117 yıllık cinayetin sırrı çözüldü: Stanford Üniversitesi'nin kurucusu Jane Stanford’ın gizemli ölümü...

Güncelleme Tarihi:

117 yıllık cinayetin sırrı çözüldü: Stanford Üniversitesinin kurucusu Jane Stanford’ın gizemli ölümü...
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 07, 2022 09:20

ABD'nin en prestijli eğitim kurumlarından Stanford Üniversitesi'nin kurucusu ve ilk kadın girişimci Jane Stanford bundan tam 117 yıl önce şüpheli bir cinayete kurban gitti. Peki etkileri günümüze kadar ulaşan faili meçhul cinayetin ardındaki kirli ilişkiler ağı nasıl çözüldü? Üstü örtülen fakat fısıltılarla bugüne ulaşan cinayeti kimler planladı? İşte cinayetin ardındaki gerçekler...

Haberin Devamı

Jane Stanford’ın 117 yıl önce kurban gittiği cinayetin üzerindeki sır perdesi aralanıyor. 20'nci yüzyılın başlarında “erkeklerin dünyasında” tek başına mücadele veren bir kadın olan Stanford, 1905 yılında öldürülmüş, aradan geçen onlarca yıla karşın cinayetin gizemi çözülememişti.

Peş peşe uğradığı suikast girişimlerinden sağ kurtulan, hayatını eğitim alanında reform çalışmalarına vakfetmiş ilk kadın girişimci ve ABD üniversitelerindeki ilk kadın mütevelli heyeti başkanı olan Stanford’ın ölümü, ülkede geçtiğimiz günlerde raflarla buluşan "Who Killed Jane Stanford?" isimli kitap sayesinde bir kez daha gündeme geldi.

Jane Stanford, ABD’nin Kaliforniya eyaletinde altın arayıcılığı döneminde büyük bir sermaye biriktiren ve Güney Pasifik Demiryolu şirketinin yöneticisi olan eşi Leland’ın ölümüyle aile şirketini ve üniversiteyi tek başına yönetmek zorunda kalmıştı. Peki şüpheli ölümünün ardında kim veya kimler vardı? Efsanelerle ve komplo teorileriyle anılan cinayetle ilgili gerçekler bugüne kadar nasıl gizli kaldı?

Haberin Devamı

117 yıllık cinayetin sırrı çözüldü: Stanford Üniversitesinin kurucusu Jane Stanford’ın gizemli ölümü...

117 YIL ÖNCE HAWAİİ’DE GERÇEKLEŞEN FAİLİ MEÇHUL CİNAYET

Yaptıklarıyla ve kurucusu olduğu üniversite ile dünya için önemli bir rol model olabilecek olan Jane Stanford, 1900’lerin başlangıcında sevilmeyen bir figürdü. Eğitimli oluşu, güçlü kişiliği, mücadeleci yapısı ve liderlik vasıflarının yanı sıra, Amerikan üniversitelerinde karma eğitimi savunması onu erkeklerin dünyasında istenmeyen kişi haline getirmişti.

ABD'li tarihçiler cinayeti uzun yıllar boyunca büyük ölçüde göz ardı etti. Ancak, Stanford'ın korkunç ölümü yazarlar ve polisiye tutkunları için hep bir merak konusu oldu. 

1905 yılının Ocak ayında ölümden son anda kurtulan ve kaçtığı Hawaii’de bir otel odasında cansız bedeni bulunan kadının dramatik hikâyesinin üzeri adeta örtülmüştü.

İLK SUİKASTTEN SAĞ ÇIKTI AMA…

28 Şubat 1905'te sığındığı Honolulu'da başından geçenleri düşünen Jane Stanford, kendisini öldürmeye çalışanların kim olduğunu bulmaya çalışıyordu.

Haberin Devamı

Güney Pasifik Demiryolu şirketinin yöneticisi olan ve aynı zamanda Kaliforniya senatörlüğünü üstlenen hayat arkadaşı Leland Stanford’ın ölümünün üzerinden on yıl geçmişti. Şirketle ilgili kritik kararlar alan, Stanford Üniversitesi'ni ayakta tutmaya çalışan Jane, mütevelli heyeti tarafından üniversiteyi ekonomik açıdan zor duruma sokmakla suçlanıyordu.

