Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Pazar günü milletimiz 15 Temmuz'un adeta bedelini ödetecektir"

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Pazar günü milletimiz 15 Temmuzun adeta bedelini ödetecektir
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2017 23:45

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Pazar günü milletimiz 15 Temmuz'un adeta bedelini ödetecektir"

Haberin Devamı

Mehmet İlkay ÖZER/İSTANBUL, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan katıldığı 15 Temmuz Şehit Yakınları ve Gazileri Programı'nda, "6 Nisan bu ülkede kaostan, krizden, darbeden beslenenlere vurulan en büyük şamar olacak. 16 Nisan, Türkiye'de kalıcı
istikrarın müjdecisi olacak. 16 Nisan, şehitlerimizin uğruna canlarını verdiği mücadeleyi zaferle taçlandırmanın adı olacak. 16 Nisan, yeni ve büyük Türkiye'nin müjdecisi olacak" dedi. 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu'nda Milli İrade Platformu tarafından organize edilen "15 Temmuz Şehit Yakınları ve Gaziler Programı"na katıldı. Erdoğan'a eşi Emine Erdoğan da eşlik etti. Erdoğan programa katılan vatandaşların bazılarının bebeklerini kucağına alarak sevdi. Daha sonra burada bir konuşma yapan Erdoğan, konuşmasına Erzurum'un selamlarını getirdiğini ileterek başladı. Milli İrade Platformuna teşekkür eden Erdoğan,"Her birinize büyük ve güçlü Türkiye idealini sahiplendiğiniz, 16 Nisan'da istikrardan, özgürlükten ve demokrasiden yana duruş sergileyeceğiniz için şimdiden şükranlarımı sunuyorum." dedi.Milleti, bayrağı, vatanı, ezanı, devleti için hayatlarını feda eden şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, Bakara Suresi'nde "Allah yolunda öldürülenlere asla ölüler demeyiniz. Bilakis onlar diridirler, fakat siz bunu anlayamazsınız." denildiğini aktardı ve gazilere de minnettarlığını ifade etti.

Salonda bulunanların, kendisi 15 Temmuz'da çağrı yaptığında genç yaşlı, kadın erkek demeden Türkiye'nin meydanlarını doldurduğunu anlatan Erdoğan, "Havalimanına indiğimde orada on binlerce kişi varken, orada bütün o geceyi
yönetmeye başladığımızda birileri geldi bana, 'Az önce VIP'ten birileri geldi, geçti' dedi. Şaşırdım. Ya olur mu? 'Bir darbe girişiminde bulunulursa, tankların önünde ilk defa ben dururum' diyen birisidir bu adam dedim. 'Yok, yok' dedi, gitti. Şimdi görüyoruz ki tankların önünde ışıldaklı bir araçla görüşmeler yapılıyor ve ondan sonra o araca binip bir yere gidiyor. Şimdi onu da öğreniyoruz ki meğerse kendi ifadesiyle Bakırköy Belediye Başkanının evine gitmiş. Oteller de kapalıymış, otellere girememiş. Hani sen 'Tankların önüne önce ben çıkarım' diyordun? Onu da geç. 'Madem ki Cumhurbaşkanı geliyor, eğer beni haberdar etseydi ben de onu beklerdim' diyor. Ben tüm Türkiye'ye çağrımı yaptım, halkım meydanlara
indi. İşte millet burada, kendisi nerede. İşte tankların üzerine yürüyenler burada, kendisi nerede?" diye konuştu.

"ESASINDA ASIL KAVGAYI PERDE GERİSİNDEKİ GÜÇLERLE VERİYORUZ"
Erdoğan, "Bizler 30 yıl bu ülkede, bölücü terör örgütlerinin yanında bunları üzerimize salan odaklarla mücadele ediyoruz. 14 yıldır bizler Başbakan olarak, Cumhurbaşkanı olarak bu terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Esasında asıl kavgayı perde gerisindeki güçlerle veriyoruz. Almanya'da bu güçlerle mücadele ediliyor, Belçika'da, Hollanda'da, İsviçre'de, İsveç'te bunlarla mücadele ediliyor." dedi.

