Siyah Tümen'in sırrını açıkladı

Güncelleme Tarihi:

Siyah Tümenin sırrını açıkladı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 19, 2012 14:02

Neonazi rolüne girip 10 yıl gizli kamerayla neonazilerin rock konserlerini izleyenve çektiği birbirinden ilginç görüntüleri Kan Akacak adlı belgesele aktaranThomas Kuban, arkadaşımız Celal Özcan’a konuştu. Thomas Kuban, hemen herkonserde suç unsuru bulunduğunu, ancak polisin seyirci kaldığını söyledi.

Haberin Devamı

THOMAS Kuban çok kimlikli biri. Gerçek kimliğini kamuoyu bilmiyor. Thomas Kuban takma adı. Bu isimle araştırma gazetecilik yaptı.

Bunun yanında değişik takma isimlerle neonazi rolüne girerek, 10 yıl boyunca gizli kamerayla nazi rock konserlerini izledi.

Bu konserlerde çektiği görüntülerden oluşan ‘Blut muss fliessen’ (Kan Akacak) belgeselindeki şok görüntüler Almanya’yı neonazilere karşı uyandırdı.

Şimdi gördüklerini kitaplaştıran ThomThomas Kuban izlediği tüm neonazi konserlerinde Hitler selamından şarkıların içeriğine ve atılan sloganlara kadar bir çok suç unsuru bulunduğunu, ancak polisin müdahale etmeyip seyirci kaldığını söyledi.

Böyle bir film düşüncesi nasıl oluştu?
Adım adım gelişti. Bir meslektaşım neonazi müzik konserleri üzerine dikkatimi çekti. Ben önce Almanya’da ve Avrupa’da bu tür konserler yapılabileceğine inanmadım. Önce bu alanda çekimler olup olmadığını araştırdım. Biliniyor mu bu konserlerde neler olduğu diye. Bu konuda çekilmiş videoların çok eski ve neonazilerin kendi çekip sattığı video görüntüleri olduğunu gördüm. Bu araştırma yıllar aldı. 2003 yılında ilk kez gizli kamerayla neonazi konserlerine girerek, gizlice çekim yapmaya başladım. Önce çok dikkatli yokladım. İnternette neonazilerle bağlantı kurmaya çalıştım. Neonazi forumlara baktım. Onlarla takma isimlerle mailleşmeye başladım. Böylece biraz onları tanımaya çalıştım. Yani bu işe gizli kamerayla başlamadan önce 6 yıl araştırdım. Bu çok önemli, çünkü yoksa ortaya çıkma tehlikesi çok yüksek. Bağlantı kurduğum neonaziler arasında yönetici düzeydeki tipler de vardı. Onlarla yıllarca yazıştım. Sorular sordum. Bir neonazi gibi davrandım.

ONLAR GİBİ DAVRANDIM
Konserlerde gizli çekim yaparken, en çok neye dikkat ettiniz?
Konser esnasında orada tanıştığım neonazilerle sohbetleri uzun tutmamaya, uzun vadeli arkadaşlık kurmamaya çok dikkat ettim. Çünkü daha sonra bu filmlerde kamera perspektifine bakarak, “Bu benim yanımdaki tip diye tanımamaları lazımdı. Konserlerde bir nazi gibi postal, nazi ceketi, askeri elbise giyindim ve bir neonazi gibi hareket ettim. Resmi makamlarla neonaziler üzerine gazeteci olarak araştırma yaparken, Thomas Kuban takma adıyla çıktım.

Bu konserlere gitmeden önce nasıl bir ön hazırlık yaptınız?
Naziler e-maile e-post, internete weltnetz (dünya ağı) diyor. Bu gibi sözcükleri ezberlemeye çalıştım. Ama en önemlisi, nazi şarkılarını ezberledim. Konserlerde onlarla birlikte söyleyebilmek için. O zaman şüphelenmiyorlar. İlk çekimlerim televizyonda gösterildiği zaman, kim bu, arkada bize karışmayan biri vardı, o muydu, gibi spekülasyonlar yaptılar. Ama ben onların tam ortasındaydım. Onlarla birlikte aynı şarkıları söyledim. Onlarla birlikte slogan attım. Ayrıca ceza unsuru taşıyan şarkıları öğrendim ki, bu şarkılar söylenmeye başlayınca, hemen çekime geçtim. Bu şarkıları temiz kaydedebilmek için sesimi kesip uygun bir yerde yerimi aldım. Bu şarkılar çaldığında ve Hitler selamı durduklarında hemen kayda geçtim.

