Mecliste vekilimi istiyorum IV

Osman Sarıyusuf: Fransa Türk Federasyon Başkanı

'Avrupa’da yaşamakta olan yaklaşık 5 milyon Türk vatandaşını ilgilendiren seçme ve seçilmeyle ilgili yasayı incelediğimizde, sadece seçme hakkı ile ilgili seçenekler üzerinde durulduğunu görmekteyiz. Halbuki, seçme hakkının yanında seçilmenin de bir hak olduğu kanısındayız, bu önemli noktanınsa kanun tasarısını hazırlayanların gözden kaçırdıklarını görmekteyız. Avrupa’da yaşamakta olan Türk insanının birçok problemi olduğu gerçeğini bilmeyen kimse yoktur. Bu problemleri çözebilmek için oy kullanma hakkı yanında Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızdan temsilci göndererek, problemlerimizi çözme noktasında da katkı sağlamanın faydalı olacağı düşüncesindeyiz. Bu çerçevede yetkililerin, Avrupada ülkelerindeki nüfus oranları baz alınıp birer seçim bölgesi haline getirilecek şekilde yeniden hazırlanmasının daha faydalı ve sağlıklı olacağı kanaatindeyiz."


Ahmet Oğraş: UETD Fransa Başkanı

'Yasa, ihtiyaçlarımızı tam karşılamasa da atılan bu adımı hatırlanmış olmaktan dolayı olumlu karşılıyoruz. Yurtdışında yaşayan Türkiye vatandaşları yaklaşık 5 milyon civarıdır ve hemen hemen Türkiye’deki seçmen nüfusunun yüzde 7’lik bölümüne tekabül eder. Yurtdışında yaşayan bu insanımlarımıza sadece Türkiye’deki milletvekilini seçme hakkını vermek, gerçekçi bir demokrasi olmayacaktır. Gerçekçi çözüm vatandaşlarımıza temsil edilebilme, kendi milletvekilini seçme hakkının verilmesidir. Bu gerçek demokrasinin gereğidir. Yetkisini bizden alan ve bize karşı sorumlu olan milletvekilleri ancak yurt dışındaki insanlarımızın dertlerine derman olabilirler. Biz UETD Fransa olarak insanımıza, Türkiye ile manevi bağlarını koparmadan bulundukları bölgedeki aktif siyasete katılmalarını önermekteyiz."

Hatice Yürütücü: İsviçre Federal Yabancılar Komisyonu üyesi.

"Yıllardır milletvekilleri Avrupa'ya gelip, hal hatırımızı sorup, sorunlarımızı dinlediler. Ellerine dosyalar dolusu sorunlarımızı, isteklerimizi ve önerilerimizi ilettik. Kırk yıldır dile getirdiğimiz sorunlarımızın kimi anlaşıldı, pek çoğu anlaşılmadı. Yıllar sonra gelen 'çözümler' de hala tartışılıyor. Oy hakkı verilmesi son derece memnuniyet verici. İhtiyaçlarımızı yeterince dile getirebilmemiz için de temsilcilerimizin TBMM'de yer almaları büyük önem taşımaktadır. Sorunlarımıza siyasi platformda çözüm aranırken, temsilcilerimizin tecrübeleri, görüşleri ve önerileri de çözüm yolu bulmada kesinlikle faydalı olacaktır. Biz artık kendimizi, kendimiz anlatmak istiyoruz. Yaşadığımız ülkenin şartlarına göre farklı ve ortak konularımıza sahip çıkabilecek kişileri seçmemiz de demokratik hakkımız. Avrupalı Türklere 'Milletvekili Kontenjanı' fikrine umutla bakıyoruz"

