Gazi ve Fikriye biyografi mi? Gazi ve Fikriye romanı hakkında bilgiler

Güncelleme Tarihi:

Gazi ve Fikriye biyografi mi Gazi ve Fikriye romanı hakkında bilgiler
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2022 15:14

Gazi ve Fikriye biyografi mi sorusu pek çok kişinin araştırdığı konu olmaya devam ediyor. Sınavlarda ve bazı bilgi yarışmalarında gündeme gelen kitabın türü, okuyucular tarafından merak ediliyor. Peki, Gazi ve Fikriye biyografi mi? İşte, o konu hakkında detaylı bilgiler

Haberin Devamı

Gazi ve Fikriye kitabı tür olarak birden fazla türe dahil olabilmektedir. İşte, Gazi ve Fikriye kitabının türü hakkında bilgiler

GAZİ VE FİKRİYE KİTABI HANGİ TÜR, BİYOGRAFİ Mİ?

Gazi ve Fikriye filminin türü, Aşk Romanı, Tarihî Kurgu, Biyografik Kurgu olarak nitelendirilmektedir.

GAZİ VE FİKRİYE KİTABI ÖZETİ

Mustafa Kemal, Harbiye’de öğrenci iken, hafta sonu izinlerini üvey amcasının eşi olan, Makbule Hanımın evinde geçiriyordu. Fikriye’de o zamanlar küçük bir kızdı. Mustafa Kemal’e olan ilgisi de bu zamanlarda başladı. Mustafa Kemal Harbiye’den mezun olduktan sonra, görevleri nedeniyle uzun süre İstanbul’dan ayrı kalmıştı. Bu zaman aralığında Fikriye, onun hasretiyle başbaşaydı.

Mustafa Kemal, Milli Mücadele’yi başlatmak için, bazı fikirleri doğrultusunda İstanbul’a gelmiş, ilk iş olarakta Makbule Hanımların köşküne gitmişti. Makbule Hanım ve Fikriye O’nu göz yaşları içinde karşılamıştı. Fikriye büyümüş, güzel bir kız olmuştu. Mustafa Kemal’e olan ilgisini gizleyemiyordu. Mustafa Kemal’de bu ilginin farkına varmış, ama belli etmemiştir.

Mustafa Kemal, milli mücadele için Anadolu’ya geçmiş, Samsun, Amasya, Erzurum, Sivas derken, Ankara’ya gelmişti. Ulus’ta kalmaya başlamış, ve cumhuriyetin temellerini atmaya başlamıştı.

Fikriye ise biran önce aşık olduğu adamın yanına gitmek istiyordu. Mustafa Kemal’in Ankara’ya gidip,orda kalmaya başladığını duyunca, O’na haber gönderip, Ankara’ya gelmek istediğini belirtmişti. Olumlu cevap alınca dünyalar onun olmuş, hemen yola çıkmıştı.

Fikriye, Kurtuluş Savaşı yıllarında Mustafa Kemal’in en büyük yardımcısı olmuştu. Fakat hastalığa yakalanmış ve bitkin düşmüştü. Bunu paşasına belli etmemeye çaba sarfetmişti. Ancak savaş bittikten sonra, Mustafa Kemal bunu fark etmiş, ve tüm itirazlarına rağmen onu Almanya’ya, tedaviye göndermişti.

Bu süre içinde Mustafa Kemal, İzmir’de Latife adında biriyle tanışmıştı. Latife, kültürüyle Mustafa Kemal’i etkilemişti. Zaten kendisi de her genç kız gibi paşaya aşıktı. Bir süre sonra da evlenirler ve Çankaya’ya yerleşirler.

Evlilik haberini duyan Fikriye yıkılmış ve tedavisini yarıda kesip hemen Ankara’ya dönmüştür. Çankaya’ya gitmiş fakat Latife’nin engellemeleri sonucu paşasıyla görüşememişti. Bunun üzerine köşkten dönerken göğsüne tabancasını doğrultup intihar etmişti. Hemen hastaneye kaldırılmış ve kurtarılmış, fakat bu sefer de hastalığının ilerlemesi sonucu ölmüştür.
Mustafa Kemal, Fikriye’nin ölümüne çok üzülmüştü. Çünkü onun, kendisini ne kadar sevdiğini biliyordu. Yıllar sonra kardeşine şunu söyler: ”Beni iki kadın sevdi; biri kendim için, diğeri mevkiim için.”