Vize Dosyası / 3. Bölüm

Güncelleme Tarihi:

Vize Dosyası / 3. Bölüm
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2011 18:47

Türk vatandaşlarına vize uygulanmasıyla ilgili olarak Hürriyet’e konuşan avukat EjderKöse, “Hakkımız olan bir şeyin müzakeresini yapıyoruz. Kolaylık diye bir şey yok.Bu göz boyamadan öteye gitmez. Biraz beklersek hakkımızı zaten alacağız” dedi.

Haberin Devamı

HOLLANDA, Türklerin ülkeye gelmelerini ve yerleşmelerini zorlaştıran AB ülkelerinin başında geliyor. Hatta bu konuda Avrupa’nın ‘laboratuvarı’ olarak kabul ediliyor. Yurt Dışında Uyum Yasası ve bazı ülke vatandaşlarına Hollanda’ya yerleştikten sonra uygulanan Uyum Yasası, Hollanda tarafından Almanya başta olmak üzere bazı AB ülkelerine de ihraç edildi. Hollanda, Türkiye-AB Ortaklık Anlaşması’na işaret eden hukukçuların Türkler konusundaki uyarılarını dikkate almamakta yıllarca ısrar etti. Vize ve uyum zorunluluğunun yanı sıra Türkiye’ye gönderilen maaş ve ödeneklerin düşürülmesi ile Türk vatandaşlarına uygulanan yüksek oturum harçlarına karşı sürdürülen hukuk mücadelelerinde Türklerin Ortaklık Hukuku’ndan doğan haklarına dikkat çekildi.

FARKLI MUAMELE YAPILAMAZ
1963 Ankara Anlaşması, 1970 AET-Türkiye Katma Protokolü’nün ‘Türklerin haklarında kısıtlamaya gidilemeyeceğini’ öngören 41’inci maddesi ile Türk vatandaşlarına AB vatandaşlarından farklı muamele yapılamayacağını içeren eşitlik ilkesi Türklerin var olan haklarının korunması açısından büyük önem taşımakta. Nitekim, Avrupa m Adalet Divanı tarafından çeşitli davalarda Türk vatandaşları lehine verilmeye başlanan kararlar da, bu maddelere dayandırılmakta. Hollanda, Türklerin haklarına getirilen kısıtlamalara hukuk profesörlerinin Türkiye- AB Ortaklık Anlaşması’na işaret ederek yaptıkları itirazlara, uzun bir süreç olacağından hareket ederek mahkemeleri adres olarak göstermişti.

ÖRNEK BİR TAVIR OLDU
Hollanda’daki Türkler, var olan haklarının korunması konusunda örnek bir tavır sergilediler. Bu mücadeleye Hollanda’da Türkler için Danışma Kurulu (İOT) da önemli katkı sağladı. Türk vatandaşlarından AB vatandaşlarından talep edilen oturum harcının üstünde bir para istenemeyeceği yolundaki kararın ardından çıkan Uyum Yasası’nın Türklere uygulanamayacağı kararı ve Hollanda’nın Türk vatandaşlarını Yurt Dışında Uyum Yasası kapsamı dışına çıkarması, haksız vize uygulamasının da artık sonuna gelindiğinin göstergesi olarak kabul ediliyor. Hollanda, Türk vatandaşlarına Kasım 1980’den bu yana vize uyguluyor. Türk vatandaşları, Türkiye’nin kurucu üyeleri arasında yer aldığı Avrupa Konseyi çerçevesinde 1957 yılında yapılan bir anlaşmadan dolayı vizeden muaf tutuluyorlardı. Hollanda, 1980’deki askeri darbenin sığınmacı akınına neden olabileceğinden hareket ederek, Almanya, İtalya ve Belçika gibi ülkelerle birlikte bu anlaşmayı iptal etti. Kasım 1980’den itibaren de Türklere vize uygulanmaya başlandı. Türkiye ile o dönem AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu) adını taşıyan AB arasında imzalanan 1963 Ankara Anlaşması ve 1973 yılında yürürlüğe giren Katma Protokol’ün Türk vatandaşlarına getirdiği hakların Hollanda tarafından ihlal edilmesine karşı meslektaşı Ali Durmuş ile birlikte yıllardır başarılı bir mücadele sürdüren avukat Ejder Köse, vizenin hukuki bir dayanağı olmadığını anlattı:

“Katma Protokol’ün 41’inci maddesinde geçen ‘hizmet verici’ kavramı AB mevzuatında ve içtihadında ‘hizmet verici ve hizmet alıcı’ olarak değerlendirilmekte. Avrupa Adalet Divanı kararları da bunu onaylamakta. ‘Standstill’ maddesi olarak da adlandırılan bu madde, Türklerin haklarına yeni kısıtlamaların getirilemeyeceğini içermekte. Yani Türkler 1973 yılında hangi haklara sahiplerse, bugün de aynı haklara sahipler. Hollanda 1973 yılında Türklere vize uygulamadığından, bugün de uygulayamaz.”

