Uykusuz direksiyona geçmeyin

Güncelleme Tarihi:

Uykusuz direksiyona geçmeyin
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2008 14:52

Hürriyet Gazetesi, karayolundan Türkiye'ye izine giden Avrupa'lı Türk aileler ile "Sıla Yolu"nu konuştu. Aileler Türkiye'ye varır varmaz hangi güzergahtan gittiklerini, kaç depo akaryakıt harcadıklarını, nerede rüşvet verdiklerini ve hangi sınır kapısında kuyrukta beklediklerini bizimle paylaştılar.

Haberin Devamı

Rüşvet sorununun hala bitmediğinden yakınan ve yollardaki inşaat çalışmalarının zaman kaybettirdiğini belirten izinci ailelerin en önemli uyarısı "Sakın uykusuz direksiyon başına geçmeyin. Bir anlık hata bile çok kötü sonuçlara neden olabilir. Yolda bol bol dinlenin" oldu.

Almanya'nın Berlin kentinden yola çıkan Kıran Ailesi, Dücze'ye kadar olan yolculukları sırasında yaşadıklarını bizimle paylaştı. Türkiye'de bir ay kalmayı planlayan aile şunları anlattı: "Biz Macaristan, Sırbistan, Yunanistan güzergahını tercih ederek İpsala sınırkapısından Türkiye'ye giriş yaptık.

Daha önce meydana gelen "Çorba parası" durumuyla karşılaşmamamız hepimizi sevindirdi. Berlin'den yola çıktıktan sonra üç buçuk depo mazot aldık. Yani aşağı yukarı yol parasi ile birlikte 500 Euro harcadım.

Üç kez mola verdik

Yorgun olarak araç kullanmanın ne kadar tehlikeli olduğunu bildiğimiz için üç kez mola verdik. Özellikle Hürriyet'in Niş tesislerinde çok rahat ettik. Hürriyet muhabirleri bizlere çok yardımcı oldular. Oteldeki yemeklerin Türk damak tadına da hitap ediliyor olması bizleri sevindirdi.

Macaristan ve Sırbistan'da benzin alırken ödemeyi Euro'yla yaptık. Bu nedenle bizden yüzde on komisyon aldılar. Yolculuğumuz genelde sorunsuz geçti. Yalnızca Makedonya sınır kapısında bir saat bekledik.

Uykusuz yola çıkmayın

İzine giden bütün vatandaşlara tavsiyemiz, uyukusuz yola çıkamasınlar. Bir anlık dalgınlık büyük acılara neden olacak bir kazayla sonuçlanabilir. Özellikle gençlerin yolda bol miktarda enerji içecekleri tükettiklerini gördük. Uykusuz kaldıkları anda dinlenmeleri en güzel çözümdür. Sorumsuzca hareket ettikleri an yalnızca kendi hayatlarını değil araçta bulunan yakınlarının da canlarını tehlikeye atıyorlar.

Ailelerin araçları kullanan gençleri her zaman için uyarmaları ve onlara ikazda bulunmaları gerekir. 1977 yılında eniştemiz ve yeğenimiz Türkiye'ye giderken yolda geçirdikleri bir kaza sonucu öldüler. Onların acısını hala içimizde yaşıyorz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!