Türk bankacılar 39. kez Frankfurt’ta buluştu

Güncelleme Tarihi:

Türk bankacılar 39. kez Frankfurt’ta buluştu
Oluşturulma Tarihi: Eylül 20, 2022 15:45

Frankfurt’ta 39. kez düzenlenen Türk Bankacılar Buluşması’nda Avrupa’da yerleşik Türk bankalarının yöneticileriyle yabancı yatırım, finansal kuruluş ve siyaset dünyasından insanlar bir araya geldi. Buluşmaya katılan Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer, Türkiye kökenlilerin bankalar, finansal ve global kuruluşlarında yönetici pozisyonlarında çalıştıklarını görmenin ayrı bir gurur kaynağı olduğunu söyledi. Türk bankacılar, girişimcilere ekonomik kriz dönemiyle ilgili bir dizi tavsiyelerde bulundular.

Haberin Devamı

Türk bankacılar 39. kez Frankfurt’ta buluştu
TÜRK bankacıların Frankfurt’ta 39. kez düzenlenen Türk Bankacılar Buluşması’nda Türk girişimciler için önemli yatırım fırsatlarına dikkat çekildi. The Westin Grand Frankfurt Hotel’de T.C. Merkez Bankası Frankfurt Temsilciliği ile Akbank AG, DenizBank AG, DHB Bank Hollanda, GarantiBank Hollanda, İşBank AG, KT Bank AG, Oyak Anker Bank GmbH, VakıfBank AG ve ZiraatBank International AG desteğinde düzenlenen buluşmaya Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer’in aralarında olduğu siyasetten, ekonomi ve finansal kurumlarından yaklaşık 250 insan katıldı. Etkinlikte genç sanatçılar Utku Asan ve Irmak Ülke, piyano ve keman ile 50’li yıllardan klasik, caz resitalleri sundular.

Haberin Devamı

EKONOMİK DÜŞMANLARLA MÜCADELE
T.C. Merkez Bankası Frankfurt Temsilcisi Yavuz Yeter, “Hatırlayacağınız üzere, bu etkinlik yıllar boyunca başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiş, ancak maalesef öngörülemeyen ve yıkıcı etkileri olan salgın nedeniyle son iki yılda yapılamamıştır. Geriye baktığımızda, global ölçekte, ekonomik, sosyal ve uluslararası dinamikler kanalından etkileri olan çeşitli olaylar yaşadık, deneyimledik, bu olay ve dinamiklerin doğrudan ve dolaylı olumsuz etkilerine uygun çözümler üretmeye çalıştık. Örnek vermek gerekirse, salgın, lojistik ve hammadde tıkanıklıkları, Ukrayna Savaşı, enerji kısıtları ve arz güvenliği, muhtemel resesyon tartışmaları ve son olarak küresel ölçekte artış göstermekte olan enflasyon. Gelişmekte olan ve gelişmiş ülke merkez bankaları ve ekonomi yönetimleri yeni dinamik ve mahiyet barındıran enflasyon gibi eski zamanlardan kalan ‘ekonomik düşmanlarla’ mücadele etmektedir. Para ve maliye politikaları artan enflasyonla mücadele etmek için yeni önlemler devreye almakta ve bu önlemlerin etkileri medya manşetlerini işgal etmektedir. Ekonomik ve finansal ajandamızı yeniden şekillendiren koşulların kökenlerinin karmaşık doğası nedeniyle, ülkeler bazında ve uluslararası arenada farklı çıkar gruplarının zaman zaman birbiriyle çelişen ihtiyaç ve önceliklerine yanıt verebilmek için para ve mali politika otoriteleri araç setlerinden en iyi bileşkeyi bulmaya odaklanmaktadır. Bütün bu mücadeleler sadece ülkeler bazında değil uluslararası arenada daha fazla işbirliği, koordinasyon ve dayanışma ihtiyacını artırmaktadır.

