Başbakan Binali Yıldırım'dan önemli açıklamalar

Güncelleme Tarihi:

Başbakan Binali Yıldırımdan önemli açıklamalar
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2017 16:11

Başbakan Binali Yıldırım Almanya'ya yaptığı ziyaretin dönüş yolunda konuştu. Referandum'dan Rakka'ya kadar çok önemli açıklamalar yaptı.

Haberin Devamı


Pence görüşmesinden sonra Amerika'nın yaptığı açıklamada IŞİD'in yenilgiye uğratılması konusunda çabaların hızlandırılması belirtiliyor. Bunun dışında ne var?

Doğru bu konuşuldu. Biz üç husus dile getirdik. Birincisi ABD'nin, IŞİD ile mücadelesi bunların pkk'nın kuzeni dedikleri bizim şubesi dediğimi, aynısı dediğimiz pyd ypg unsurlarıyla deaş mücadelesi doğru bir yöntem değil. Bir terör örgütüyle bir başka terör örgütünün yok edilmeye çalışılması doğru değil. Dolayısıyla bu işin stratejik ortaklığa nato ortaklığına yakışır şekilde yürütülmesi gerekir. Onların da bu hassasiyetimizi dikkate alacaklarını düşünüyorum.

ikincisi, FETÖ elebaşının geri verilmesi meselesi " Mesele hukuki ama anlaşmalarımıza uygun olarak çok ciddi bir şekilde ele alacağız" denildi. Bu bizim için yeni bir durum. Önceki yönetim bu yargının işi diyerek kestirip atıyordu. Dolayısıyla burada yeni bir anlayış var. Ben de bu sorun çözülmediği sürece Türklerin ABD algısı düzelmez , bu algıyı olumluya çevirmek için mutlaka ciddi bir adım atılması lazım dedim.

Üçüncüsü DEAŞ ile mücadelede El Bab'dan sonrası için de varız dedik. Ama tabii terör örgütlerinin işin içinde olmaması şartıyla. Zannederim, değerlendirecekler ve bir karar verecekler.

ABD - Rakka konusunda YPG'yi dayatırsa Türkiye ne yapar? Tek başına mı hareket eder?

Ben öyle bir izlenim edinmedim. Bir değerlendirme sürecindeler, sonucu görmemiz lazım.

Münbiç ile ilgili niyetimiz çok net. Münbiç PYD unsurlarından temizlenmeli. Bunu DEAŞ'tan ayrı değerlendiriyoruz. ABD'nin bize bu konuda taahhüdü var. Ama yerine getirmedi.

Dün yapılan açıklamada, sanki Rakka'da Türkiye sadece operasyona taktiksel destek verileceği gibi algılandı. Böyle mi?

Rakka'da, El Bab'da uygulayacağımız mücadele stilimiz neyse aynısı olacak. Bölgede zaten ÖSO'ya destek veren askeri unsurlarımız var. Muhtemelen onlar destek verecekler.

Abd yönetimiyle yeni bir sayfa açıyoruz. New Day (Yeni bir gün) diyorlar.

ABD açıklamasında İran'ın tehdit oluşturduğu ifadesi var. Ne diyorsunuz?

Yanlızca iran değil, başka ülkeler de var bölgede. Amaç Suriye'de Irak'ta bir ülkenin nüfuz üstünlüğü sağlaması olmamalı. Amaç suriyelilerin kendi kaderlerini belirleyeceği, kendi yönetimlerini oluşturacağı bir çözüm sağlamak olmalı. İran bizim tarihi komşumuz. Aramızdaki ilişkilerde inişler, çıkışlar oldu ama burada bir konuda hoşnutsuzluğumuz var. Burada mezhep öne çıkartılırsa bu zarar verir. Mezhep savaşları avrupada bulunduğumuz ülkede almanya'da tarihte 12 milyon insanın hayatına mal oldu.

Ortadoğu'da Suudi arabistan, körfez ülkelerinde de rahatsızlık var?

Evet onların güvenlik açısından hassasiyetleri var. Ama iran köklü geleneği olan bir devlettir. Bölge ile ilgili yapıcı katkılarını bekleriz. Ama nüfuz alanının genişletilmesi gibi durumlar olursa endişeleniriz.

Astana sürecini İran ile birlikte başlattı Türkiye. Fakat İran'da bir tatminsizlik mi var?

Yok. Astana Cenevre'ye bir alternatif değil, ilk adım. Ateşin, kanın durdurulması daha sonra BM dahil bütün tarafların dahil edileceği kalıcı bir siyasi çözüme verilecek. Bir süreç olmalı.

Bazı taraflar Suriye'de federatif bir çözüm öneriyorlar. Hatta burada PYD'ye bir yer öneriyorlar. Moskova'da Kürt konferansı düzenleniyor. Türkiye'nin tavrı nedir?

Ne konferansı düzenlenirse düzenlensin. Bizim nazarımızda PYD terör örgütüdür. Kürtlerle PYD'yi birbirine karıştırmamak lazım. Kürtler, Suriye'nin yerleşik nüfusu. Suriye'de bütün etnik grupların söz söyleme hakkı var. Bizler toprak bütünlüğünü önemsiyoruz. Yaşanan kaostan PYD'nin avantaj sağlaması söz konusu olmamalı. Suriye'de yönetimin hangi modelle olacağı henüz ortada yok. Suriye'nin geleneklerine tarihine uygun bir yönetim modeli oluşturulacak. Dışardan empoze edilecek bir model olmaz. Araplar, Kürtler, Nusayriler, Yezidiler, Türkmenler var. Suriye'nin bütün paydaşları, bu yönetim modelinin oluşturulmasında söz sahibiler. Tek şartla, terör örgütü, terör unsuru olmamalılar.