"PAZAR GÜNÜ MİLLETİMİZ, 15 TEMMUZ'UN ADETA BEDELİNİ ÖDETECEKTİR"
O gece hiç çekinmeden tankların altına kendisini atanların olduğunu aktaran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Niye? Az önce İstiklal Marşı'nı okuduk. İstiklal Marşı'nda ne diyor? 'Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın/Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın/ Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın/Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.'. Kendini vatana, millete ve dine adamış olan gençler yılmadılar. 'İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür./İmansız olan paslı yürek sinede yüktür.' Bir tarafta iman, inanç, aşk var, öbür tarafta imansız olarak ellerindeki bütün o modern imkanlarla, F16'larla, tanklarla, silahlarla kendi vatandaşının üzerine yürüyenler vardı. Kim galip geldi? F16'lara kul olanlar
değil, Allah'a kul olanlar galip geldi. Pensilvanya'dan talimat alanlar değil, aklını kiraya verenler değil, Hakk'a kul olanlar galip geldi. Vaka bu, gerçek bu. Bakıyorsunuz, paramparça oluyor ama o yine hak bildiği yolda yürüyor. İnşallah aynı şekilde bu süreci başarıyla devam ettireceğiz. Yılmak yok. İşte pazar günü bunun bir kırılma noktasıdır. Pazar günü milletimiz, 15 Temmuz'un adeta bedelini ödetecektir. Bir tarafta Kandil var 'hayır' diyor. Bir tarafta İmralı var 'hayır' diyor. Bir tarafta Pensilvanya var 'hayır' diyor. 'Kişi sevdikleriyle beraber haşr olunacaktır.' Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Mesele burada. Bunu kimse sağa sola çekmesin. Kim, kimle yürüyorsa onunla beraberdir. Bunların yolu, istikameti belli. Bu ülkeyi bölmek, parçalamak isteyenler ne diyor? Hayır. Onlarla beraber gidenler 'hayır' diyor."

"20 AYDA 10 BİN 500 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLMİŞTİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölücü terör örgütünün 1984 yılından beri hunharca katlettiği insanların çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğunu belirterek,"Bu pazar, aynı zamanda benim Kürt kardeşlerimin de bir sınavıdır, imtihanıdır. Artık kimse 'bizi tehdit ediyorlar, korkutuyorlar' diyemez. Türk Silahlı Kuvvetleri, polisimiz, güvenlik korucularımız Güneydoğu'da, Doğu'da bunların tehdit ettiği yerlerde, onların sırtındadır. 20 ayda 10 bin 500 terörist etkisiz hale getirilmiştir." dedi.

"PARLAMENTODAN BANA GELDİĞİNDE BEN BUNU ONAYLARIM"
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon programında yaptığı konuşmaya değinerek, şunları söyledi: "Geçenlerde çıktı bir televizyonda diyor ki ana muhalefetin başındaki zat, 'Darbe girişimini Cumhurbaşkanı ile Başbakan örtbas etmek istiyor.' Utan, utan. Sen danışıklı dövüşle oradan kaçıp gittin. Şu anda cezaevlerinde binlerce
kişi var ve bunları yürütme organı olarak içeri alan kim? Sen misin? Şu anda bunlar yargıda mı? Yargıda. Yargılanıyorlar. Akıbetleri ne olacak? Yargı kararını verecek. Ağırlaştırılmış müebbetten tut, müebbete kadar her şey var. 16 Nisan karar günüdür. Niye bunu söylüyorum? Şimdi Bay Kemal diyor ki 'Ben katillerin idamından yanayım.' Sayın Bahçeli 'Ben idamdan yanayım.' Sayın Yıldırım o da 'Ben de yanayım' diyor. Ben diyorum ki anayasal bir değişiklik gerektirdiği için bu karar çıktığı anda, Parlamentodan bana geldiğinde ben bunu onaylarım. Zira bu, şehitlerimizin katillerini bizim affetme yetkimiz yoktur. Ha Parlamentodan çıkmadı, o zaman benim tavsiyem şu; bugün Erzurum'da söyledim. Diyorum ki; nasıl pazar günü halk oylamasına gidiyorsak, bununla ilgili de halk oylamasına gideriz, millete gideriz, millet kararını versin. George, Hans, Helga ne der benim derdim bu değil. Ahmet, Hasan, Ayşe, Fatma, Allah ne der ben buna bakarım."