Haberin Devamı

Türk bankacılar 39. kez Frankfurt’ta buluştu
T.C. Merkez Bankası Frankfurt Temsilcisi Yavuz Yeter

YENİ EKONOMİK MODEL BAŞARILI
TCMB temsilcisi olarak, küresel ekonomik ve finansal konjonktüre genel hatlarıyla değindikten sonra, Türkiye ekonomisinin genel görünümü ve ülkemiz ekonomisin son dönem performansı hakkında ana hatlara değinerek özet bir bilgi vermek isterim.
Bildiğiniz üzere, Türkiye üretim, istihdam, yatırım ve ihracat odaklı yeni bir ekonomik model uygulamaktadır. Bu program salgın, küresel tedarik sorunları ve ülkemizin en önemli iki ticaret ve turizm ortağı arasında yaşanmakta olan silahlı çatışma sorunlarına rağmen oldukça başarılı olmuştur. Ekonomik büyüme 2021 yılında yüzde 11, 2022 yılının ilk ve ikinci çeyreklerinde yüzde 7,3 ve 7,6 oranında gerçekleşmiştir. Üretim, yatırım ve istihdam sanayi sektörü başta olmak üzere kayda değer oranda artış göstermiştir. Ayrıca, Türkiye ekonomisi, 2017’den beri zaman zaman, dışsal unsurlara bağlı enerji ve altın ithalatı hariç tutulduğunda, artı veren bir cari açık ile büyümektedir. Bu durum daha az, yüksek riskli kısa vadeli sermaye akımları ile finanse edilen, sürdürebilir, sağlıklı bir ekonomik büyüme hedefinin yapısal dönüşümüne de işaret etmektedir.

Haberin Devamı

TCMB GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALIYOR
Bu bağlamda, sizlere TCMB’nin son dönemdeki para politikası uygulama ve çerçevesi ile ilgili özet bir bilgi sunumu da yapmak isterim. Küresel enerji ve emtia fiyatları ve küresel tedarik bozulmaları karşısında meydana gelen yüksek fiyat artışlarının mahiyetinin doğru teşhis edilmesiyle, TCMB arz yönlü para politikası uygulamalarına geçmiş, hedefli, seçili krediler kanalıyla küresel tedarik sorunlarından kaynaklanan ekonomik olumsuzluk ve etkileri, yerel bazda düşük fonlama maliyetleri aracılığıyla üretim maliyetlerini ve dolayısıyla enflasyonu düşürmeyi önceliklemiştir. Buna ilave olarak, TCMB talep yönlü enflasyon baskıları ile mücadele etmek için iyi yapılandırılmış makro ihtiyati önlemleri uygulamaya almıştır. Hepimizin bildiği gibi, etkin çalışan bir kredi kanalı ve uygun finansal koşullar uzun dönemli hedeflerin gerçekleştirilmesi ve sürdürülebilir büyüme için hayati öneme sahiptir. Son olarak, uluslararası ekonomiden örnekler temelinde TCMB, sürdürülebilir fiyat istikrarına ulaşabilmek için sağlıklı bir cari denge ve tüm gelişmekte olan ülkelerin ortak bir sorunu olan dolarizasyonu iktisadi faaliyetin her seviyesinde azaltmak olduğunun farkındadır. TCMB, kademeli olarak gerekli önlemleri almakta ve mali politikalarla etkin bir işbirliği içerisinde uygun araçları kullanmaktadır.