TÜRKLER KAHVE BİLE İÇMEYE GELSELER VİZE İSTENEMEZ
KATMA Protokol’ün 41’inci maddesinde geçen ‘hizmet verici’ kavramının iş adamları-serbest meslek sahipleriyle sınırlandırılmaya çalışılmasının AB mevzuatı ile bağdaşmadığına vurgu yapan Avukat Ejder Köse, Hollanda’ya turistik amaçla, öğrenci olarak, aile birleşimi için ya da başka nedenlerden dolayı gelen Türk vatandaşlarının ‘hizmet alıcı’ olduklarının altını çizdi. Köse, Amsterdam Havalimanı’nda bir kahve içilmesinin, gazete satın alınmasının, herhangi bir şey için para harcanmasının ‘hizmet almak’ olduğunu anlattı.

DANIŞTAY'IN KARARINI BEKLİYORUZ
HOLLANDA’ya 3 Kasım 2009 tarihinde vizesiz giriş yapmak isteyen Türk işadamı Cahit Yılmaz, açtığı davayı kazanmıştı. Haarlem İdare Mahkemesi’nin Şubat 2011’de verdiği karara Hollanda itiraz etmişti. Avukatlar Ejder Köse ve Ali Durmuş da, davayı kazanmalarına rağmen, Haarlem Mahkemesi ‘hizmet verici’ kavramına açıklık getirmediği için karara itiraz ederek, Danıştay’dan bu kavramın yorumunu istemişlerdi.

“Hukuken haklıyız” diyen Avukat Ejder Köse, Türkiye ile AB arasında bu konuda yapılan görüşmelerle ilgili olarak, “Hakkımız olan bir şeyin müzakeresini yapıyoruz. ‘Kolaylık’ diye bir şey yok. Bu göz boyamadan öteye gitmez. Biraz beklersek hakkımızı zaten alacağız. Hollanda Danıştayı’ndan doğru kararın çıkacağına kesinlikle inanıyoruz” değerlendirmesini yaptı. Bu davanın Danıştay’daki ilk duruşması 25 Ekim tarihinde yapılacak. ‘Hizmet verici’ kavramıyla ilgili bir dava da aynı dönemde Almanya’daki bir mahkeme tarafından Avrupa Adalet Divanı’na sevk edilmişti. (Ünal ÖZTÜRK / AMSTERDAM)

Vize Dosyası / 3. Bölüm


MÜMTAZ KARAKURT:
TÜRKİYE İÇİN GERİ KALMIŞ İMAJI YARATILIYOR

MİGRARE Yukarı Avusturya Göçmenler Merkezi Müdürü Mümtaz Karakurt, Avusturya yetkililerinin, “Vizeyi kaldırabiliriz, ancak AB genel bir karar almalı” açıklamasını yorumladı. Karakurt, Avusturya’nın bu tutumunun hala sürüp sürmediği konusunda, “Türk vatandaşlarına uygulanan vizenin kaldırılması kararında dış politikada ‘AB genel bir karar almalı’ dense de, iç politikada sürekli vize kaldırılmasını engelleyeceğiz mesajları veriliyor” yorumunu yaptı.

Avusturya neden hala Türk vatandaşlarına vize uyguluyor?

Kamuoyunda Türkiye için sistematik olarak geri kalmış, demokratik kuralların işlemediği ve ekonomik durumu kötü olan bir ülke imajı yaratılmakta. Avusturya halkı da şayet Türk vatandaşlarına uygulanan vize kalkarsa, kısa zaman içinde binlerce Türk vatandaşının ülkeye akın etmesinden korkuyor.

Adalet Divanı’nın vize muafiyeti kararına uyuluyor mu?

Bizim danışma merkezimizde yaptığımız tecrübe bu karara uyulmadığı yönünde. Çeşitli toplantılarda kazandığımız izlenime göre, AB tarafından yaptırım gelmediği sürece Avusturya’nın Adalet Divanı kararına uymayacağı yönünde.

Türk vatandaşları vize alırken ne gibi zorluklarla karşılaşıyor?

Avusturya’da en sık ve en kapsamlı değişikliğe uğrayan alan yabancılar yasası. Temmuz 2011’de yürürlüğe giren değişiklikler Avusturya’ya giriş ve oturum vizelerinin verilmesini zorlaştırdı.

Örneğin:
Avusturya’ya aile birleşimi çerçevesinde gelmek isteyenler, şimdiye kadar geçerli olan şartların yanında, Avrupa Ortak Dil Kriterleri’ne uygun A1 seviyesinde Almanca bildiklerini sertifikalı bir kurumda sınav yaparak ispat etmek zorundalar. Avusturya giriş vizesini aldıktan sonra ise iki yıl içinde A2 seviyesinde Almanca bilmek ve sınavı kazanmak zorundalar. Aksi takdirde yurtdışı edilirler.




Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!