Bana bir yeryüzü cenneti bulun

Güncelleme Tarihi:

Bana bir yeryüzü cenneti bulun
Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 2014 11:39

Böyle demiş Bergama Kralı Attalos. Ardından da bu lafa en uygun yerde Antalya kurulmuş. İsim de doğal olarak Attalos’tan gelmiş Siz de cennetin kapılarını aralayıp, sonbaharda yazı yaşamak istiyorsanız kenti keşfe çıkın: Parlak güneşi, palmiyeleri, mavi bayraklı denizi, ince kumu, portakal bahçeleri ve gürleyen şelaleleriyle büyüsüne kapılın.

Haberin Devamı

Yazın keyfini sonbaharda sürün

Antalya’ya gitmek için onlarca sebep var; en önemlisi de upuzun kıyı şeridi: En batıdaki Kaş’tan en doğudaki Gazipaşa’ya kadar, girintisiyle çıkıntısıyla tam 640 km… Bu kıyılarda sayısız doğal plaj mevcut. Akdeniz’in incisi konumundaki şehir, ince kumlu ve mavi bayraklı kıyılarıyla bir tatil cenneti. “Deniz mevsimini kaçırdık” diyip üzülüyor ve sonbahar aylarında tatil kaçamağı yapmanın hayalleri kuruyorsanız, bu kent sizin için biçilmiş kaftan. Deniz suyu sıcaklığı ve iklimi sayesinde burada yaz turizmi kışa kadar uzanıyor: Düşünün bir, Aralık ayına kadar denize girebiliyorsunuz. İncekum, Patara, Beldibi, Phaselis, Lara, Adrasan ve Sorgun kumsalları kentte deniz ve güneşin keyfini sürebileceğiniz en güzel yerlerden. Antalya’nın 2013 yılında mavi bayrak ödülü alan plajlarını merak ediyorsanız Keykubat, Damlataş, Kleopatra, Karpuzkaldıran, Kalkan, Kumburnu ve Belceğiz plajlarına gidebilirsiniz.

Haberin Devamı

Tek alternatifiniz güneş değil; gölgesi de bol Antalya’nın. Kentin sonbaharda bile sıcak olan havasından biraz uzaklaşmak isterseniz, öğleden sonralarınızı şelale kenarında geçirebilirsiniz. 50 metre yükseklikteki falezden, denize dökülen Düden Şelalesi görkemiyle sizi etkileyecek. Kurşunlu Şelalesi ise yürüyüş için ideal: Şelaleden akan suyu takip edebileceğiniz gezinti yolunda doğayla baş başa bir gün geçirebilirsiniz. Her mevsim gürleyen Manavgat Çayı’nın yüksek debisiyle beslenen Manavgat Şelalesi, şehrin açık ara gözdesi. Yer yer küçük anaforları izleyebileceğiniz şelalenin çevresindeki lokantalarsa leziz bir akşam yemeği için ideal. Yöreye özgü yemekleri tatmadan Antalya’dan ayrılmak istemiyorsanız borani, labada aşı ve kölle mezelerini mutlaka tadın. Tatlıya düşkünseniz, bergamot reçeli ve arapkadayıfını da deneyin.

Antalya’nın kalbine nereden gidilir?

Oralara gitmişken şehrin tarihine nüfuz etmeden dönmeyin. Toroslar ve Antalya Körfezi’nin arasına kurulmuş kent, Türkiye’nin bugün Akdeniz’deki en büyük yerleşim merkezi. Geçmişte sözlük anlamı ‘Attalos Yurdu’ olan şehir, sınırları içinde sayısız antik kent barındırıyor. Binlerce kaya mezarı ve Artemis Tapınağı’yla ‘Termessos’, güneşin üstüne battığı Apollon Tapınağı’yla ‘Side Antik Kenti’ bunlar arasında öne çıkanlardan. Geçmiş medeniyetlerin koridorlarında gezinmek ilginizi çekiyorsa, buralara uğramadan dönmeyin.

Haberin Devamı

Kaleiçi bölgesi, nam-ı diğer ‘tarihi çekirdek kent’, yat limanını kuşatan sokaklarıyla şehrin kalbi. Antalya’nın ruhunu yakalamak istiyorsanız, Kaleiçi’nin daracık sokaklarını arşınlayın: Kale Kapısı Meydanı’nda bir akşam kahvesi içip, Üçkapılar’da tarihin tozlu sayfalarını çevirin. Kaleiçi’ndeki Kesik Minare’yi görmüşken, yolunuzu biraz uzatıp Cumhuriyet Caddesi’ndeki kentin sembolü Yivli Minare’yi de rotanıza katın. Tarih ve mimariye halen doymadıysanız, Antalya Müzesi’ne uğrayabilirsiniz. Antik kent zengini Akdeniz Bölgesi’nin, en etkileyici eserlerini burada bulacaksınız.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!