Bu da yetmezmiş gibi üniversitenin ilk rektörü olan ve “ari ırk” görüşüne sahip David Starr Jordan ile okulun yönetim politikaları üzerine ciddi fikir ayrılıkları yaşıyordu.

117 yıllık cinayetin sırrı çözüldü: Stanford Üniversitesinin kurucusu Jane Stanford’ın gizemli ölümü...

Birkaç ay önce yaşadığı zehirlenme girişiminden son anda kurtulan Stanford, kendisini öldürmek isteyenlerden kaçmak için geldiği Honolulu'daki Moana Oteli'nde rahat bir nefes alacağını düşünüyordu.

Haberin Devamı

Stanford, şubat ayının son gününde güneşli gökyüzünün ve okyanusun camgöbeği mavisinin eşliğinde yaptığı keyifli piknik ile rahatlamıştı. Özel sekreteri Bertha Berner, o gün Stanford'ın moralinin yüksek olduğunu, araba yolculuğunda şarkılar söylediğini ve Hawaii’den sonra gidecekleri ülkelerle ilgili planlarını anlattığını söylemişti.

Otele döndüklerinde biraz dinlenmek için odasına çıkan Stanford, birkaç saat sonra lobiye konuklarıyla sohbet etmeye indi. Keyifli bir günün ardından akşam yemeğine geçen gruba katılan Stanford, hafif bir şeyler atıştırdıktan sonra akşam 8’de odasına gitmek için izin istedi. Kendisini takip eden sekreteri Berner'den odasına karbonatlı bir maden suyu getirmesini istedi.

Haberin Devamı

Birkaç saat sonra cansız bedeniyle karşılaşıldı. Hayatını kaybetmeden hemen önce, “Ne korkunç bir ölüm” diye haykırışının duyulduğu ileri sürülmüştü.

‘CİNAYET, KOMPLOLARIN GERÇEK OLABİLECEĞİNİ KANITLIYOR’

Jane Stanford'ın ölümü, başarılarıyla isminden söz ettiren üniversitenin tarihinde bir dipnottan ibaretti. Nitekim ilk cinayet girişiminin ardında kimin olduğunu gerektiği gibi araştırılmamıştı bile.

Tarihçi yazar Richard White “Who Killed Jane Stanford?” isimli kitabına “Gerçeküstü komplo teorileri çağında, Jane Stanford'ın faili meçhul cinayetinin üstünün örtülmesi komploların oldukça gerçek olabileceğini kanıtlıyor” ifadesiyle giriş yapıyor.

Adeta bir dedektif titizliğiyle kaynakları yeni baştan tarayan White, araştırmasında bir labirentin içine girdiğini söylüyor. Yol boyunca çeşitli engeller ve bilinmezlerle karşı karşıya gelen yazar, Stanford cinayetinin arka plânındaki ürkütücü ayrıntılarla karşılaştıkça dosyanın aydınlatılmama nedenlerini teker teker açığa çıkarıyor.

Haberin Devamı

117 yıllık cinayetin sırrı çözüldü: Stanford Üniversitesinin kurucusu Jane Stanford’ın gizemli ölümü...
Leland, Jane ve 15 yaşında hayatını kaybeden oğulları Leland Jr. Stanford.

CİNAYETİN ARKASINDAKİ KORKUTAN DENGELER

Aslına bakılırsa cinayetin aydınlatılmasında en önemli rolü oynayan çalışmayı 2003 yılında Stanford Üniversitesi'nden nöroloji profesörü Robert W.P. Cutler gerçekleştirmişti. Cutler’ın kaleme aldığı "Jane Stanford'ın Gizemli Ölümü" adını taşıyan kitapta Hawaii'de gerçekleştirilen otopsiyle elde edilen toksikoloji raporlarına geniş yer ayrılmıştı.

