‘Filmi çekeceğimi söylediğim anda ırkçılık başladı’

Güncelleme Tarihi:

‘Filmi çekeceğimi söylediğim anda ırkçılık başladı’
Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2022 11:51

Yönetmen Fatih Akın’ın, ünlü rap’çi Xatar’ın hayatını konu alan ‘Rheingold’ adlı filmi, 27 Ekim’de vizyona girmesinin hemen ardından en çok izlenen filmler arasında ilk sırayı aldı. Kürt-Alman rap’çi Giwar Hajabi (Xatar) hayatını konu alan biyografik filmde, ünlü rap’çinin cezaevindeki günlerinden müzik dünyasına uzanan hayatı anlatılıyor.

Haberin Devamı

‘Filmi çekeceğimi söylediğim anda ırkçılık başladı’
EMILIO Sakraya, Mona Pirzad, Kardo Razzazi, Ilyes Raoul, Sogol Faghani ve Uğur Yücel’in rol aldığı filmin Münih’teki gösterimine katılan yönetmen Fatih Akın, gazeteci ve sinemaseverlerin sorularını yanıtladı. Akın, ‘Rheingold’ adlı filmininin şimdiye kadar çektiği filmler arasında en zoru olduğunu söyledi: “Şimdiye yaptığım filmlerde bu filmde olduğu kadar ırkçılıkla karşılaşmadım. Daha filmi yapacağımı açıkladığım andan itibaren, ‘Ne? Böyle bir asinin, ‘Kanake’nin filmi mi yapılır?’, ‘Bu insan filmi yapılması için çok yanlış bir rol model’ gibi eleştiriler aldım. Hatta birçok yerde çekim yapmak için izin bile alamadım. Zor olan diğer bir konuda aslında bu film için yeterli zaman ve yeterli paramız yoktu. Korona döneminde filmi bitirmek zorunda kaldım. Zamanla çok büyük, çok epik ve çok pahalı bir film olduğu ortaya çıktı. Yine de bütün zorluklara rağmen filmimle gurur duyuyorum çünkü çok kısa bir sürede filmi bitirmeyi başardık. Film çekimleri devam ederken babamı kaybettim, bu beni çok etkiledi. Filmi babama ithaf ettim, onunla gurur duyuyorum. Biz çok yakındık, onun ölümü benim çok zor günler geçirmeme sebep oldu. Ayrıca itiraf etmeliyim ki, film daha fazla zamanımız ve paramız olsaydı daha da iyi olurdu. Film Türkiye’de en erken önümüzdeki yıl, belki İstanbul Film Festivali’nde gösterime girebilir. Ayrıca bütün sinemaseverleri de filmi izlemeye davet ediyorum. Bu filmde eminim ki, özellikle göçmenler kendilerinden bir şeyler bulacak. Türkiye’de özellikle dizi sektöründe mükemmel işler yapılıyor, keyifle takip ediyorum.”
‘Filmi çekeceğimi söylediğim anda ırkçılık başladı’
ANNE BABASI DA MÜZİSYEN
Yapımcılığını Fatih Akın’ın şirketi Bombero International, dağıtımını ise Warner Bros Pictures Germany üstlendiği filmin konusu şöyle; Xatar, yani gerçek ismiyle Giwar’ın hikâyesi, Orta Doğu’nun bir cezaevi hücresinde başlıyor. Anne ve babası Kürt. Annesi müzisyen, babası ise ünlü bir besteci ve orkestra şefi. Anne ve baba, İran rejiminde aynı zamanda özgürlük savaşçısı oldukları için bazen dönüşümlü olarak bazen de ailece birlikte cezaevine giriyorlar. Irak’ta işkence görüyorlar. Sonunda İran rejiminden kaçmayı başarıyorlar önce Paris’e, ardından Giwar’ın piyano çalmaya başlamasına vesile olan annesi ve babasının tekrar müzisyen olarak çalışmaya başladığı Bonn’a geliyorlar.
‘Filmi çekeceğimi söylediğim anda ırkçılık başladı’
Daha lise çağlarında uyuşturucu satarak karıştığı kriminal olaylar nedeniyle Almanya’da tutuklama emriyle aranan Giwar, çareyi Amsterdam’a kaçmakta buluyor. Burada müzik okuluna kaydını yaptırıyor ama bir yandan da para kazanmak için Kürt mafyası ile kontağa geçiyor. Sonra yine Almanya’ya dönüyor ve müzik yapma hayali kuruyor. Kürt mafyasına olan borcunu ödemek için 2009 yılında bir altın kamyonunu soyuyor ve bu soygun öylesine efsanevi bir hal alıyor ki, dönemin gazetelerinde boy boy haberleri çıkıyor. Soygundan sonra yine kaçıyor ve bu sefer Suriye’ye gidiyor. Orada tutuklanıyor ve ağır işkencelere maruz kalıyor. Soygundan elde ettiği kilolarca altının nerede olduğunu açıklamadığı için Almanya’ya iade ediliyor. Almanya’da mahkumiyeti sırasında hapiste oraya gizlice soktuğu ses kayıt cihazları ile büyük rap kariyerine başlıyor. Serbest kaldıktan sonra da mal varlığını ve ününü giderek artırıyor.
‘Filmi çekeceğimi söylediğim anda ırkçılık başladı’

‘Filmi çekeceğimi söylediğim anda ırkçılık başladı’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!