"ÖRGÜTÜN KARANLIK YÜZÜNÜ BİR KEZ DAHA GÖRDÜK"
DEAŞ denilen vahşi örgütün canlarına kıydığı insanların neredeyse tamamının Müslüman olduğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Bunlar ne diyor? 'Biz de Müslümanız'. Sen nasıl Müslümansın? Bu katil sürüleri sadece masumlara kast etmiyor. Aynı zamanda bölgede İslam namına, medeniyet, tarih, kültür adına ne varsa, onları da yok etmeye çalışıyor. Bölücü örgüt DEAŞ da camilere, kütüphanelere, ilim, irfan yuvalarına saldırıyor. En son çukur eylemlerinde bölücü örgütün karanlık yüzünü bir kez daha gördük. Hiçbir sebep yokken, kazdıkları çukurlarla Kürt kardeşlerimin hayatlarını zindana çevirdiler. Şimdi o çukurlara onları gömüyoruz. Bölgedeki kardeşlerimizin evlerinin altından tüneller kazarak, sokaklarını bombalı barikatlarla doldurarak en büyük zararı yine bu insanlara verdiler. Diyarbakır'daki Kurşunlu Camisi'ini tahrip etmek için neler yaptıklarını daha dün gibi hatırlıyoruz. Biz bir ölür bin diriliriz. Kurşunlu Camisi'ni, kurşunlayabilirsiniz ama şimdi biz 5 tane Kurşunlu Cami büyüklüğünde dev bir camiyi Diyarbakır'a yapıyoruz."

"BU HAİNLERİ ÜZERİMİZE SALANLARIN HEDEFİ, TÜRKİYE'DEN VE AZİZ MİLLETİMİZDEN 1071'İN, 1453'ÜN, 1915'İN, 1923'ÜN HESABININ SORULMASIDIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ'nün 15 Temmuz'da şehit ettiği kişilerin bu ülkenin evladı olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti: "Sözüm ona birbiriyle çatışan, görünüşte birbirlerinin düşmanı olan bu örgütlerin hedeflerinin aynı olması  tesadüf olabilir mi? Her üç terör örgütünün de namlusunu bize doğrultması sadece tevafuk mudur? Elbette değildir. Örgütlerin ismi, iddiaları farklı olsa da hedefleri Türkiye ve bu millettir. Bu hainleri üzerimize salanların hedefi, Türkiye'den ve aziz milletimizden 1071'in, 1453'ün, 1915'in, 1923'ün hesabının sorulmasıdır. FETÖ, denilen ihanet çetesinin saldırılarını bu süreçten ayrı görenler, yanıldıklarını bilmelidirler. 40 yıldır beslenip, büyütülen FETÖ, Gezi olaylarının başarısız olmasından sonra, Pensilvanya'nın yularını ellerinde tutanlar tarafından sahaya sürülmüştür. Örgüt önce 17-25 Aralık'ta yargı ve emniyetteki militanları aracılığıyla darbe teşebbüsünde bulunmuştur. Bu girişim 30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinde bizzat milletimiz tarafından sandıkta akamete uğratılmıştır. Örgüt bu kez, 15 Temmuz gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki unsurlarını harekete geçirmiştir. O gece yaşananlar sadece kalleş bir darbe girişimi değildir. Aynı zamanda FETÖ eliyle vatanımızı işgal girişimidir."