Cutler, daha 19 yıl önce cinayetin azmettiricilerini tespit etmişti fakat bunu kitabına eklemekten geri durdu. Cutler'ın açtığı yoldan ilerlediğini söyleyen White, cinayetin perde arkasında 1900’ler San Francisco'sunun siyasi dengelerinin, güç mücadelelerinin ve skandallarının olduğunu ileri sürüyor.

Bugün birkaç tarihçi ve bilim insanının çalışmaları sayesinde Stanford'ın ölümü bir nebze daha aydınlandı. Dava resmi olarak çözülmemiş olsa da Stanford'ın büyük olasılıkla öldürüldüğü ve suçlunun kendisine en yakın isim olduğuna inanmak için bugün her zamankinden daha fazla sebep var.

117 yıllık cinayetin sırrı çözüldü: Stanford Üniversitesinin kurucusu Jane Stanford’ın gizemli ölümü...

‘KALİFORNİYA’NIN BÜTÜN ÇOCUKLARI BİZİM ÇOCUKLARIMIZ OLACAK!’

Jane Stanford, 1900’lü yıllarda San Francisco'daki güç dengelerinin tam ortasında yer alıyordu.

22 yaşında Leland Stanford ile evlenen Jane, eşine her koşulda yardımcı olan ve onun “demiryolu baronu” haline gelmesinde büyük emekleri olan bir eşti. Çiftin ilk çocuğu anne olmak isteyen Jane’e kısırlık teşhisi konulduktan 18 yıl sonra doğacaktı.

1868 yılında dünyaya gelen Leland Stanford Jr. büyüyen bir imparatorluğun tek varisiydi. Özel eğitimler alıyor ve dünyayı dolaşıyordu.

Leland Stanford, Jr. 1884 yılında daha 15 yaşındayken İtalya’nın Floransa kentine yaptığı gezi sırasında tifoya yakalandı ve kısa sürede hayatını kaybetti. Bu olay üzerine aile adeta yıkıldı.

Perişan haldeki Leland, oğullarının adını taşıyacak bir okul kurmak istedi ve bu kararını eşine "Kaliforniya'nın bütün çocukları bizim çocuklarımız olacak!" sözleriyle aktardı. 

Leland Stanford Junior Üniversitesi 1891'de açıldı. Leland Stanford ise 21 Haziran 1893 yılında ani bir kalp krizi sonucunda hayatını kaybetti. Oğlunu ve kocasını toprağa veren Jane, aile işletmeleriyle tek başına ilgilenmek durumunda kaldı. 

117 yıllık cinayetin sırrı çözüldü: Stanford Üniversitesinin kurucusu Jane Stanford’ın gizemli ölümü...
Leland ve Jane, Stanford Üniversitesi'nin açılışında... Fotoğraf: Alamy

EŞİNİN HAYATINI KAYBETMESİ SONRASI DÜŞMANLARI ARTTI

Daha önce Kaliforniya valisi olarak görev yapmış olan Leland Stanford, hayatını kaybetmeden hemen önce Senato adaylığına olmaya hazırlanıyordu. Kampanya çalışmasında rüşvetler dağıtan Leland başarılı iş insanı kimliğini de koruyordu. Fakat bu süreç Stanford ailesinin kirli ilişkiler ağının içine çekilmesine yol açmıştı.

Bu ilişkiler Leland Stanford öldükten sonra da devam etti. Jane Stanford üniversitenin kontrolünü fiilen ele geçirmişti ama üniversite yönetimi ondan hoşlanmıyordu. Stanford'ın üniversiteyi kötü yönettiğini ileri süren mütevelli heyeti, okulun ciddi bir mali kriz yaşadığını söylüyordu. Heyet üniversiteyi bir süre için kapatmak istese de Stanford buna karşı çıktı.

Jane Stanford’ın en büyük özelliği kadınların üniversite eğitiminde erkeklerle eşit haklara sahip olması gerektiğine dikkat çekmesiydi. Bunun olabilmesi için nüfuzunu kullandı; erkeklerle çevrili akademi ve bilim dünyası için bu karınlarına saplanan bir bıçaktı! Kaynaklar kadının birçok öğrenci tarafından sevildiğini ama üniversite hocaları ve yöneticileri tarafından sevilmediğini gözler önüne seriyordu.

