramızdaki görüş ayrılıklarını gidermeyi başaracağız. Türk Büyükelçisini bir an önce geri bekliyoruz. Açıkladığımız terörle bağlantılı kişiler listesinden sonra Türk hükümetinden gelen ‘Madem teröristtiler niye bıraktınız’ açıklamalarına çok şaşırdık.