Avukat Kurtuluş Sarak: İngiltere’deki Turkish Forum UK Trust Başkanı

"TBMM’de Euro Türklere temsil hakkının Avrupa’da karşılaşılan sorunların doğrudan dile getirilmesi ve gençlerin aktif politikanın içinde yeralmaları açısından önemli bir fırsat oluşturacak. Avrupa Türklerine milletvekili kontenjanı ayrılması çok önemli. Temsil hakkı Avrupa’da karşılaştığımız sorun ve sıkıntılarımızı doğrudan dile getirme açısından da önemli bir fırsat sağlayacaktır. Bunun için Avrupa’daki Türk sivil toplum örgütleri arasında bir forum oluşturulup bu konuda ön çalışmalar yapılmalıdır. Böyle bir forum oluşturulması halinde Turkish Forum UK olarak biz de katılıp fikir ve deneyimlerimizi paylaşmaya hazırız'

Masum TÜRKER: DSP Genel Sekreteri

DSP Genel Sekreteri Masum Türker, yurtdışındaki vatandaşlara oy hakkının kesinleşmesinden sonra, yurtdışına özel milletvekili kontenjanı ayrılması gerektiğini söyledi. Gurbetçi vatandaşın temsil hakkı için bunun şart olduğunu belirten Türker, kontenjan sayısının 25-27 olabileceğini belirtti.
DSP Genel Sekreteri Masum Türker, yurtdışında yaşayan vatandaşlara oy hakkı sağlanmasından sonra, yurtdışı milletvekilliğinin de gündeme gelmesi gerektiğini söyledi. Türker DSP'li milletvekillerinin bu konuda bir kanun teklifi hazırlayarak önümüzdeki günlerde Meclis Başkanlığı'na vereceklerini belirtti.
Masum Türker, Hürriyet'in bu konudaki sorularını şöyle yanıtladı:

-"Yurtdışı milletvekilliği" ne anlama geliyor?

Türker- Yurtdışındaki vatandaşlara yıllar sonra yurtdışında oy kullanma hakkı nihayet sağlandı. Ancak bu yeterli değil. Biz "yurtdışı milletvekilleri" de olması gerektiğini düşünüyoruz.
Yurtdışı milletvekilliği hem oy kullanma hakkına karşılayan bir olgu, hem de yurtdışında yaşayan vatanadaşlarımızın sorunlarının Türkiye'de yansıyan kısmına çözüm aranması bakımından gerekli.
Olaya bu yönden bakınca hem temsil açısından, hem egemenlik hakkının kullanılması açısından yurtdışı milletvekiliği şarttır.

-Peki bu nasıl olacak?

Türker-Bunun şu şekilde olması gerekir. Yurtdışındaki vatandaşlarımızın seçmen kartı alması sağlanarak seçmen sayısı belirlenir. Nüfusa göre toplam milletvekili sayısının yüzde 5'ini geçmeyecek şekilde yurtıdışı milletvekili kontenjanı ayrılır. Bu isimler partilerin seçim listelerinde yurtdışı milletvekilliği adı altında yeralırlar. Toplam oyun dağılımına göre ve partilerin yurtdışında aldıkları oy oranına göre partiler bu listelerden milletvekili çıkarırlar. Bunlara da yurtdışı milletvekili denir.

-Bunu daha da netleştirir misiniz?

Türker- Şu anda Meclis'te 550 milletvekili var. Yüzde 5'i 25-27 arası bir rakam olur. Bunlar kontenjanla yurtdışı milletvekilliği olarak ayrılmalı. Bu sayı maksimum olmalı. Bu rakamın ne kadar olacağı yurtıdışına verilecek seçmen kartına göre, büyükelçiliklerce belirlenen seçmen sayısına göre netleşmeli. Yurtıdışı ayrı bir seçim bölgesi olarak değerlendirilmeli.

-Peki bunun için ayrı bir yasal düzenleme gerekmiyor mu?

