BİSAM: Asgari ücret enflasyon karşısında mum gibi eridi

Güncelleme Tarihi:

BİSAM: Asgari ücret enflasyon karşısında mum gibi eridi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 05, 2017 15:03

BİSAM: Asgari ücret enflasyon karşısında mum gibi eridi

Haberin Devamı

İstanbul, 5 Haziran (DHA) - Birleşik Metal-İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) Mayıs 2017 Enflasyon ve Hayat Pahalılığı Dönem Raporu’na göre, alım gücü kaybı ette yüzde 6 sebzede yüzde 25’e ulaşan asgari ücret, "enflasyon karşısında mum gibi eridi".

BİSAM tarafından hazırlanan Enflasyon ve Hayat Pahalılığı Mayıs 2017 Dönem Raporu’nun sonuçlarına göre, TÜİK tarafından yüzde 11.72 olarak açıklanan yıllık enflasyon;

- kendi hesabına çalışanlar için yüzde 12.55,

- yevmiyelilerde yüzde 12.16 olarak gerçekleşti.

En yoksul yüzde 20’lik dilim için yıllık enflasyona yüzde 12.2 olurken,

-  en zengin yüzde 20’lik dilim için bu oran yüzde 11.73 düzeyinde kaldı.

Aylık enflasyonun en çok etkilediği kesim ise yüzde 0.61 ile gayrimenkul geliri ile geçinenler oldu. 

Enflasyonun toplumun her kesimine, yaptıkları harcamalara göre farklı olarak yansıdığına dikkat çekilen BİSAM Mayıs 2017 Enflasyon ve Hayat Pahalılığı Dönem Raporu’nda, gıda fiyatlarındaki artışın dar gelirliyi daha fazla etkilediği ve farklı gelir gruplarına ve statüye sahip olan kesimlerin, fiyat atışlarını farklı düzeylerde hissettiği vurgulandı.

Buna karşın tüm gelir grupları için tek bir Tüketici Fiyat Endeksi’nin açıklandığının dile getirildiği BİSAM raporunda, “Bunun bir sonucu olarak, yaşadığımız enflasyon resmi enflasyon ile uyumsuzluk gösteriyor” denildi.

“Enflasyon hesaplaması yoksullaşmayı gizledi”

Raporda, “BİSAM, TÜİK Tüketim Harcamaları İstatistikleri ve TÜİK Tüketici Fiyat Endeksi Harcama Gruplarına Göre Endeks Sonuçlarını kullanarak farklı gelir grupları için enflasyon hesaplaması yapıyor” görüşü savunuluyor. BİSAM hesaplamasına göre enflasyon çeşitli gelir ve tüketim grupları için farklı sonuçlar yaratıyor. Buna göre;
1)    Mayıs 2003-Mayıs 2017 dönemleri arasında genel TÜFE yüzde 210 artış gösterirken bu oran düzenli ücretlilerde yüzde 235, 
2)    Yevmiyeli çalışanlar için yüzde 253, 
3)    Emekli aylığı ile geçinenlerde yüzde 241,
4)    Nüfusun en yoksul yüzde 20’lik kesimi için yüzde 246 oldu. En zengin yüzde 20’lik dilim için ise enflasyon yüzde 231 olarak gerçekleşti. Buna göre enflasyon yoksulu daha fazla vurdu.

"Gizli yoksullaşma en yoksul yüzde 20 için yüzde 10"

BİSAM tarafından Mayıs 2003-Mayıs 2017 dönemlerine göre gizli yoksullaşma oranları da hesaplandı. Gizli yoksullaşma genel enflasyon rakamları ile farklı grupların enflasyonlarının arasındaki farktan kaynaklanan ve kayıtlara yansımayan yoksullaşma düzeyini ortaya koyuyor.
Buna göre son 14 yıllık dönemde (Mayıs 2003-Mayıs 2017) gizli yoksullaşmayı en yoğun olarak yaşayanlar, işteki duruma göre yüzde 12 ile “Yevmiyeliler”, mesleğe göre yüzde 11 ile “Nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar”, temel gelir kaynağına göre yüzde 11 ile “Diğer Transferlerle Geçinenler” oldu. Enflasyon nedeniyle yaşanan gizli yoksullaşma en yoksul yüzde 20 için yüzde 10 seviyesinde gerçekleşti. Buna karşın en zengin yüzde 20 için gizli yoksullaşma yüzde 6 oldu. 