Haberin Devamı

ALMANYA EN ÖNEMLİ MÜTTEFİKİMİZ
Almanya Avrupa’daki en önemli müttefiklerimizden birisidir ve iki ülke arasındaki ilişkiler geniş bir yelpazede ilerleyerek devam etmektedir. Bunlardan bir tanesi ticarettir ve Almanya Türkiye’nin en önemli ticari partnerlerinden biridir. Bu çerçevede Türkiye ve Almanya arasındaki ticaret hacmi sürekli artmaktadır. Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi 2021 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 9 oranında artmış ve 2021 yılı sonu itibarıyla 41 milyar USD seviyesine ulaşmıştır. Ülkelerimiz arasındaki bağların bir yansıması olarak, Avrupa Merkez Bankası ve Alman Bundesbank ile sürekli gelişmekte olan ikili ilişkilerimiz bulunmaktadır. Bir örnek vermek gerekirse 2013 yılında bankalarımız arasında Teknik İşbirliği Anlaşması imzalanmıştır. Pandeminin olumsuz koşullarına rağmen, Avrupa Merkez Bankası ve Bundesbank ile merkez bankacılığı konularında sanal birçok toplantı gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda, TCMB adına Avrupa Merkez Bankası ve Bundesbank’a bir kez daha bu durumdan duyduğumuz memnuniyeti vurgulamak ve mevcut ilişkilerimizi daha da ilerletmek arzumuzu iletmek isterim. Türk Bankacılık Sektörü sağlam bilanço yapısı, güçlü kârlılık performansı, güçlü sermaye yapısı ve düşük sorunlu kredilerin işaret ettiği sağlıklı varlık yapısı ve tecrübeli yönetim kadroları ile başarılı bir performans sergilemektedir. Avrupa genelinde Türk bankalarının geniş bir yelpazede finansal hizmet ve ürünler sunan iştiraklerinin bulunmasından gurur duyuyoruz. Bu finansal hizmetler arasında, Euro bölgesi ülkeleri ile Türkiye arasında ticaret ve ekonomik işbirliğini ivmelendirme potansiyeline sahip dış ticaretin finansmanı ve aracılığı işlemlerinin öneminin altını çizmek isterim. Bu çerçevede, Alman bankalarına da dış ticaretin finansmanı, sendikasyon, yapılandırılmış finansal işlemlere katılım, ikili krediler ve uzun vadeli proje finansmanı gibi muhtelif finansal işbirliklerini ihtiva eden mevcut desteklerinden dolayı memnuniyetimizi ayrıca belirtmek isterim. Ümit ederiz ki finansal kurumlar arasındaki mevcut işbirliği daha fazla ekonomik ve finansal işlemler ve çalışmalar için yolumuzu açmaya devam eder. Umarım bu toplantı birbirimizle fikir paylaşımı ve mevcut ilişkilerimizin geliştirilmesi alanında katkı sağlar. Yaklaşan sonbaharda bu güzel Frankfurt akşamınında sizlerle birlikte olmak büyük bir mutluluk. Tekrar hepinize teşekkür ederim.”

Haberin Devamı

Türk bankacılar 39. kez Frankfurt’ta buluştu
BEYAZ YAKALI TÜRKLER ARTIK YÖNETİCİ
Pandemi kısıtlarımının ardından ilk kez gerçekleşen buluşmada konuşan Başkonsolos Erdem Tunçer, Türkiye’den 60’lı yıllardan itibaren Avrupa’ya göç eden, başarı hikâyeleri sıkça duyulan Türkiye kökenlilerin bankalar, finansal kuruluşlar, global kuruluşlarında yönetici pozisyonlarında çalıştıklarını görmenin ayrı bir gurur kaynağı olduğunu söyledi. Özellikle bankacılık ve finans sektöründe beyaz yakalı nüfusun oluşmasının Türkiye’nin daha dengeli temsil edilmesi açısından önemli olduğunu vurgulayan Başkonosolos Tunçer, “Frankfurt Başkonsolosluğu, dış temsilcilikler arasında en büyük ekonomik ekibine sahip. Bütün iş insanlarımızla da iyi ilişkiler kurmanın gayreti içindeyiz. Uluslararası değer siciline ait değer sicilinde kırılmalar, savaş, pandeminin getirdiği sıkıntılar çok entresan bir dönemden geçiyoruz. Böylesi dönemlerde finans kuruluşlarının, bankaların birbirleri arasındaki diyalogu geliştirmeleri önemli. Türkiye ile Almanya ticaret hacmi çok arttı, 50 milyar dolara gidiyor. Burada yerleşik bankalarımıza çok önemli görevler düşüyor. Burada yapacağımız opsiyonlara çok önemli katkıları olacak. Bu kadar çok finans kesimin olması bizler için büyük şans. Almanya ile Türkiye arasında ilişkiler yeni bir sinerji katacağını düşündüğüm bu tarz etkinliklerin önümüzdeki yıllarda da en güzel şekilde devam etmesini diliyorum. Ülkemiz için önemli 2023 yılı bir çok atılımın, yatırımın olduğu bir yıl olacak. Buradaki bankacılarımıza, iş insanlarımıza çok önemli roller düşüyor. Buluşmaların yeni ekonomik ve işbirliklerine yeni pencereler açmasını umuyorum” diye konuştu.

