Beşar: Babamla aramdaki fark büyük

Güncelleme Tarihi:

Beşar: Babamla aramdaki fark büyük
Oluşturulma Tarihi: Haziran 12, 2000 00:00

Haberin Devamı

Suriye’nin yeni lideri değişimin ilk sinyallerini veriyor

Hafız Esad'ın ölümüyle Ortadoğu'da yeni bir sayfa açılıyor. Altı yıldan beri iktidara hazırlanan Beşar Esad, ‘‘Babamla aramdaki fark büyük. Yeni nesil yeni fikirler istiyor’’ diyor. Beşar Esad'ın karşısındaki en büylük engel babası tarafından iki kez sürgüne gönderilen Rıfat Esad. Rıfat'ın cenazeye gelmesi durumunda Suriye'de ortalığın karışabileceği söyleniyor.

HAFIZ Esad'ın ölümü bekleniyordu... Mart ayı sonunda ABD Başkanı Clinton ile Cenevre'de buluşmaya gittiğinde yaşam süresinin bir gün ila iki yıl arasında olduğu söyleniyordu. Uzun yıllardan beri kan kanseriyle boğuşan Hafız Esad birkaç ay bile dayanmadı.

Şam'da iktidar koltuğunda bugün 34 yaşındaki Beşar Esad var.

Hafız Esad, yerine yetiştirdiği büyük oğlu Basil Esad'ın 1994 yılında bir trafik kazasına kurban gitmesinden sonra, tıp okuduğu Londra'dan apartopar Şam'a getirilen Beşar Esad'ın politik yetenekleri Ortadoğu uzmanları için bir soru işareti.

Kaderin garip cilvesi Beşar'ın önümüzdeki hafta 17 Haziran günü Baas Partisi'nin kongresinde, kendisine başkan yardımcılığı yolunu açacak üst düzey bir göreve getirilecekti.

Babasının ölümünün hemen ardından yapılan anayasa değişikliğiyle bir anda kendisini Şam'ın yeni lideri olarak bulan Beşar, bir süre önce Herald Tribune Gazetesi'ne verdiği demeçte şöyle diyordu: ‘‘Dışardan öyle görünmese de hırslıyım, disiplinliyim’’.

Ürdün Kralı 2. Abdullah, Fas Kralı Muhammed'in ardından Arap ülkelerinin yeni nesil genç liderlerinin arasına katılan Beşar, onlar gibi sıkça ‘‘değişimden’’ söz ediyor.

Yine Herald Tribune Gazetesine verdiği demeçten bir alıntı şöyle: ‘‘Uluslararası toplum gibi Ortadoğu bölgesi de sürekli değişiyor. Yeni nesil yeni fikirler istiyor. Benim babamla dedem arasındaki fark küçük bir farktı. O zamanlar yaşam böylesine hızlı değişmiyordu. Benimle babam arasındaki fark büyük. Benimle benden 10 yaş daha genç olanlar arasında da uçurum var’’

HER EVE İNTERNET

Görüldüğü gibi değişimden rahatlıkla söz eden genç lider gelecekte Suriye'nin daha açık bir toplum olmasını talep ettiğini de söylüyor aynı demecinde: ''Her eve bir İnternet girmeli. İlke olarak herkesin herşeyi görmesini isterim. Çünkü daha çok gördüğün sürece değişim şansını yakalarsın. Öğrenmenin sınırı yoktur''.

Yeni nesil Suriyeliler'in sosyal taleplerini karşılamaya hazır görünen Beşar Esad'ın bir süreden beri ekonomik reformlar için de baskı yaptığı biliniyor. Hatta başkanın oğlu sıfatıyla ekonomik reformlar için giriştiği ‘‘lobicilik’’ faaliyetlerinin sonucu yabancı yatırımcılara bazı kolaylıklar getirildi.

Beşar Esad'ın ülkesinde değişimden söz etmesini memnunlukla karşılayan politik gözlemcilere göre, genç lider Alevi elit tabakanın çıkarlarına fazla dokunmamak koşuluyla başarılı olabilir.

RIFAT CENAZEYE GELİRSE

Hafız Esad'ın ölümünden sonra en büylük soru işareti, iki kez sürgüne yolladığı kardeşi Rıfat Esad ile ilgili.

Önce 1986 yılında, ardından 1998 yılında Hafız tarafından sürgüne gönderilen Rıfat bilindiği gibi İspanya ve Fransa'da yaşıyor. Oğlu Somer Esad ise Londra'da başında olduğu ANN televizyon kanalıyla Esad rejimine karşı muhalefetini sürdürüyor.

Bir dönem Somer Esad ile birlikte çalışmış olan bir kaynağın verdiği bilgiye göre, halen ülkeye girmesi yasak olan Rıfat Esad cenazeye gelmeye kalkarsa ortalık karışabilir.

