Maalesef okuma alışkanlığı yok

Güncelleme Tarihi:

Maalesef okuma alışkanlığı yok
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2010 11:46

Almanya'da yaşayan Türk toplumunun okuma alışkanlığının olmadığını belirten 28 yıllık yayın evi sahibi Hayati Önel, çocuklara kitap okuma alışkanlığı edindirmek için ailelere çok iş düştüğünü belirtti.

Haberin Devamı

ALMANYA'nın Köln kentindeki Önel yayın evinin sahibi Hayati Önel, Almanya'da yaşayan Türk toplumunun kitap okuma alışkanlığı olmadığını eleştirerek, çocuklara kitap okuma alışkanlığı edindirmek için ailelere çok iş düştüğünü belirtti. Batı Avrupa ülkelerinde yaşayan insanların çoğunluğunun trenlerde gazete ve kitap okuduğuna dikkat çeken Önel, özellikle üçüncü ve dördüncü nesil gençlerin söz konusu yazılar Türkçe olduğunda okuduklarını anlayamadıklarını söyledi. Önel ayrıca günlük olayları gazeteden takip edenlerin gerek iş gerekse sosyal yaşamda daha başarılı olduklarını da belirtti.

Alman'ı örnek almadık

Önel şunları söyledi: “Almanlar küçüklüklerinden beri okuma alışkanlığı ile gelişen bir toplum. Tramvaya binenlerin yarısı ya bir gazete okur, ya da bir kitap. İki toplum olarak birbirimizden çok şey öğrendik ancak maalesef bu okuma alışkanlığını biz Türkler olarak edinemedik. Ben 1982 yılından beri yayıncılık yapıyorum. Burada ağırlıklı olarak okul kitapları üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sadece Türkçe roman ve çocuk kitabı üzerine çalışmış olsaydık belki de şu anda Önel yayınevi olmayabilirdi."

İki dilli yayın

"Biz artık iki dilli yayınlara da başladık" diyen Önel, amaçlarının en azından Almancası kuvvetli olan Türk çocuklarının Türkçe okumalarını sağlamak olduğunu söyledi. Önel, "Genelde çocuklarımız nasıl olsa Türkçe öğrenir yanılgısından yola çıkarak Türkçe'yi fazla önemsemiyoruz. Ancak o çocuğun Türkçe bilgisi kitap okumaya maalesef yetmiyor. Burada doğup yetişen çocuklarımız genelde Almanca kitaplar okuyorlar. Birinci ve ikinci nesil Türkiye'den kitap getiriyorlar ya da buradan Türkçe kitap temin ediyorlar. Son dönemlerde burada da artık Türk yazarların kitapları da önem kazanıp herkes tarafından zevkle okunur hale geldi. Ancak bunu üç ve dördüncü nesil için söylememiz mümkün değil. Maalesef buradaki toplumumuzun genel olarak özellikle Türkçe kitapları okuma alışkanlığımız çok zayıf ve çok az” dedi.

Bilinci aileler aşımalı

Çocukların okuma alışkanlığı edinmesi için ailelerine çok büyük görev düştüğünü de sözlerine ekleyen Hayati Önel, “Ailelerin çocuklar doğduktan sonra, küçük yaşta, daha okuma yazma öğrenmeden çocuklarını kitapla tanıştırmaları lazım. Kitapların resimlerini göstermeleri lazım. O çocuğun bebekken bile kitapla haşır neşir olması lazım. Çocuğun kitabın hayatın bir parçası olduğu o küçük yaşta hissetmesi gerekir. Aileler, özellikle anneler örneğin bebekleri uyurken ninni söylemenin yanı sıra bir sayfada kitap okusun. Çocuk ister anlasın ister anlamasın hiç önemli değil, ama o bellekte o çocuk yatmadan önce kitap okunmasını o kadar algılıyor ki, yeme içme gibi alışkanlık haline getirerek ömür boyu bu alışkanlığı yaşıyor. Bütün ailelerden ricam eğer çocuklarının geleceklerini düşünüyorlarsa sadece vücutsal sıhhat değil beyinsel sıhhat için de çocuklarına kitap alışkanlığını vermeleri gerekir” diye.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!