‘KISA VADELİ OPSİYONLAR DÜŞÜNÜLMELİ’
Etkinliğe katılan Türk bankacılar, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz yükseltmesiyle birlikte kredi finansmanın zorlaşacağına dikkat çekerek kriz, enflasyon ve fırsatlar konusunda Türk girişimcilere şu tavsiyelerde bulundular:
Perçin Karayılanoğlu (Akbank): Avrupa Merkez Bankası’nın yüksek faiz politikası finansal maliyetleri artıracak. Para bulmak zorlaşacak. Çok uzun vadeli yatırımlar yerine ticarete yönelik kısa vadeli finans opsiyonları düşünülmeli. Dış ticaret ilişkili kredilendirme opsiyonlarını değerlendirilmesi gerekir. Frankfurt’ta çok geniş ürün ağı var. Bunlar ülke risklerinden ayrı tutuluyor. Bankalara başvurarak bu ürünlerden faydalanmaları önemli. Bu dönemlerde bazı şirketlerimizin birleşme ve ardından satın alma opsiyonlarına olumlu yaklaştığını biliyoruz, istatistiklerle sabit. Bu dönemlerde zorluk yaşayan şirketlerle birleşmeye giderek rekabette daha iyi yer edinebilirler. Bu bir süreç, uzun soluklu düşünmek lazım. Sektörden sektöre bakmak gerekiyor. Özellikle gıdada çok ciddi bir düzensizlik söz konusu, fiyatları bu da etkiliyor. Önümüzdeki dönemde gıda ve enerji sektörü önemli olacak. Enerji fiyatlarını belirleyebilmek devletler için de stratejik öneme sahip. Şirketlerin enerji maliyetlerini azaltıcı yatırımlarda bulunmaları, uzun vadede yararlı olacaktır.

Türk bankacılar 39. kez Frankfurt’ta buluştu
‘ŞİRKETLERİMİZ BU PASTADAN PAY ALMALI’
Semih Özcan (DenizBank): Türkler enflasyon yönetimini çok daha iyi biliyorlar. Avrupa’da en büyük sıkıntımız enflasyonu yönetememek. Türk girişimciye enflasyon ortamında büyük şanslar var. Bu şansı iyi kullanmaları lazım. Pek çok şirket iflas edecek. Orta ölçekli ile aile şirketlerini kurtarıp yönetebilirler. Avrupa yaşayan Türkler, girişimci ruhunu kaybediyor. Girişimcilik ruhunu tekrar kazanmaları adına olasılıklar var. Türkiye’deki girişimcilere de çok büyük olasılıklar var. Bütün şirketleri yurt dışına davet ediyoruz, bu pastadan pay almalarını istiyoruz.

YATARIM İÇİN ÖNEMLİ BİR BÖLGE
Banu Özcan (First Commercial Bank): Türkiye’den gelen yatırımcı sayısı hâlâ çok. 30 yıl Almanya ve Hollanda’da Akbank Genel Müdürü olduğum için bana da ulaşanlar hayli fazla. Almanya’da enflasyonun yüksek olması savaş ve enerji kaynaklı. Bu düzeldiği an, enflasyon normal seviyesine inecektir. Devletin desteği çok yüksek. Gastronomi veya farklı bir sektöre yaptıkları milyarca yardımları göz ardı etmememiz lazım. Türk şirketlerimiz de faydalandı. Yalnızca Almanya değil, Avrupa yeni yatırım yapmak için hâlâ önemli bir bölge. Türkiye ile Almanya arasında ilişkilerimiz yüksek seviyede devam ediyor. Sayılarımız çok iyi gidiyor.

Türk bankacılar 39. kez Frankfurt’ta buluştu
YATIRIMI ÖNCESİ ALMANYA’YI TANIMAK ŞART
M. Behçet Vargören (Ziraat Bank): Türkiye’den gelerek yatırım yapacaklara en önemli tavsiyemiz. Burada işler nasıl işliyor, bunu iyi öğrenmeleridir. İyi bir mali müşavir, avukat, danışman olmalı. Türkiye’deki kurallar ile Almanya’da kurallar çok farklı olabiliyor. Burayı iyi tanımadan yatırım yapmalarını, çok ciddi paralar harcamalarını önermiyoruz. Buradaki girişimcilere yönelik ise enflasyon bugün var, yarın azalır. Bu çok önemli değil. Almanya, Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkesi, çok güçlü bir ekonomiye sahip. Öz sermaye güçlü olmalı. Mali veriler zamanında çıkarılmalı. Bir anda savaş çıkabiliyor. Pandemi de bize çok şey öğretti. Yapılacak yatırımlarda öz kaynak yüksek olmalı, yatırım bır kısım birikim kenarda tutularak yapılmalı. Tavsiler branşa göre de çok değişebiliyor. Uzun soluklu iş yapmayı düşünmek önemli.
Türk bankacılar 39. kez Frankfurt’ta buluştu

BAKMADAN GEÇME!