‘‘1986 yılında sürgüne gönderildikten sonra 1990'da annesinin cenazesine katılmak için Hafız'dan dönme izni kopartan Rıfat bu kez de aynı şeyi deneyebilir’’ diyen aynı kaynağa göre Rıfat Esad, Suriye'de oluşacak bir muhalefetin başına geçebilir. Telefonla görüştüğümüz aynı kaynak, 1982 yılında Hama'da Müslüman Kardeşlerin başlattığı ayaklanmayı 40 bin ölüyle kanlı bir şekilde bastıran Rıfat Esad'ın Müslüman Kardeşlerle dahi ittifak kurabileceğini iddia ediyor. Esad'ın ölümünden sonra Müslüman Kardeşler saflarında bir kıpırdanma olduğu ve örgütün politik reformlar talebiyle Beşar'a baskıya hazırlandığı dün aldığımız haberler arasındaydı.

1998 yılında başbakan yardımcılığı sıfatı elinden alınarak ikinci kez sürgüne gönderilen Rıfat Esad'ın, dört eşinden biri Suudi Arabistan Veliaht Prensi Abdullah'ın baldızı. Bu yüzden Suudi Arabistan başta olmak üzere Arap ülkeleriyle sıkı ilişkiler içersinde olan Rıfat'ın zaman zaman ABD ile temas kurduğu biliniyor.

Baba politik bir dehaydı

Hafız Esad'ın şimdiye en kapsamlı biyografisini kaleme alan İngiliz Patrick Seale'e göre Suriyeli lider gerçek bir politik dehaydı. İsrailli politikacıların, Suriye ile barış görüşmelerinde ilerleme sağlamak için görüşlerine başvurduğu Seale'e göre, Hafız'ın dehasının temelinde şu üç unsurda yatıyordu:

1- Herhangi bir engel yaratmak

2- Bunun sorumluluğunu başkalarına yıkmak

3- Engeli yoketmek için pazarlığa oturmak

Seale'e göre, Esad her zaman savunmada, köşeye sıkıştırıldığını anladığı zaman kaplan kesiliyordu. Sürekli bir sevgi ya da nefret diye kavramları asla yok, sadece geçici ittifakları vardı. Esad'ın bu yönleriyle ilgili ilginç iki anekdot şöyle:

1982 yılında Hama'daki dinci ayaklanmasının kanla bastırılmasından kısa bir süre sonra Esad'ın kalp krizi geçirmesinden yararlanan kardeşi Rıfat askerlerini sokağa salar. Esad, bunu duyar duymaz hasta yatağından fırlar, Rıfat'ın önüne dikilir ve şöyle der ‘‘İktidara karşı gelmek istiyorsun. Güzel ama iktidar benim ve işte karşındayım’’. Rıfat için o günden sonra uzun süreli bir sürgün dönemi başlar.

İkinci hikaye ise bir zamanlar Lübnan politikasının renkli simalarından olan ancak şimdi adı pek anılmayan Dürzi lider Velit Canpolat ile ilgili. Babası Kemal Canpolat'ın Hafız Esad tarafından öldürüldüğünü bildiği halde Velit Canpolat Suriye liderini ziyaret eder. Hafız Esad onun görür görmez ‘‘Tanrım babana ne kadar çok benziyorsun’’ diye bağırır. Sonra konuğuna doğru eğilerek seven bir tonla ‘‘Lütfen beni daha sık ziyarete gel’’ diye ekler. Kemal Canpolat'ı ortadan kaldıran Hafız'ın o sırada oğluna içten davrandığı su götürmez bir gerçektir.

İsrail: Suriye’de yakın bir tarihte kaos olmaz

Hafız Esad'ın ölümü, en fazla İsrail'de yankı uyandırdı ve kaygılara yolaçtı. İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz dünkü sayısında İsrail'in Esad'ın ölümünden sonra bu ülkeye karşı bir tehdit oluşturmadığını açıkca belirttiğini yazdı.

Yine Haaretz'e göre, Beşar'in yakın bir gelecekte barışla ilgili babasından farklı bir tutum izlemesi beklenmiyor. Bununla birlikte İsrail'de özellikle barış süreci konusunda Ortadoğu'da yeni bir sayfanın açıldığına ilişkin kanı mevcut.

Telefonla görüştüğümüz Bar İlan Üniversitesi Besa Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkan Yardımcısı Barry Rubin, Suriye'nın yapması gereken iki şey olduğunu söylüyor: Beşar Esad'ı desteklemek ve Lübnan'da fazla gürültü çıkartmamak. Rubin'in ‘‘Suriye kaosa sürüklenebilir mi’’ sorumuza verdiği yanıt şöyle: ‘‘Beşar'ın önünde 12 ila 18 aylık bir süre var. Bu süre içinde kendisini güçlü bir lider olarak kanıtlamak zorunda. Ancak bunu yapamaz ve ülkesinde zayıf bir lider olduğu imajını yaratırsa tehlike var. Nüfusun yüzde 14'ünü oluşturan Alevilerin onu desteklemeleri, etrafında kenetlenmeleri şart çünkü aksi takdirde herşeylerini kaybedebilirlir’’. Rubin'e göre yakın bir gelecekte kaos tehlikesi yok ancak Beşar, güçlü çıkmazsa, Alevi elitin generaller aracılığıyla sesini yükseltmesi ve darbe yapması mümkün.

Rubin, Suriye için şimdi iktidar sorunun birinci sırada geldiğini bu yüzden İsrail ile barışın bir süre için ertelenebiliceği görüşünde.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!