Turgut Öker ne demişti ve gelen tepkiler

Güncelleme Tarihi:

Turgut Öker ne demişti ve gelen tepkiler
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2007 22:14

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı Turgut Öker ile gerçekleştirdiğimiz dizi röportajımızın son bölümünü Turgut Öker'in söylediklerine gelen tepkilere ayırdık.

Haberin Devamı

Daha yayımlandığı ilk günden itibaren büyük bir ilgiyle karşılaşan dizi röportajımız nedeniyle Alevi kesimden çok sayıda telefon ve faks aldık. Bugünkü yazı dizimizde Turgut Öker'in söylediklerini ana başlıklarıyla okurlarımıza hatırlatarak, gelen tepkilerden bir derleme yaptık.

TURGUT ÖKER NE DEMİŞTİ

* Aleviler'in belli haklarını elde etmesi için ortak deneyim ve tecrübe sahibi olmamış bir toplumun bir araya gelişi doğal olarak sancılı olacaktı.

* Türkiye Alevileri'ni birleştiren bir sürecin temsilciliğini yapmam dolayısıyla özellikle de Alevi dünyasındaki çevrelerde ismimle ilintili tartışmalar oldu. Tabii bu normaldi.

* Almanya'da büyük şehirlerde normal ders saatleri içerisinde Aleviliğin burda doğup büyüyen çocuklara öğretiliyor olması, bizim açımızdan son derece önemli kazanımlar.

* Dışardan bakıldığında Alevi dünyasında dağınıklık gibi, her kafadan bir ses çıkıyor gibi yorumlar var. Somut rakamlarla hareket ederseniz bunun doğru olmadığı anlaşılır.

* Ben ortaokula giderken babam, yakınlarımız ısrarla bize "Alevi olduğunuzu söylemeyin, gizleyin" diyorlardı. Ve biz o yaşlarda Alevi olduğumuzu bile gizlerken, şimdi çocuklar burada Alevi öğretisi içerisinde doğuyorlar.

* Alevilik ve bizim mücadelemiz sadece mistik anlamda insanların kendi dini ritüellerini yapmayla sınırlı bir iddia değildir. Sınırlı bir ütopya değildir. Alevilik siyasi bir inançtır. Siyasi bir ütopyadır.

* Hacı Bektaş Dergahı yeryüzündeki Aleviler'in inanç merkezlerinden en önemlisi. Ve orası Kültür Bakanlığı tarafından işgal edilmiş durumda.

* Bugün siyasi söylemleri ön planda tutmamız yok edilmek istenen Aleviliği var edebilmek içindir.

* Solun dine yaklaşımındaki kayıtsızlık katmerlenerek, Alevilere de yöneliyor. Aleviliğin Türkiye'de asimile edilmesi, Sünnileştirilmesi Türkiye'nin katı dini potansiyelinden Alevileri de siyasi bir İslam, siyasi bir inanç hareketi olarak mevcuda dahil edilmesinin Türkiye açısından bir felaket olduğu görülmüyor.

* Alevilik tarih boyunca aydınlanmacı bir felsefe ve öğreti olmuştur. Bugün de böyledir. Bunun ana gövdesinin Türkiye'de özgür olmaması, Alevileri Türkiye'de özgür yapmayanların, Türkiye'nin ayıbıdır bu.

* Aleviliğin Türkiye'de potansiyel tehlike olarak görülmemesi açısından Sivas'taki Madımak Oteli'nin aynen Solingen gibi müze haline getirilmesi gerekir.

* Türkiye'de normal yasaları uygulasalar tekke ve zaviyeler yasasına göre mevcut anayasaya karşı gelmekten Türkiye'deki her cemi basabilirler.

* Aleviliğin İslam içi mi dışı mı tartışması, teolojik bir tartışma değil. Olay hukuki olarak temsil kabiliyeti itibariyle Alevileri, Aleviler'in kurduğu AABF mi temsil edecek yoksa Diyanet mi temsil edecek tartışmasıdır.

* Alevileri sadece AABF temsil eder. Alman devletinin de Avrupa devletlerinin de muhatabı AABF olabilir.

*Alevilerin eşitlik, özgürlük ve demokrasi lehine tercihleri ve talepleri değişmedi.

* 22 Temmuz seçimler için bugüne dek görülmemiş bir şekilde Alevi bireylerin ülkeyi yönetmek için aday adayı olması, siyasi partilere bu amaç için başvuru yapması bile çok olumlu bir gelişmedir.


VE TEPKİLER...


