Başarılarıyla erkeklere parmak ısırtan kadınlar

KADINLARA yönelik fiziksel ve psikolojik şiddet haberlerinin her geçen gün arttığı günümüzde, mücadeleleri ile makus kaderlerini değiştiren kadınlar hayata karşı duruşları ile parmak ısırtıyor.
Erkeklere sırtlarını dayamadan, üreten, kendini geliştiren ve çocuklarına bakan kadınlar, her geçen gün artan özgüvenleri ile büyük başarılara imza atıyor. Yenimahalle’de de pek çok kadın hayatlarını kaderin ellerine terk etmekten vazgeçerek kurslarda kendilerini geliştiriyor, meslek ediniyor ve geçimini sağlamayı başarıyor.
Bu kadınlardan biri Yenimahalle Belediyesi bünyesinde bulunan Yenimahalle Meslek Edindirme ve Hobi Kursları’nda (YENİMEK) eğitim gören ve hayatına yeni bir yön verenlerden Filiz Güngör. Güngör, 48 yaşında. Başbakanlıktan emekli olmuş. Emekli maaşı ile kıt kanaat geçinmeye çalışıyor.
Geçim zorlukları belimizi büktü
Bir kadın olarak evde oturmak ve emekli maaşıyla geçinmek yeteri kadar zorken, bir de üstüne kansere yakalanmış. Daha sonra YENİMEK ile tanışmış. 19 yıldır üç çeşit kanserle mücadele eden Güngör, hikayesini şöyle anlatıyor:
“Çağdaş bir Cumhuriyet kadını olarak bunca yıl çalıştıktan sonra emekli olmak bana göre değil. Hastalıklarım ve geçim zorlukları belimizi büktü. 19 yıldır üç çeşit kanserle mücadele ediyorum. İki oğlum var. Ancak hasta, eşimin ve çocuklarımın bakımına muhtaç bir kadın olmak yerine mücadele etmeyi ve ailemi kanatlarım altına almayı tercih ettim. Son üç yıldır kurslara geliyorum. Yaşama bağlandım, üretmeye, ürettiklerimi satarak aile bütçesine katkıda bulunmaya başladım.”
Güngör kadınların şiddetten kurtulmasının tek yolunun çalışmak, okumak ve üretmek olduğunun altını çizerek, “Ayakları üzerinde durmayı bilen bir kadın şiddet görmez, gördüğünde ne yapacağını bilir. Bu nedenle tüm kadınlarımızı bilinçli olmaya davet ediyorum” dedi.
YENİMEK kursiyerlerinden Nimet Yıldız’ın hayat hikayesi ise kadınların fedakarlıklarını gözler önüne seriyor. Tunceli’den 18 yaşında Ankara’ya gelin gelen Yıldız, 43 yaşında. Biri üniversitede diğeri lisede okuyan iki kızı var. 2003 yılında kocasının siroz hastalığına yakalandığını öğreniyor. Eşini hastalıktan kurtarmak isteyen Yıldız, eşine karaciğerini vermiş.�
Yıldız, daha sonrasında yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor:
Karaciğerimi verdim
“Ailemi düşünerek eşime karaciğerimi verdim. Ancak kocam iyileştikten kısa bir süre sonra başkasına aşık olduğunu söyleyerek beni terk etti. Çocuklarımla ortada kaldım. Geçinmek ve kızlarımı okutmak için apartman temizliğinden, hasta bakıcılığına, kadar çok sayıda işte çalıştım. Kızlarımla ayakta durmaya çalıştık. Kimseden destek almadan hayatta kaldık. Kendimi eğittim. Kurslar sayesinde bilgisayar, cilt bakımı, hasta bakımı sertifikaları aldım. El emeği göz nuru ürünlerimi sattım.”

80’lik Fatma Teyze’nin örnek olacak azim öyküsü

FATMA Koçak ise, kadınların mücadeleden yılmadığının belki de en iyi örneği. Fatma Teyze 80 yaşında olmasına rağmen hırs ve azminden hiçbir şey kaybetmemiş. Fatma Teyze, ilerlemiş yaşına rağmen üç yıldır YENİMEK’e devam ediyor. Torunlarının yardımıyla kursa gelen Fatma Koçak, okuma yazma kursuna üç yıldır devam ediyor. Üç yıldır sertifikasını alamamasına rağmen azimle kursa geliyor ve bir gün mutlaka okuma yazma öğreneceğine inanıyor. Koçak, “Kurstan ve öğretmenlerimizden çok memnunum. Henüz tam olarak okuyamıyorum ama yılmak yok eninde sonunda okuma yazma öğreneceğim. Gazeteleri ve kitapları kendi başıma mutlaka okuyacağım” dedi.