Top taraftarları tekmeledi

Güncelleme Tarihi:

Top taraftarları tekmeledi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2009 00:00

Hani, Karadeniz'deki karı- kocalar arasında NATAŞA kavgaları vardı ya. Şimdi NATAŞA'ların yerini BAHİS aldı.

Haberin Devamı


Bahis bağımlılarının eşleri zaman zaman kahve bastı;
- Oynamayın bu bahsi. Çoluk çocuk evde ekmek bekliyor.
Erkekler dinlemediler. Oynamayı sürdürdüler.
Kadın sözü dinlemeyenin sonu böyle olur.
Şike bombası patladı.
Bahisçiler lokalinde, kahvelerde herkes düşünceli.
- Kaç Euro kaybettin şimdiye kadar?
- İki yıldır sürekli bahis oynadım. 8 bin Euro kaybettim.
- Şike skandalının sana zararı dokundu mu?
- Dokunmaz olur mu? Yüzde yüz kaybedecek bir takım maç kazanıyor. Biz buna top yuvarlak olur böyle şeyler diyorduk. Oysa ki tuzağa düşmüşüz.
- Ya sen ?
- İşsizim. Zor geçiniyorum. Son ay ev kirasını da bahse kaptırdım. Hanımla aramız açıldı. Gözleri kör olsun onların.
Artık kahvelerde kumar oynanmıyor.
Varsa, yoksa bahis.

* * *

İÇİNE tıka basa saman doldurulmuş yuvarlak bez bir torba. Kalabalığın ortasına atıldığında herkes tekme vuruyor.
Sıkıştırılmış saman torbasını tekmeleyenler ise İngiltere'nin Liverpool kentindeki Liman işçileri.
Yemek paydoslarında doğaçlamadan futbola benzer çift kale oynuyorlar.
Futbolun ataları bunlar.
Tarih, 19. yüzyılın sonları.
Zaten, hangi asırda olursa olsun ister samandan, ister deriden o yuvarlığı kimin önüne atsan vurma ihtiyacı duyuyor. Kedi, köpek, fil, zürafa, insan, çocuk, kadın, ihtiyar...
Ama, bunca yıldır tekme yiyen 'TOP' bazen de insanları tekmeliyor. Top'un tekmesi de ağırdır. İnsanı eşekten düşmüşe benzetir.
Şimdi olduğu gibi.

* * *

YAKLAŞIK, birbuçuk asır önce, saman dolu torbayla başlayan futbol, ikinci dünya savaşından sonra dünyayı öylesine sardı ki, 90 dakika süren bir karşılaşma 90 saat, 90 gün, 90 ay konuşulur, tartışılır oldu.
Futbol sanayiyi gelişti.
Zaman zaman da çürük mal üretmeye başladı.
Kara para aklayanlar, politik yatırım yapmak isteyenler ,şikeciler futbol kulüplerinin üzerine tünediler.
Amaçlar, hedefler değişti. Spor ikinci plana düştü, kirletildi.
Kaleciye para veriyorlar 'gol ye' diyorlar.
Forvete para veriyorlar 'gol atma' diyorlar.
Bahis çeteleri milyonlarca dolar kazandılar.
Garibim taraftarlar ise tribünde bağırıyorlar, 'En büyük bizim takım başka büyük yok.'

* * *

FUTBOL'un Türkiye'ye gelişi de olaylı başladı.
İzmir'de pamuk ve tütün ihracatı yapan İngilizler aralarında futbol oynamaya başlayınca futbol merakı Türklere de sirayet etti. Sonra İzmir'den İstanbul'a sıçradı. Ancak ikinci Abdülhamit'in hafiyeleri jurnal edince Müslüman gençlere futbol yasaklandı. 1903 yılında kurulan Beşiktaş kulübünün adında bu nedenle futbol kelimesi yoktu. Adı; 'Beşiktaş Osmanlı Bereket Jimnastik kulübü' idi. Sonrası uzun hikaye.
Kara para aklama , futbolu siyasete alet etme, bahis çeteleri art arda geldi.
Tribünlerinde gönüllerinin sesini haykıran masum taraftarlar farkında olmadan 'dalavere' tezgahına oturtuldular.
Sahada gördüğünüz ise oyun değil. Kızıştırma. Gaz verme.
Esas oyun perde arkasında.
Şimdi ne olur?
Olayın üstü küllenir.
Ama, şike hastalığı, kanser gibi için ,için sürer.
Şikeciler de pusuda beklerler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!