Balyoz olsa kimse kalmazdı

Güncelleme Tarihi:

Balyoz olsa kimse kalmazdı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2012 09:30

Yüce Divan’ın 'Hukuka aykırı delille ceza verilmez' kararı üzerine hukukçular, bu delilleri toplayanlara suç duyurusunda bulunulabileceğini söylediler. Ankara Barosu Başkanı Feyzioğlu, “Yargıtay Başsavcılığı hükümden sonra suç duyurusu yapabilir” dedi. Balyoz davası avukatlarından Haluk Pekşen ise “Balyoz davasındaki arkadaşlar, Yüce Divan’da yargılansaydılar bugün görevlerinin başındaydılar” diye konuştu.

Haberin Devamı

Yüce Divan’ın, yargıya rüşvet davasında “Hukuka aykırı toplanan delille ceza verilmez” kararının ardından bu delilleri toplayanlara karşı işlem yapılıp yapılamayacağı tartışması başladı. Anayasa Mahkemesi kaynakları Hürriyet’e, bu konuda bir suç duyurusu yapılması kararı alınmadığını açıkladılar. Hukukçular ise Yüce Divan’ın sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunabileceğine dikkat çekerken, Balyoz avukatı Haluk Pekşen, “Bu delillerle Yargıtay nasıl dava açtı” sorusunu gündeme getirdi.

SUÇ DUYURUSU YAPILABİLİR
Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, “Yüce Divan, hukuka aykırı delil toplayanlarla ilgili suç duyurusunda bulunabilirdi. Ancak, Yargıtay Başsavcılığı da hükümden sonra bulunabilir” dedi ve şu değerlendirmeleri  syaptı: “Suçun veya suçlamanın doğru olup olmadığını anlayabilmeniz için sahip olmanız gereken verilerdir. Delilin güvenilir olması gerekir.

Haberin Devamı

‘Delil hukuka aykırıdır’ dedikten sonra o delili hiçbir şekilde kullanamazsınız. ‘Suç vardır ama delil hukuka aykırı olduğu için mahkum etmiyorum’ cümlesini kabul etmiyorum. Eğer  güvenilir değilse o delil yok demektir. Olmayan bir delile dayanarak da kimseyi mahkum edemezsiniz. Balyoz davasında 1500 küsur dijital verinin sahte olduğu ortaya çıktı. Sahte delile dayanak kimseyi suçlayamazsınız. Anayasa’yı okumayı unutmuş olanlar varsa Anayasa Mahkemesi kararını okuyarak Anayasa’da ne yazdığını hatırlarlar.”

ACAR: HUKUKA AYKIRI
Beraat eden Hasan Erdoğan’ın avukatı Bülent Acar, Yüce Divan’ın, hukuka aykırı delil toplayanlara suç duyurusunda bulanabileceğini belirterek, adalet müfettişinin eylemlerinin haberleşmenin ve gizliliğin ihlali olarak veya görevi kötüye kullanma olarak düşünülebileceğini söyledi.

BAŞSAVCILIK NASIL KABUL ETTİ?
Balyoz davası avukatlarından Haluk  Pekşen ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu delilleri sokaktaki vatandaş toplamamış, Yargıtay Başsavcılığı’nca toplanmış. Başsavcılık, ‘Bizim için geçerli delildir’ diye dosyayla Yüce Divan’a sevk ediyor. Yüce Divan, bu delilleri kabul etmiyor. Balyoz davasında hukuka uygun hiçbir delil yok. Yüce Divan’ın kararları bağlayıcıdır. Balyoz’daki arkadaşlar, Yüce Divan’da yargılansaydılar bugün görevlerinin başındaydılar.”

Haberin Devamı

SAHTE DELİLLER AYIKLANMALI
Ergenekon avukatlarından Hüseyin Ersöz, Ergenekon, Odatv ve Kafes davalarındaki birçok delilin hukuka aykırı olduğunu belirterek, Yüce Divan kararı uyarınca delillerin ayıklanması gerektiğini savunarak, şu örnekleri verdi:
* Odatv davasında bilgisayarlara bazı bilgilerin virüsle gönderildiği ortaya çıktı.
* 51 No’lu DVD olarak adıyla kamuoyunda bilenen kritik delil adli emanette kayboldu.
* CHP Milletvekili Mustafa Balbay ve gazeteci Tuncay Özkan’ın ev ve işyeri aramasında el konulan bilgisayar ve diğer dijital delillerin imajları alınmadı.
* Levent Göktaş avukat olduğundan ev ve işyeri arama kararı mahkeme heyetince verilmeliydi. Kararı tek hakim verdi.
* Mehmet Ali Çelebi’nin telefonuna Hizbut Tahrir üyelerinin telefon numaraları eklendiği ortaya çıktı. Bu işlemin ‘sehven’ yapıldığı belirtildi.
* Poyrazköy davasında Levent Bektaş’ta bulunan Kafes planının imzalarının sahte olduğu anlaşıldı.

Haberin Devamı

HUKUKA AYKIRI DELİLLER NEYDİ
Yüce Divan’daki yargıda rüşvet davası Adalet Bakanlığı’na gönderilen bir ihbar mektubu ile başlamış, Bakanlık da Adalet Başmüfettişi görevlendirmişti. Müfettiş soruşturma sırasında bazı hakimler hakkında dinleme kararı alırken, sanıkların da teknik takibine karar vermişti. Bu kapsamda toplanan delilleri yeterli bulan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da dava açmıştı. Sanık avukatları Adalet Başmüfettişinin dinleme ve takip yetkisinin bulunmadığını ve bu delillerin hukuka aykırı olduğunu savunmuşlardı.

İTO BAŞKANI AÇIKLAMA YAPTI
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, dün gazetelerde çıkan haberlerle ilgili yazılı açıklama yaptı:  “Anayasa Mahkemesi’nin aldığı beraat kararının bazı medya organlarında, ‘ortada suç varmış, fakat kanıt bulunamamış’ gibi sunulması gerçeği çarpıtmaktır. En büyük hukuk mercii Yüce Divan’ın kararını saptırmak, hukuki karar üzerinden farklı senaryolar üretmek suçtur. Karar son derece anlaşılır ve açıktır.”

Haberin Devamı

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!