Barolar Birliği Ata’nın huzurunda
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2010 00:00
Özdemir Özok’un vefatının ardından toplanan genel kurulda Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) yönetim organlarına seçilenler, Başkan Vedat Ahsen Coşar başkanlığında Anıtkabir’i ziyaret etti.
TBB Yönetim, Disiplin ve Denetleme Kurulu üyeleri, Coşar’ın Atatürk’ün mozolesine çelenk koymasının ardından saygı duruşunda bulundu. Coşar, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’nde Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Büyük Atatürk,
Türkiye Barolar Birliği’nin henüz yeni seçilmiş yedinci başkanı olarak Birliğimiz Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu, Denetleme Kurulu üyesi arkadaşlarımla birlikte, Size, Sizin ilkelerinize bağlılıklarımızı arz etmek için yüksek huzurunuzdayız.
Tanrı’nın ve hayatın, Türkiye Cumhuriyeti ve O’nun yurttaşı olan bizler için doğmaya mecbur ettiği Siz; bizlere, sadece ülkemizin sağlam temeller üzerinde ilerlemesi ve gelişmesi için belirli amaçlar ve ilkeler bırakmadınız, kaynağını tam bağımsızlıktan, yurtseverlikten, çağcıl değerlerden, evrensel ilkelerden alan, kendisine karşı güven duygusuyla beslenen ve yeni enerjiler ile hedefler için ödüller vaat eden bir ulusal ülkü bıraktınız.
Sözlerinizle, eylemlerinizle, yaptıklarınızla kahramanlara ve kahramanlığa değer veren bir halkın hayallerini ve umutlarını besleyecek özel bir efsane yarattınız.
Bizleri, sadece kurduğunuz Cumhuriyetimizin ilkelerine sıkıca bağlı olmanın gerekliliğine değil, Cumhuriyetimizin, hukukun üstünlüğü, demokrasi, uygarlık ve çağdaşlık yönünde ilerlemesinin vazgeçilmez bir zorunluluk olduğuna inanmayı öğrettiniz.
Sizin bizlere öğretikleriniz ve vasiyet ettikleriniz, bugün hepimizin yüreğinde ve aklında canlı bir güç olarak yaşıyor ve bizlere rehberlik ediyor.
Onun için (Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.)”
“Büyük Atatürk,
Türkiye Barolar Birliği’nin henüz yeni seçilmiş yedinci başkanı olarak Birliğimiz Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu, Denetleme Kurulu üyesi arkadaşlarımla birlikte, Size, Sizin ilkelerinize bağlılıklarımızı arz etmek için yüksek huzurunuzdayız.
Tanrı’nın ve hayatın, Türkiye Cumhuriyeti ve O’nun yurttaşı olan bizler için doğmaya mecbur ettiği Siz; bizlere, sadece ülkemizin sağlam temeller üzerinde ilerlemesi ve gelişmesi için belirli amaçlar ve ilkeler bırakmadınız, kaynağını tam bağımsızlıktan, yurtseverlikten, çağcıl değerlerden, evrensel ilkelerden alan, kendisine karşı güven duygusuyla beslenen ve yeni enerjiler ile hedefler için ödüller vaat eden bir ulusal ülkü bıraktınız.
Sözlerinizle, eylemlerinizle, yaptıklarınızla kahramanlara ve kahramanlığa değer veren bir halkın hayallerini ve umutlarını besleyecek özel bir efsane yarattınız.
Bizleri, sadece kurduğunuz Cumhuriyetimizin ilkelerine sıkıca bağlı olmanın gerekliliğine değil, Cumhuriyetimizin, hukukun üstünlüğü, demokrasi, uygarlık ve çağdaşlık yönünde ilerlemesinin vazgeçilmez bir zorunluluk olduğuna inanmayı öğrettiniz.
Sizin bizlere öğretikleriniz ve vasiyet ettikleriniz, bugün hepimizin yüreğinde ve aklında canlı bir güç olarak yaşıyor ve bizlere rehberlik ediyor.
Onun için (Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.)”