"DARBECİLERİN RADARLARI KILIÇDAROĞLU'NU ALGILAMIYOR"
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ana muhalefetin başındaki zat, o gece yaşananlara 'Kontrollü darbe' diyor. Aslında o geceki hadislerin bal gibi darbe teşebbüsü olduğunu kendisi de biliyor. Ey Kılıçdaroğlu, 7 Ağustos'ta Yenikapı'ya niye geldin? Ben seni çağırdığımda önce olumsuz cevap verdin. Sonra baskı üstüne baskı, son anda geleceğini bildirdi. Geldiğinde meydanda böyle konuşmuyordun. Aradan bir hafta 19 gün geçti 'Yenikapı ruhu bitmiştir.' dedin. Sen, Yenikapı ruhunu anlamadın ki böyle bittiğini veya bitmeyeceğini anlayasın. Düşünün, ülkemizin birçok yerinde insanlarımız o saatlerde çıplak elleriyle darbecilere direniyor. Ellerinde silah yok. Ellerinde bayrak var. İmanı var. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü üzerinde tanklar vatandaşlarımıza ateş ediyor. Genelkurmay Başkanlığı önünde vatandaşlarımıza kurşun sıkılıyor. İnsanların üzerine tanklar sürülüyor. Ama bu zat, oradaki tankların arasından rahatça geçip, kendini Bakırköy'e atabiliyor. 12 dakika kiminle telefonda görüştün ey Kılıçdaroğlu? Açıkla bakalım. Demek ki darbecilerin radarları Kılıçdaroğlu'nu algılamıyor. Yaptıkları ortadayken hicap duyup milletten özür dilemek yerine utanmadan sıkılmadan '15 Temmuz kontrollü darbe' diye iftira atıyor. İnsanda biraz haya olur, edep olur. Madem direniş göstermedin bari o gece canlarını ortaya koyanlara saygı duy. Madem sözünün eri olamadın. Bari o gece tankların üzerine çıkan kahramanları iftiralarınla incitme. Ne demişler, 'Mert direnir, namert kaçar.' Zaten darbecilere direnmek herkesin harcı değil. Biz bu zatın asıl karın ağrısını çok iyi biliyoruz. Bu zat, oturduğu kontrollü koltuğun diyetini ödüyor. Bu zat, o gece darbecilere verdiği sözü yerine getiriyor. Bunun için FETÖ'nün avukatlığını ve borazanlığını, gönüllü sözcülüğünü yapıyor."
Kılıçdaroğlu'nun dile getirdiği iddiaların hiçbirinin kendisine ait olmadığını belirten Erdoğan, iddiaların tamamının 15 Temmuz'da suçüstü yakalan FETÖ'nün paçayı kurtarmak için servis ettiği iftiralar olduğunu söyledi. Erdoğan, Pensilvanya'nın senaryo yazdığını, ana muhalefetin de bunu sahnelediğini dile getirerek, "Pensilvanya emrediyor, bunlar anında uyguluyor. Gazi Mustafa Kemal bunları görse, kurucusu olduğu partinin Pensilvanya'nın partisine dönüşmesine herhalde çok üzülürdü." dedi.

"16 NİSAN, KALICI İSTİKRARIN MÜJDECİSİ OLACAK"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan'daki halkoylamasının çok önemli olduğunu vurgulayarak; "İnşallah 16 Nisan'da sadece ülkemizdeki yönetim sistemini değiştirmeyeceğiz. Aynı zamanda darbeci zihniyetle de hesaplaşacağız. Bu hesaplaşmaya var mıyız? 27 Mayıs'la, 12 Eylül'le, 28 Şubat'la hesaplaşacağız. Bunlara var mıyız? Hepsinden önemlisi 15 Temmuz ihanetiyle hesaplaşacağız. Buna var mıyız? Bütün bu tahribatların izini silerken aynı zamanda her yıl 10 yılda bir darbelere zemin hazırlayan köhne yapıyı da tedavülden kaldıracağız. 16 Nisan bu ülkede kaostan, krizden, darbeden beslenenlere vurulan en büyük şamar olacak. 16 Nisan, Türkiye'de kalıcı istikrarın müjdecisi olacak. 16 Nisan şehitlerimizin uğruna canlarını verdiği mücadeleyi zaferle taçlandırmanın adı olacak. 16 Nisan yeni ve büyük Türkiye'nin müjdecisi olacak. Mevlana Hazretleri 'Güneş herkesin üzerine eşit doğar ama gül başka leş başka kokar.' diyor. İnşallah, 16 Nisan Türkiye'nin üzerine doğan, aydınlık bir günün müjdecisi olurken tüm terör örgütlerinin de defterinin dürüldüğü gün olacak. Siyasi tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olacak 16 Nisan'da sizlerden çok güçlü bir destek  bekliyorum. Sizlerin evet oylarınıza hem darbecilere hem de cuntacıların avukatlarına hak ettikleri cevabı vereceğinize inanıyorum. Buradan öyle bir ses verelim ki Kandil'deki terör ağları duysun, buradan öyle bir haykıralım ki Pensilvanya şarlatanın ödü patlasın. Öyle bir coşkuyla söyleyelim ki Türkiye düşmanı çevrelerin elleri ayaklarına dolansın."
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!