Çevre

Güncelleme Tarihi:

Çevre
Oluşturulma Tarihi: Ocak 03, 2001 00:00

Hazırlayan Ali KAYADİBİ
Haberin Devamı

Öfkeli yıllar

Niyetim, yeni yıla girerken eski yılın muhasebesini yapmak değil. Çevremize yaptığımız baskıyı azaltmak, doğayla akraba olabilme duyarlılığına sahip olmak için bir çağrıda bulunmak istiyorum.

İNSAN hafızası iyi şeyleri kaydetmeye, olumsuz şeyleri atmaya daha yatkın. Çevreyle ilgili unuttuklarımızın çoğu karşımıza hep kabus olup çıkıyor. İnsanın geçmişinden bir anıyı belleğinde taşıyamaması, o toplumun alzheimeridir. Ne acı bir unutkanlık hastalığı!

HÜRRİYET yazarı Doğan Hızlan, 5 Mayıs 1999 tarihli yazısında, ‘‘Türkiye bu gidişle kakavan, zümrüt-ü anka kuşlarının yaşadığı bir çöle dönüşecek, belleksizler, ruhsuzların karantinaya alındığı bir sahraya...’’ diyor.

KİŞİLİĞİN, hafızadan başka tutunacak dalı yok. İnsanı, insan yapan şey hafıza. Geçmişe sünger çekerek, geleceğe yön vermek olanaksız. Unutmamalı, unutturmamalıyız.

Unutacak mıyız?

EGE'nin topraklarına hayat veren Gediz ve Menderes Nehirleri'ni, akarsuların kirlenmesini, mavi sularda dans eden kızıl alevlerin yaktığı ormanları, kaybolan toprakları, Yatağan Termik Santralı'nı, dağları eriten taş ocaklarını, cennet koyları kirleten balık çiftliklerini, betona dönüşen kıyıları, kentleri görünmez yapan hava kirliliğini, nesli tükenen yaban hayvanlarını ve daha birçok çevre sorununu unutacak mıyız?

GEÇEN yılı değerlendirenlerin iz bırakan olaylar arasında çevre felaketlerine yer vermemesi büyük eksiklik. İnsan çatışmasından kaynaklanan ilginç olayların, günü yaşamak isteyenler açısından pratik değeri var. Oysa, doğanın öfkesi yıllarca, yüzyıllarca kalıcı izler bırakıyor. Doğayla barış olmadıkça, yeni bin yılların daha iyi olacağı garantisi asla olamaz.

GELECEK bilimcileri (futuristler), insanın doğayla ilişkisine önem veriyor. Daha fazla tüketimin çevrenin daha çok kirlenme anlamı içerdiği temasını işliyor. Tüketimin, uygarlığın ölçüsü kabul edildiği günümüzde, ‘‘Global düşün, ancak lokal hareket et’’ gibi değişim prensibiyle uyum içinde olması gerekir.

YİTİRİLENLERİ gözden geçirirken, çevremize bakmayı unutmamalıyız. Umudun gerçekleşmesi, unutmamanın değişmez koşuludur. Daha ahenkli ve güzelliklerden kurulu bir dünyada yaşamak unutmayanların hakkıdır. Unutmamalı. Unutturmamalı!

Yeşil dünya

YAŞAM alanında herşeyin yeşil olması, o rengin değerini unutturur mu? Bence bu sorunun yanıtı, ‘‘Bin kere hayır!’’ Karadeniz'e ilk defa gittiğimde bu soruyu Temel'e sordum. Daha doğrusu, ‘‘Burası ne kadar yeşil!’’ diye hayretimi ifade ettim. Temel'in yanıtı, ‘‘Ne kadar yeşil ki?’’ oldu. Onun adı gerçekten Temel'di. Fıkraların kahramanı Temel'in aynı soruya yanıtı, ‘‘Ağaçlardan göremiyorum ki!’’ olmuş. Yeşili değerini varken bilmemekten daha tehlikelisi, yok olduktan sonra da fark etmemektir. Yeşil örtü giderek kalkıyor. Farkına varmak için uzaklara gitmeye gerek olmamalı. Bu fotoğrafı, yeri geldiğinde bu köşede yayınlamak için 2000 yılının 10 Nisan'ında Almanya'da çektim. Deklanşöre basarken, kare planı yapmadan. Münster yakınlarında bir yer. Orada her yer yeşil. Yeşil dünyanın içindeyken farkında olmak güzel şey!

Doğa savaşçısı

YENİ bir yıla ıslak çimler üzerinde, ay ışığının altında sımsıcak bir yürekle girebilmenin sonsuz hazzını tattım. Hepimizin gökyüzünde aynı ay ışığı vardı o gece. Bir ben gördüm onu. Karanlıklardan kurtuluşun bir tek yolu vardı. Onu izledim. Kentlerdeki baz istasyonlarından uzak, ulu çınarların gövdesine yaslanıp, ruhumu çepeçevre saran gerçek mesajı bekledim. Sadece ben okudum: ‘‘Seni, sen yapan hayvanları korumandır. Senin dışındaki herşeyi insanca sevmendir. En çok sevdiğin şey de, seni unutmayacaktır.’’ Çiçek açmış yıldızları gördüm ardından. Hepsine bir dilek astım. Binlercesine umudumu bağladım. Ay ışığında yeni yılın umutları daha parlaktı. Siz de görebilseydiniz. Keşke!

Çevre prensibi

Dünya insanlar olmadan da yapabilir. Ancak, insanlar dünya olmadan yapamaz.

(Dünya Birincidir Prensibi)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!