Ahmet Aydemir (AABF Kurucu Başkanı):

Saygı değer canlar!
Birçok insanımız bu hareketin ne zaman, nerede ve kimler tarafından kurulduğunu bilmiyor. Bilenler de bir yerde emeğe saygısızlık yaparak, bu örgütlenmenin, kendi eserleri olduğu imajını yaratmaya çalışmakta.
Daha Avrupa'da ben "Aleviyim" diye ağzına bu sözcüğü kimse alamazken, önceleri de yazdığım ve televizyonlarda belgeleri ile de ispat ettiğim gibi bu hareket, 1987'lerde Düsseldorf'ta başlatılıp, Rüsselsheim'de Derviş Tur, Ahmet Aydemir, İsmail Yağlı, Musa Bakir (Rahmetli), Süleyman Ağlar, Muzaffer Gündüzkanat, Abidin Yüksel, Naci Toksoy, Hamza Kurnaz gibi dede ve taliplerin gayreti ile Aleviler Türkiye'nin gündemine oturtulmuştur. Bu insanlar belki şu anda medyatik olmayabilirler. Ama emeğe de saygı her dürüst insanın da görevidir.


---------------------------------------------

Düzgün Keleş

20 yıldır başındayım dediğiniz bu kuruluşun derneklerine üye ailelerin çocukları su an yirmi yaşındalar. Siz onlara Aleviliğin İslam'ın dışında olduğunu öğretmekten, kahve kültürünü derneklerinize yaymaktan başka ne yaptınız. Siz asıl bundan dolayı vicdan azabı duyun. Yılmaz Güney'le cezaevi yatmasıyla övünen bir Alevi önderliğinden ziyade, fabrikada işçi olmuş, çiftçi olmuş, hamal olmuş, aç kalmış, ülkesini seven ve o ülkede yaşayan insanların çıkarlarını savunan, Sünni ayrımı yapmayan şahsi çıkarlarını ön planda tutmayan, önce çocuklarına baba ve örnek olan bir Alevi önderi benim Aleviliğimi temsil eder. Şu gelinen noktada siz ve sizin gibiler yüzünden bizim Aleviyiz dememiz bundan sonra güçleşecek.
-------------------------------------------

Dersim sevdalısı sevgili canlar,

Sivas'ın unutulmaz acısını yüreklerimizde hissettiğimiz son 14 yılda Avrupa'da "Yeter artık, Alevileri bundan böyle kimse yakamayacak, yok edemeyecek, asla asimile edemiyecek" diyerek, başlatılan hareketin bugün ne boyutlara ulaştığı ortadadır. Bunda başta sayın Turgut Öker olmak üzere tüm bu yola hizmet edenlerin çabaları ve özgüvenimizin yeniden kazanılmasında büyük pay sahibi olmuştur. Sonuna kadar bu cumhuriyetin ve domokrasinin yanındayız, ülkemizi de çok seviyoruz. Sayın Öker'e ve Avrupa örgütlenmesinde yer alan her cana yürekten teşekkürler. Bu sayede kimliğimizi rahatça haykırır olduk.


----------------------------------

Ahmet

Sayın Aydemir
Kurduğunuzu iddia ettiğiniz hareketin ismini niye yazmadınız. Yoksa içinde Alevi kelimesi bulunmadığından mı?
Aleviliği İslam'ın içinde mi dışında mı tartışmasına katılmak istemiyorum. İsteyen istediği gibi yaşar. Yalnız Alevilik deyip Sünnilik dayatılıyorsa buna karşıyım. Sevgili Düzgün hem 72 millete bir ayarda bakacaksın hem de ulusalcı olacaksın bu nasıl anlayış. Aleviler için önce insan. Dini, dili, ırkı hiç önemli değil.

-------------------------------------------

Ozan Kiriş

Selam Turgut Öker'e,
AABF, Alevi hareketinin gelişmesinde çok olumlu işler yapıyor; yapmaya da devam edecektir. Turgut Beye karşı olanlar; çağını yorumlayamayan, poltitik düşünemeyen, sosyal olmayan kişilerdir. Onların da bugün nerede olduklari belli. Yola devam...

------------------------------------------

A. Ekber Tohumcu

Hiç kimse ben Alevi lideriyim deyip 25 milyonun adına konuşamaz. Nice profesörlerimiz nice dedelerimiz varken Aleviliği İslam'ın dışında gösteren bir kurumun başkanı olan kişi asla Alevi lideri olamaz.

--------------------------------------------

Abuzer Şaşkın (İnnsbruck)

Turgut Bey'in gazetenizde Alevi lideri olarak yazılmasına karşıyım. Alevilik Öker Bey'in söylediği gibi siyasi bir inanç değildir, olamaz. Ben kendisini bir Alevi lideri olarak kabul etmiyorum.

-------------------------------------------


İsmail Karakuş (Avusturya)

"Alevi lideri Aleviliği anlatıyor" yazı diziniz Alevi kökenli olarak dikkatimi çekti. Bu başlık tamamen Aleviler'i birbirlerine düşürmek için bilinçli kullanılan bir başlık. Ben Alevi kökenli olarak böyle bir vasıf vermedim, benim gibi binlercesi de... Fakat bir kurumun başkanı ve sözcüsü olarak düşüncelerini söyleyebilir, doğal hakkıdır. "Alevi lideri" kelimesini bir Alevi olarak içime sindiremem, protesto ediyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!