ÜNİVERSİTE SONUNU MU GETİRDİ?

Bir diğer kötü özelliği ise yakın çevresinin dahi Stanford’dan illallah etmesiydi. Kendisine yakın insanları kontrolü altına almayı seviyor, onları zorluyor ve istediğini yapmayanlara karşı da bir hayli hırçın davranıyordu.

Los Angeles Times'da yayımlanan bir yazıda Jane Stanford’ın rakiplerini gaddarca yok eden biri olduğu ileri sürülüyordu. Çalışanlarından tam bir itaat bekliyordu ve hepsini canından bezdirebiliyordu.

En büyük rakibi üniversitenin rektörü David Starr Jordan’dı. Okulu ayakta tutabilmek için hükümetten ödenek alınması gerektiğini savunan Jordan’a karşı çıkan Stanford, taşınmazlarını, mücevherlerini satarak servetini okula hibe etti.

117 yıllık cinayetin sırrı çözüldü: Stanford Üniversitesinin kurucusu Jane Stanford’ın gizemli ölümü...
Time dergisi, David Starr Jordan'ı Haziran 1931 yılında kapağına taşımıştı. 

Bunun üzerine Jordan’ın sarf ettiği “Bir üniversitenin geleceği tek bir kişiye bağlı; iyi bir kadının aşkı” sözleri husumeti daha da artırdı.

İkili arasında üniversite politikası üzerine de ciddi tartışmalar başlamıştı. Jordan, bilimsel çalışmalara ağırlık verilmesini istiyor, Stanford ise sanat eğitimini merkeze alıyordu.

1905’e gelindiğinde Stanford'dan cüretkâr ve tehlikeli bir adım gelmişti: Üniversite yönetim kurulu üyeleri ile tek tek görüşerek Jordan'ı görevinden almak için girişimlerde bulunmak.

Stanford'ın etrafındaki düşmanları günden güne artıyordu ama o bu durumdan habersizdi.

İÇECEĞİ SUDAN STRİKNİN ÇIKTI!

Stanford, 14 Ocak 1905 gecesi geçirdiği soğuk algınlığı nedeniyle erkenden yatağa girdi. Yatmadan hemen önce oda hizmetçisi Elizabeth Richmond'ın başucuna koyduğu sudan bir yudum aldı. Fakat suda bir tuhaflık vardı, tadı acıydı. Aniden aklına birileri tarafından zehirlenmiş olabileceği geldi. Suyu tükürdü ve kusmaya başladı.

İki çalışanını hemen yanına çağırdı. Birilerinin kendisini öldürmek için harekete geçtiğini o zaman anladı. Ertesi gün su test için laboratuvara gönderildi. Gelen sonuçta içinde ölümcül bir zehir olan “striknin” olduğu yazılıydı.

Bu sonuçlar karşısında şoke olan Stanford arkadaşına yazdığı mektupta, “Çevremde bulunanlardan hangisi böyle bir intikam yolunu seçer? Kim bana bu kadar büyük bir öfke besliyor? Şaşkınım ve hatta dehşete düşmüş durumdayım” ifadelerini kullanmıştı.

İLK CİNAYET TEŞEBBÜSÜNÜN ÜSTÜ ÖRTÜLDÜ

Hayatının tehlikede olduğunu anlayan Stanford hemen bir tekneye atlayarak San Francisco’yu terk etti. O okyanusun ortasında ilerlerken Rektör Jordan bir açıklama yapacak ve zehirlenme olayını reddederek şöyle konuşacaktı:

“Gerçek şu ki, Bayan Stanford’a zatürre teşhisi kondu. O da doktorunun daha sıcak bir iklime gitmesi tavsiyesine uyarak yola çıktı. Ancak gitmeden önce bana başından geçen bir olayı anlattı. Birkaç ay önce, kendisine tuhaf bir tadı olan maden suyu verilmiş, ancak şüphelendiği için içmediğini söyledi. Diğer yandan kendisini zehirlemek için bir girişimde bulunulduğunu bir an için bile düşünmediğini de söyledi. Ben de aynı şekilde düşünüyorum…”

Dolayısıyla Stanford'ın birkaç hafta sonra Hawaii’deki otel odasında maden suyu içtikten sonra zehirlenerek hayatını kaybetmesi hayli ilginç bir tesadüftü.