El Bab'da temizlik aşamasına gelindi. Bu ne kadar sürecek? Rakka'da DEAŞ unsuru ne kadar var?

Bunlar askeri konular. Ama ne kadar olurlarsa olsunlar, temizlenecekler. El Bab kontrol altına alındı. İçeride temizlik yapılıyor. Ama tabii zorluklar var. Bütün kentin altında tüneller, canlı bombalar, intihar eylemcileri var, kolay değil. Ama ikmal yolları kesildi. Önemli olan bu.

Fırat'ın batısında bir fiili PYD düzeni var. Bu kurulu düzen ile ilgili Türkiye'nin tavrı ne olacak?

Türkiye'ye tehdit nereden gelirse gelsin. Bizim bunu karşılama ve bertaraf etme hakkımız var. Mesela bazen kuzey ırakta operasyon yapıyoruz. Batısı doğusu farketmez. Sıcak takip gibi. Tehdit neredeyse cevabını verme hakkımız var. Biz müttefiklerimize gelin PYD ile değil, Türkiye ile bu işi yapın diyoruz.


MHP ile Yeni Kapı ruhunu yeniden canlandırmak ve referandum sürecinde ortak miting, program yapmak gibi bir planınız var mı?

Yeni kapı ruhu MHP ve AKP'de hiç yok olmadı, hiç eksilmedi. Aslında chp'de de vardı. Ama yavaş yavaş ruh bedenden ayrılmış gibi görünüyor. Ama çıkmayan candan ümit kesilmez denir. CHP'nin yeniden bu sürece dahil olmasının önünde hiç bir engel yok.

MHP ayrı parti biz ayrı partiyiz. Bunu en iyi Tuğrul bey bilir. (Yanında tuğrul türkeş oturuyor bu sırada) dolayısıyla bizim bir amaç birlikteliğimiz var. Bu anayasa değişikliğini birlikte yapmaya karar verdik. Meclis aşamasını da birlikte gerçekleştirdik. Ayrı siyasi partiler olduğumuz gerçeğini de göz ardı etmememiz lazım. Onlar kendi biz kendi kampanyamızı yapacağız. Bu söylemlerimiz evet noktasında benzer olacaktır. Birlikte program yapmanın önünde bir engel yok. Uygun şartlar oluşursa, birlikte program yaparız. Ama adı konmuş bir şey yok. Onlar kapalı değil, biz de kapalı değiliz. Olur veya olmaz. Ne zaman olur, hangi formatta olur bu önümüzdeki süreçte netlik kazanır. Ortak mitingden ziyade bir etkinlik vb olabilir. Kısa vadede bir şey öngörmüyoruz.

Referandumdan sonra MHP'li bakanlar kabinede olur mu?

Olasılıklara göre amel olmaz. Bizim gündemimizde şu anda referandum var. Akp ve MHP'nin referandum birlikteliğinin arkasında hesap kitap yok. Referandumdan sonra ne olacak. Ya kabul olacak,ya red olacak. Türkiye yoluna devam edecek. Biz kabul edileceğini düşünüyoruz. Burada da bir tereddüt de görmüyoruz.

Evreleri artıracak partinizin ortak söylemi ne olacak. FETÖ, PKK hayır diyor söyleminiz tepki yarattı. O zaman neden hayır seçeneği var diye soranlar oldu. Bir de anketlerde 5 milyon kararsız seçmeden söz ediliyor. Bu kararsızlar ağırlıklı olarak hangi partinin seçmeni sizce?

Biz diyoruz ki bu anayasa değişikliği ülkemiz, milletimiz için faydalı. Bunun detaylarını da konuşuyoruz. 2007'de 363 milletvekili ile ak partiye vesayet odakları CHP'yi kullanarak cumhurbaşkanı seçtirmediler. Biz her zaman çözümün milletin elinde olduğuna inanmış bir partiyiz.

2007'de başlayan bir sürecin gereğini yapıyoruz.

Geniş yetki sıfır sorumluluk diye bir yönetim şekli bu dünyada yok. Halkın kararı üzerine karar olmayacağına göre.

Kabul edilmesi noktasında zerre kadar tereddüdüm yok. Ama kafa karıştıranlar var. Bu kafa karışıklığını ortadan kaldıracağız.
Biz dedik ki pkk hayır diyor. "Hayır verilmesi için her şeyi yapacağız" diyor. Fetö de deaş da onlara katıldı. Benim vatandaşlarımın terör örgütlerinin kampanyasına kayıtsız kalmayacaklarını düşünüyorum. Terörü sevindirmeyeceklerini sanıyorum. yoksa vatandaşın kararı kendi kararı. Yoksa bizim ne haddimize. PKK "Evet çıkarsa biz bittik diyor". Doğru bilmiş. Biz de onu yapıyoruz.
Bir yanlış anlaşılma varsa bu vesile ile onu düzeltmiş olayım. Bizim vatandaşın tercihine müdahale etmek, onları terör örgütünün yanına koymak gibi bir düşüncemiz olamaz. Biz bir hassasiyetten bahsediyoruz.
Terör örgütlerinin kararı ortada. Türkiye'nin bekası için, vesayet sistemini ortadan kaldırmak için bu değişikliği öngörüyoruz.
Evet verenlere de bir baskı söz konusu mu?
Burada bir çifte standart var. Evet diyenlere de tepki gösteriliyor.
Ne evet ne hayır. bu ülke bölünmez.
Herkes istediğini söyleyecek. Bizim milletimizin basireti engindir.
Bugüne kadar milletin hiç bir yanlış karar verdiğini görmedim. Siyasetçiler bir yanlış karar verirse de Millet onu düzeltir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!