 Asgari ücret alım gücü

Asgari ücret geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 7.9 artış göstererek AGİ (Asgari Geçim İndirimi) dâhil 1404 TL seviyesinde buna karşın enflasyon oranı resmi olarak yüzde 11.72 olarak gerçekleşti. Asgari ücret enflasyon karşısına alım gücünü bir yılda yüzde 3.4 seviyesinde kaybetti.

Asgari ücretin alım gücü kaybı sebzede yüzde 24.6 meyvede yüzde 16.7, katı ve sıvı yağlarda yüzde 3.2, ette yüzde 5.9, ekmek ve tahıllarda yüzde 0.3, süt, peynir ve yumurtada yüzde 0.6, ilaçlarda yüzde 10.5, kirada yüzde 1 kayıp yaşandı. Kayıp enflasyon hesaplamasından kaynaklı olarak mevcuttan daha düşük çıktı.

"Ücret kayıpları derhal giderilmelidir"

Raporun sonuç bölümünde şu görüşler dile getirildi:

“Enflasyondaki hareketler doğrudan doğruya alım gücüne etki eden bir role sahip. Kişinin kendi yaptığı harcama kalemlerindeki fiyat artışları (enflasyonu) ile resmi Tüketici Fiyat Endeksi arasındaki fark istatistiklere yansımayan bir yoksulluğa neden olmaktadır. Aynı zamanda sepete her yıl müdahaleye olanak tanıyan yöntem, sonuçların güvenilirliği açısından soru işaretlerine neden olmaktadır. Dar gelirli için ağırlığı son derece önemli olan kira ve gıdanın, sepetteki ağırlığının sistematik olarak azalması enflasyon verileri üzerinden yaşanan tartışmaları artırmaktadır. Ayrıca yüksek enflasyonlu günlere geri dönüş yaşandığı bu dönemde ücret kayıpları derhal giderilmelidir. Bu nedenle;

"Emek örgütlerinin katılımı ve denetimi sağlanmalıdır"

1)    Ücret artışlarında dar gelirlileri dikkate alınacak ayrı bir endeks oluşturulmalıdır.
2)    Toplum tarafından yaygın olarak kullanılmadığı halde, yüksek değer taşıdığı için enflasyonu önemi oranda etkileyen ürünlerin mal sepetindeki ağırlığı gözden geçirilmeli, teknolojik gelişmeye koşut olarak fiyatları sürekli olarak gerileyen ürünler, sepetten çıkartılmalıdır. 
3)    Her türlü sübjektif müdahaleye açık olan yıllık sepet değişiminden vaz geçilmeli. Sepetteki değişiklikler 5’er yıllık dönemler halinde gerçekleştirilmelidir. 
4)    İstatistik konseyinin kapsamı genişletilerek emek örgütlerinin katılımı ve denetimi sağlanmalıdır.
5)    Hükümetin TÜİK’e müdahalesi anlamına gelecek yaklaşımlardan ve söylemlerden uzak durulmalıdır.
6)    Enflasyon hesaplamasında araştırma kapsamında belirtilen unsurlardan kaynaklı olarak yaşanan gelir kayıpları giderilmelidir.
7)    Asgari ücrete yapılan artışın enflasyon verilerinin gerisinde kalmasından kaynaklı yaşanan kayıplar derhal giderilmelidir. 

(Grafik)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!