117 yıllık cinayetin sırrı çözüldü: Stanford Üniversitesinin kurucusu Jane Stanford’ın gizemli ölümü...
Jane Stanford'un çalışanları: Özel sekreteri Bertha Berner, hizmetlisi Elizabeth Richmond ve Bertha Berner'in nişanlısı Albert Beverly.

OTOPSİ RAPORUNU KİM DEĞİŞTİRDİ?

Yazar Richard White, Hawaiili yetkililerin hızla cinayeti araştırmaya başladığını ve Stanford'ın cansız bedenini otopsiye aldıklarını belirtti. Yetkililerin şüphelendiği gibi cinayet striknin zehirlenmesinin sonucuydu.

Stanford’ın öldürülme sebebi para olamazdı çünkü kadın tüm mülkünü önceden üniversiteye bağışlamıştı. Bu nedenle şüphelilerin bazı hoşnutsuz çalışanlar olabileceği belirtiliyordu.

Olayın hemen ardından Rektör Jordan özel doktoruyla birlikte Hawaii’ye gidip Stanford'a otopsi yaptırdı. Bu ikinci otopsinin sonucunda zehre rastlanmadı. Elindeki doktor raporunu sallayarak basının karşısına çıkan Jordan, “Bayan Stanford’un doğal sebeplerle öldüğünü hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde netleştirdik” demişti.

Ölüm sebebi ile ilgili konuşan Jordan, “Bayan Stanford’un öğle saatlerinde çıktığı piknikte çok sayıda tatlı tükettiği ve bunun hayatını kaybetmesine yol açtığı ortada” ifadesini kullanmış, Stanford'ın özel sekreteri Berner da hikâyeyi kelimesi kelimesine doğrulamıştı.

Jordan'ın San Francisco polisini ve gazetelerini cinayetin peşine düşmekten uzak tutmak için girişimlerde bulunduğunu belirten White, kimsenin rektörden şüphe etmediğini de ekliyor.

POLİS KATİLİ BULMAK İÇİN DEĞİL CİNAYETİ ÖRTBAS ETMEK İÇİN ÇALIŞTI

Jane Stanford'ın gizemli ölümü ile ilgili soruşturma San Francisco'ya taşındı. Davayı Jordan ile yakın ilişkiler içinde olan bir savcı devraldı. Polis yetkilileri ise davada “sıfır” delil bulunduğu için oldukça mutluydu. Takip eden yıllarda, depremler, yangınlar ve taşınmalar esnasında Stanford ailesine ait birçok kayıt ortadan kaldırıldı. Soruşturma kayıtları da silinip gitti.

San Francisco polisinin katili bulmak için değil, cinayeti örtbas etmek için çalıştığını söyleyen White, rektörlük koltuğunu kaybetmek üzere olan Jordan’ın bu davada baş şüpheli olduğunu belirtiyor.

100 yıl boyunca üstü örtülen dava fısıltılarla günümüze ulaştı. 2003 yılında Robert W.P. Cutler davanın üzerine giderek, pek çok ayrıntıya ulaştı ve Stanford’ın öldürüldüğünü açıkladı.

Daha önce rektör Jordan'ın arkasında, Leland Stanford'ın siyasi düşmanlarının olduğuna işaret edilmişti. Cutler’ın bulguları ardından araştırmalar yoğunlaştırıldı.

CİNAYETİN ARKASINDAKİ ÜÇ KİŞİ

Davayı Cutler’dan devralan White kitabında, cinayeti Jordan’ın planladığını, sekreter Berner'ın cinayeti işlediğini yazıyor.

Stanford tarihçilerinden olan White, eksik veya çarpık materyaller nedeniyle vakayı birkaç şüpheliye indirmeyi başardığını da belirtiyor.

Cinayetin arka planındaki karanlık ellere ilişkin çok sayıda şüphelinin bulunduğunu da hatırlatan White, dosyanın daha kapanmadığını hatırlatıyor.

BAKMADAN GEÇME!