CHP’den ‘Başbakanı anonsa' soru önergesi
Güncelleme Tarihi:
Özlem DOĞAN/ KONYA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2006 16:43
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Mevlana'nın 733'üncü Vuslat Yıldönümü Etkinlikleri'nin son günü olan Şeb-i Arus’ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı anons eden sunucu Başbakanlık Basın Müşavirliği'nde görevli Fatih Öznur'un kullandığı ifadeler hakkında, TBMM’ye soru önergesi verdi.
Kart, Başbakan Erdoğan tarafından yanıtlanmak üzere TBMM'ye verdiği önergede, “Sunuş yapan kişi Başbakan'ı anons ederken Mevlana’nın değerlerine saygısızlık yapmıştır. Bir anlamda Mevlana değerlerine ihanet edilmiştir” dedi.
Kart, Mevlana törenlerinin hoşgörü, anlayış ve evrenselliğin en üst düzeyde egemen olduğu siyasi popülizm ve propagandanın yapılmadığı özellikler taşıdığını hatırlattı. Atilla Kart, hiçbir siyasi parti ve liderin, bugüne kadar Mevlana törenlerinde siyasi propaganda nitelikli tavır içinde olmadığını anlatırken şöyle dedi:
“Hiçbir lider böyle bir girişime tenezzül etmemiştir. Herkes bu konuda azami dikkat ve özen içinde olmuştur. Ancak, 17 Aralık 2006 tarihinde yapılan törenlerde maalesef bir skandal yaşanmıştır. Sunucu görevini üstlenen kişi, Sayın Başbakan'ı kürsüye davet ederken, ‘O geliyor, o. Açılın, beri durun. Müjdeler olsun. Müjdeler olsun milletimize. O geliyor, o. Yanında güzel günlerle, yüzü apaydınlık, ak pak O geliyor. İftiharımız, Başbakanımız geliyor. Recep Tayyip Erdoğan geliyor’ diyerek Mevlana anlayışı ve özünü kavramaktan ne kadar uzak olduğunu göstermiştir. Mevlana değerlerini ve felsefesini kavrayamadığını göstermiştir. Mevlana değerlerine saygısızlık yapmıştır. Bir anlamda Mevlana değerlerine ihanet edilmiştir.”
Başbakan Erdoğan'ın kamu açılışlarında benzer şekilde anons edildiğini ileri süren CHP'li Kart, “Bu tablo, kamu yönetimi yapılanması ve anlayışının, Türkiye'de geldiği tıkanmayı ve düzeysizliği göstermektedir. Mevlana törenlerini siyasete alet etmeye tenezzül eden bu anlayış ve bu anlayışı himaye eden, geliştiren siyasi yaklaşımlar, esasında Mevlana’nın değerlerine de uzak olduklarını göstermişlerdir” diye devam etti. Atilla Kart, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan şu soruların yanıtını vermesini istedi:
“Her şeyden önce sunuş yapan kişi kimdir? Bu kişi hangi kurumda görev yapmaktadır? Eğitim ve kariyeri nedir? Kamu görevi yürüttüğü anlaşılan bu kişinin, bir siyasi partinin amigoluğunu yaparak, Mevlana törenlerinin saygınlığına gölge düşüren bu davranışlarını neden görmezden geliyorsunuz? Neden himaye ediyorsunuz? Böyle bir yönetim anlayışı, sonuçta, devletin tüm kurum ve kavramlarının partileşmesi süreci ve sonucunu yaratmaz mı? Bu süreci özellikle mi yaratmak istiyorsunuz? 2007 yılında yapılacak etkinliklerde, nasıl bir takvim ve program uygulanacaktır? Bu konudaki hazırlıklar hangi aşamadadır? Bu çalışmalarla ilgili olarak nasıl bir komite oluşturulmuştur? Törenlerin ve etkinliklerin içeriğinin değiştirileceği yolundaki haberler doğru mudur?”
Kart, Mevlana törenlerinin hoşgörü, anlayış ve evrenselliğin en üst düzeyde egemen olduğu siyasi popülizm ve propagandanın yapılmadığı özellikler taşıdığını hatırlattı. Atilla Kart, hiçbir siyasi parti ve liderin, bugüne kadar Mevlana törenlerinde siyasi propaganda nitelikli tavır içinde olmadığını anlatırken şöyle dedi:
“Hiçbir lider böyle bir girişime tenezzül etmemiştir. Herkes bu konuda azami dikkat ve özen içinde olmuştur. Ancak, 17 Aralık 2006 tarihinde yapılan törenlerde maalesef bir skandal yaşanmıştır. Sunucu görevini üstlenen kişi, Sayın Başbakan'ı kürsüye davet ederken, ‘O geliyor, o. Açılın, beri durun. Müjdeler olsun. Müjdeler olsun milletimize. O geliyor, o. Yanında güzel günlerle, yüzü apaydınlık, ak pak O geliyor. İftiharımız, Başbakanımız geliyor. Recep Tayyip Erdoğan geliyor’ diyerek Mevlana anlayışı ve özünü kavramaktan ne kadar uzak olduğunu göstermiştir. Mevlana değerlerini ve felsefesini kavrayamadığını göstermiştir. Mevlana değerlerine saygısızlık yapmıştır. Bir anlamda Mevlana değerlerine ihanet edilmiştir.”
Başbakan Erdoğan'ın kamu açılışlarında benzer şekilde anons edildiğini ileri süren CHP'li Kart, “Bu tablo, kamu yönetimi yapılanması ve anlayışının, Türkiye'de geldiği tıkanmayı ve düzeysizliği göstermektedir. Mevlana törenlerini siyasete alet etmeye tenezzül eden bu anlayış ve bu anlayışı himaye eden, geliştiren siyasi yaklaşımlar, esasında Mevlana’nın değerlerine de uzak olduklarını göstermişlerdir” diye devam etti. Atilla Kart, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan şu soruların yanıtını vermesini istedi:
“Her şeyden önce sunuş yapan kişi kimdir? Bu kişi hangi kurumda görev yapmaktadır? Eğitim ve kariyeri nedir? Kamu görevi yürüttüğü anlaşılan bu kişinin, bir siyasi partinin amigoluğunu yaparak, Mevlana törenlerinin saygınlığına gölge düşüren bu davranışlarını neden görmezden geliyorsunuz? Neden himaye ediyorsunuz? Böyle bir yönetim anlayışı, sonuçta, devletin tüm kurum ve kavramlarının partileşmesi süreci ve sonucunu yaratmaz mı? Bu süreci özellikle mi yaratmak istiyorsunuz? 2007 yılında yapılacak etkinliklerde, nasıl bir takvim ve program uygulanacaktır? Bu konudaki hazırlıklar hangi aşamadadır? Bu çalışmalarla ilgili olarak nasıl bir komite oluşturulmuştur? Törenlerin ve etkinliklerin içeriğinin değiştirileceği yolundaki haberler doğru mudur?”