Türker-Evet, gerekiyor. Milletvekili seçim yasasında yeralması gerekiyor. DSP'li milletvekili arkadaşlar bu konuda bir kanun tasarısı hazırlıyor. Önümüzdeki günlerde Meclis Başkanlığı'na verilecek.
-Bugüne kadarki uygulama sizce yetersiz mi?
Türker- Bugüne kadarki uygulama yurtdışındakilere temsil hakkı vermiyor. Sınır kapılarında atılan oylar temsil hakkını kullanmaktan çok, yurtiçindeki illere dağıtılarak hesaplanıyordu. Bazen ilgisiz illerdeki milletvekili dağılımını etkiliyordu. Ama yurtdışından oy atan vatandaşların ve onların görüşlerinin parlamentoya yansıması sağlanmıyordu. Bu yüzden de şimdiye kadar yurtdışındaki vatandaşların bir çok sorunu parlamento tarafından dikkate alınmadı.

Yurtdışında bulunan vatandaşlarımız kendi ciddi sorunlarını dile getirmesi, ayrıca ülke yönetimine ve ülke demokrasisine katılmalarını sağlamak için "yurtdışı milletvekilliği"nin şart olduğu kanısındayım.


Prof. Dr. Faruk Şen : TAM Direktörü

YURT dışındaki Türkler'e oy hakkı tanınmasını 'Türk demokrasisi ve Dış Türkler politikası açısından benzersiz bir kazanım' olarak niteleyen Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Vakfı Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, '5,2 milyonu AB içinde olmak üzere yaklaşık 6,5 milyon Türk kökenli yurt dışındadır. Dünya siyasetinde sesi en az duyulan ülkelerin dahi vatandaşları, ülkeleri dışındayken de oy kullanabilme hakkına sahipken, Türk insanının bundan mahrum bırakılması, 47 yıldır göç veren Türkiye ve Türk demokrasisi adına ciddi bir eksiklikti. Bu eksikliği giderecek adımları atan tüm yetkilileri, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tebrik ediyorum' dedi.

DEV BİR ADIM ATILDI

Şen, 'Avrupa'da çok sayıda Türk göçmeni sınırlarında barındıran ülkeler, uzun yıllar direnmelerine karşın artık göç ülkesi olduklarını kabul ettiler. Son yıllarda görülen olumsuz eğilimlere karşın, bu ülkelerde yürürlüğe sokulan düzenlemeler göç ülkesi olarak sağlıklı bir işleyiş oluşturmaya çalışıyor. Türkiye'de seçme hakkının tanınmasını da buna benzer biçimde Türkiye'nin göç veren bir ülke olarak kendi gerçeğini kabullenmesi olarak yorumlamak gerekiyor' diye konuştu. Şen bu başarının elde edilmesinde Avrupalı Türklerin, sivil toplum kuruluşları ve medyaları ile el birliği içinde yürüttükleri çalışmaların önemli rol oynadığını sözlerine ekledi.

EKSİKLİKLER GİDERİLMELİ

Yurtdışında yaşayan Türklerin oy kullanabilmelerini kolaylaştırmaya yönelik değişikliklerin tarihi önemine karşın, bütünleyici bir düzenleme ile tamamlanması gerektiğine işaret eden Şen, AB'deki ve Türklerin çoğunlukla yaşadığı diğer bölgelerin birer seçim bölgesi ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Şen, verilen oyların temsile dönüşmesi açısından bunun en doğru yöntem olduğunu söyledi.


EN BÜYÜK BÖLGE OLURUZ

Şen, "AB'deki 5,2 milyon Türk kökenliden yaklaşık 2,5 milyonu Türk vatandaşlığı veya çifte vatandaşlığa sahip olup, 18 yaşının üzerinde. Almanya'da ise sadece Türk vatandaşı olup 18 yaşının üzerinde bulunan kişilerin sayısı 1 milyon 340 bini buluyor. AB kendi başına bir seçim bölgesi olarak algılandığında İstanbul ve Ankara'dan sonra üçüncü büyük seçim bölgesini teşkil ediyor.