Frankfurt deprem bölgesinin ayağa kalkmasına katkı sağlayacak!
Güncelleme Tarihi:
Frankfurt’taki siyasi geleneklere göre ‘Kentin Birinci Vatandaşı’ olarak anılan Büyükşehir Belediye Meclisi Başkanı Hilime Arslaner, Türkiye ve Suriye’de deprem felaketinin yıkımına uğrayan bölgelerin yeniden yapılanma sürecine katkıda bulunmak istediklerini açıkladı.
GAZETEMİZİN Frankfurt yakınlarındaki tesislerini gezen Büyükşehir Belediye Meclisi Başkanı Hilime Arslaner, kısa bir süre önce Büyükşehir Belediye Başkanı Nargess Eskandari-Grünberg’le birlikte gerçekleştirdikleri İzmir ve İstanbul ziyaretlerini değerlendirirken, özellikle deprem bölgesinde yeni okulların veya benzer projelerin gerçekleştirilmesini istediklerini ve onun için çeşitli sivil örgütlerin de desteğini almak üzere temaslarını sürdürdüklerini belirtti. Ziyaretlerin Frankfurt’un her iki kentle özellikle ekonomik ve kültürel açıdan iş birliklerini geliştirmek üzere bir süre önce başlatılmış olan temaslar kapsamında planlanmış olduğunu kaydeden Arslaner, bu arada yaşanan deprem felaketinin neden olduğu yıkımların atlatılması için Almanya’dan verilebilecek destek ve bununla ilgili iş birlikleri konularını da görüştüklerini vurguladı. Arslaner, önümüzdeki dönemde sivil toplum kurumlarının ve Frankfurt’taki özel sektör şirketlerinin de katkısını alarak, bu alanda somut adımlar atılacağını söyledi.
İki yıl önce Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in başkanlığında Frankfurt’u ziyaret eden İzmir heyetinin kentteki sanayi ve ticaret odası başta olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlarla önemli temaslarda bulunmasını sağladıklarını hatırlatan Arslaner, kısa bir süre önce gerçekleştirilen ziyaret sırasında iki şehir arasındaki bağların güçlendirilmesi, ekonomi, kültür, eğitim ve kent planlaması gibi konularda, gençlere yönelik çalışmalarda iş birliğini hedefleyen bir ‘iyi niyet beyanı’ anlaşmasının imzalandığını kaydetti. Arslaner, İstanbul’la da daha önce başlatılan ekonomik iş birliği temaslarının sürdürüldüğüne işaret etti. Uzun yıllardır Yeşiller Partisi saflarında politika yapan ve iki yıl önce Almanya’nın beşinci büyük metropolü Frankfurt’taki en önemli yönetim organı İl Genel Meclisi’nin (Şehir Parlamentosu) başkanlığına seçilen Hilime Arslaner, bu hafta sonunda gerçekleştirilecek olan Büyükşehir Belediye Başkanlığı ikinci tur seçiminden, belediye yönetiminin kentin çok kültürlü yaşamına katkısına, genel olarak Frankfurt’taki güncel gelişmelere ilişkin konularda açıklamalarda bulundu.
KENT YÖNETİMİNDE GÖÇMENLER DE OLMALI!
Hatırlanacağı gibi 5 Mart’ta Frankfurt’ta gerçekleştirilen Büyükşehir Belediye Başkanlığı birinci tur seçiminde Yeşiller’in adayı Manuela Rottmann yüzde 21.3 oyla, CDU’nun adayı Uwe Becker (yüzde 34.5) ve SPD’nin adayı Mike Josef’in (yüzde 24) gerisinde kalmıştı. Pazar günü gerçekleştirilecek ikinci tur seçiminde karşı karşıya gelecek olan iki adayı da yakından tanıdığını belirten Arslaner, halen Frankfurt’u yöneten koalisyonun Yeşiller, SPD, FDP ve Volt partilerinden oluştuğuna işaret ederek, Mike Josef’in seçilmesi halinde mevcut iş birliğinin daha kolay devam edeceğini, Becker’in seçilmesi halinde bazı zorlukların söz konusu olabileceğini kaydetti. Frankfurt nüfusunun yüzde 54’ünün göçmen kökenli olduğunu hatırlatan Arslaner, bu durumun kent yönetimine yansımadığını, kamu kurum ve kuruluşlarının yönetim makamlarında göçmen kökenli Frankfurtluların yer almadığını vurgulayarak, bu konuda çalışmaların öncelikle sürdürülmesi gerektiğini söyledi. Bu arada göçmen gençlerin de yaşanan zorluklardan şikâyet etmek yerine, siyasi süreçlere aktif olarak katılmalarını, engelleri aşarak Frankfurt’un yeniden yapılanmasına aktif katkıda bulunmaları gerektiğine işaret etti. Arslaner, kendisinin de sık sık gençlerle bir araya gelerek, bu alandaki gelişmelere eşlik etmeye çalıştığını belirtti. Gönüllü itfaiye derneğinden, karnaval derneklerine, sanayi ve ticaret odalarından, eğitim kurumlarına davet aldığı hemen her kurumu ziyaret ederek ve etkinliklerine katılarak yönetimi temsil etmeye özen gösteren Arslaner, göçmenlerin kaynağını geldikleri ülkeden alan kültürel yaşamının da çok önemli olduğunu ve bu konudaki çalışmaları desteklediğini kaydetti.
Aslaner, Frankfurt’ta uzun yıllardır gerçekleştirilen Türk film ve tiyatro festivallerinin, Enternasyonal Tiyatro (ITF) gibi çok dilli kurumların kentin kültür yaşamını zenginleştirdikleri için desteklenmesi gerektiğini belirtirken, bu çalışmalara kamu desteğinin sosyal yanının da çok önemli olduğuna işaret etti. Göçmen kökenli toplumu kendi kültürel köklerinden beslenen ürünlerle buluşmasıyla, onların sosyal ihtiyaçlarını karşılandığını hatırlatan Arslaner, bu yolla genç kuşakların da anne-babalarını besleyen kültürle tanışmalarının sağlanacağı, bunun onların toplumla barışık, sağlıklı gelişimleri için önemli olduğunu, Frankfurt’ta geçen kendi çocukluk döneminden örnekler de vererek vurguladı. Türkçenin Hessen’deki okullarda seçmeli yabancı dil statüsüne getirilmesi konusu da Arslaner’in önem verdiği konulardan. Arslaner, eyalet hükümetinin bununla ilgili talepleri kabul etmemesini hayal kırıklığıyla karşıladığını saklamadı. Türkçenin Türkiye ve Almanya arasında sürekli gelişen ekonomik ilişkilerden dolayı Alman öğrenciler için de önemli bir fırsat olabileceğine işaret eden Arslaner, bu konuda başlatılmış olan pilot projeyi de yetersiz olduğunu kaydetti.
İKİ YIL ÖNCE MECLİS BAŞKANLIĞI’NA SEÇİLDİ
1960’lı yıllarda çalışmak üzere Almanya’ya gelen babası 1976’da Türkiye’deki eşi ve çocuklarını yanına aldığında beş yaşında olan Arslaner, ondan sonraki yaşamının büyük bölümünü Frankfurt’ta geçirdi. Heidelberg Üniversitesi’nde ekonomi öğrenimini bitirdikten sonra bir süre İstanbul ve Stuttgart’ta yaşayan Arslaner, 12 yıl önce Yeşiller Partisi’nden Frankfurt İl Genel Meclisi’ne, iki yıl önce de bu Meclis Başkanlığı’na seçilmişti.