Hitler selamı da verdiniz mi?
Hayır, bunu yapmadım. Elbette nazi rolü oynadım, ama gerektiği kadar. Ceza gerektiren şeyleri yapmadım. Hitler selamı yasak ve cezaya tabi. Sadece bir keresinde İngiltere’deki bir konserde, neonazi örgütü Blood&Honour ağını kuran İan Stuart Donaldson için bir dakikalık saygı duruşunda, Hitler selamı durayım mı diye bir ara bocaladım. Çünkü herkes Hitler selamı durmuştu, ben göze batacağım diye korktum. Ama sağ yumruğumu havaya kaldırdım. Kimse farketmedi.

Girişte güvenlik kontrolünü nasıl aştınız?
En büyük sorun işte bu kontrollerdi. Her defasında gizli çekim için gerekli olan gizli kamera, kablo gibi donanımı bir yolunu bulup içeri sokmak için uğraştım. Hazırlığımı iyi yaptım ve heyecanlanmadan girdim.

HEDEF ALMANYA’DAKİ TÜRKLER
Bu konserlerde çok koyu bir Türk düşmanlığı gözlemlediniz mi?
Elbette. Schwarze Division (Siyah Tümen) diye bir şarkı var. Bu Hitler’in SS’leri. Bu şarkının içeriği tamamen Türkleri hedef alıyor. 22 Ekim 2005’te Bavyera’daki Mitterscheib’ta bu şaarkıyı çaldılar. Şarkının içeriğinde siyah tümen, Berlin’deki Kreuzberg’i yerle bir etmeye çağrılıyor. Çünkü burasının Alman topraklarında bir Türk şehri olduğu belirtiliyor. Şarkıyı yapan ‘Döner Katili’ adlı şarkının da sahibi Gigi grubu.

Bu konserlerde şiddet çağrısı var mı?
Şiddet hep var. Şarkıların içeriğinde de şiddet ve cinayete çağrı var. ‘Bırak bıçaklarımız Yahudilerin vücudunda gidip gelsin’ veya ‘bizim terör saldırılarımız dünyayı değiştirecek’ şarkılarını hep söylüyorlar. Ayrıca neonaziler yıllardır şiddet uyguluyor, cinayet işliyor. Polis raporlarına göre 1990’da iki Almanya’nın birleşmesinden bu yana 60 kişi aşırı sağcılar tarafından öldürüldü. Amadeu Antonia Vakfına göre ise 182 kişi öldürüldü.

Polisler bu konserleri izliyor mu?
Bu konserlerde polisler oluyor, ya dışarda ya da içerde. Ama bu yasak şarkılar söylenmesine ve Hitler selamı durulmasına, ‘Sieg Heil’ (Yaşasın zafer) sloganlarına rağmen, hiçbir müdahalede bulunmuyor. Neonaziler bu durumdan cesaret alıyor. Ben suç unsuru olmayan hiçbir neonazi konser görmedim.

Polis seyirci kalarak, kendini suçlu duruma düşürmüyor mu?
Ben konserlerde polisler gördüm, suç unsuru olmasına rağmen müdahalede bulunmadılar. Bu, hukuk devletinin iflası demektir. Neonazi rock konserleri bu çevreye girmek için bir uyuşturucu niteliğinde. Gençleri bu yolla kazanıyorlar.

Konserleri izlerken, seri cinayetleri neonazi çetesinin işlemiş olabileceği kokusu aldınız mı?Hayır, eğer hissetseydim, bunu gündeme getirirdim. Fakat şaşırmadım da, cinayetleri onların işlediği ortaya çıkınca.

Sizce istihbarat ve polis niçin zamanında ortaya çıkaramadı bu çeteyi?
Neonazileri birbirlerine karşı ispiyoncu olarak kullanıyorlar. ‘V-Mann’ denilen bu ispiyoncular neonazi. Devletin parasıyla neonazileri neonazilere takip ettiriyorlar. Bu çok absürd.

ORTADAN KAYBOLACAĞIM
Tehdit mektupları alıyor musunuz?
Benim gerçek kimliğimi neonaziler bilmiyor. Ama internette, “Bir elimize geçerse, çabuk bitsin diye dua edecek” mesajları yazıyorlar. Kimliğim ortaya çıkacak diye korkuyorum.

O zaman ömür boyu takma ad ve sahte kimlikle mi yaşayacaksınız?
Hayır, kısa bir süre içinde bu işi bitireceğim ve Thomas Kuban olarak, röportaj vermeyeceğim. Yani piyasadan ayrılacağım. Thomas Kuban artık olmayacak.

Kimliğinizi açıklayacak mısınız?
Hayır. Gazeteci olarak nazi konusu üzerine çalışmayacağım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!