FETÖ, Türkiye’de kaybetti... Avrupa kapılarını açıyor
Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından Berlin’de düzenlenen etkinlikte, ‘15 Temmuz Türkiye’nin Demokrasi Zaferi Paneli’ yapıldı. Gazeteci ve siyasetçi Christoph Horstel, 15 Temmuz hain darbe girişiminde ABD’nin katılımına dikkati çekti, daha önce görev aldığı ARD televizyon kanalının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘kaçtığı’ şeklinde haber yapmasının ise utanç verici ve skandal olduğunu söyledi.
ÜÇ dilde yapılan toplantının moderatörlüğünü Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Doç. Dr. Şuay Açıkalın üstlendi. Etkinliğe, Berlin Hür ve Stanford üniversitelerinde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Ulrich Bruackner, gazeteci ve siyasetçi Christoph Horstel, Milli Savunma Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hüseyin Alptekin, Mersin Üniversitesi’nden Dr. Kaan Kutlu Ataç katıldı. Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, açılış konuşmasında Türkiye’nin içeride ve dışarıda FETÖ ile mücadelesinin öncelikli konulardan biri olduğuna dikkati çekti. FETÖ üyesi olarak aranılan kişilerin Türkiye’ye teslimi konusunda girişimlerde bulunduklarını ifade eden Şen, ancak Almanya ve birçok Avrupa ülkesinin bu konuda Türkiye’ye destek vermediğini söyledi. FETÖ’nün eğitim veya sosyal yardım yapan ‘sivil toplum kuruluşu kisvesi’ altında farklı emelleri bulunan bir terör örgütü olduğunu belirten Şen, “Bu konuda müttefik dostlarımızdan destek bekliyoruz” dedi.
Alman gazeteci ve siyasetçi Christoph Horstel ise 14 yıl ARD televizyon kanalında gazetecilik yaptığını, 15 Temmuz darbe girişiminde ABD’nin parmağının inkâr edilemeyeceğini söyledi. Uzun yıllar çalıştığı ARD’yi de eleştiren Horstel, darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘kaçtığı’ şeklinde haber yanmasının utanç verici ve skandal olduğunu ifade etti. Darbenin yöneticilerinden olan Adil Öksüz’ün Almanya’da olduğunu belirten Horstel, FETÖ’nün Almanya’yı ‘güvenli liman’ olarak gördüğünü vurguladı. Horstel, darbe girişimi gecesi Türk halkının sokaklara dökülerek devletine ve seçilmiş hükümetine sahip çıktığını kaydederken, “Avrupa’ya şunu söylemek isterim; Bundan ders çıkarmazsak, geleceğimiz olmayacaktır. Erdoğan’ın kendi halkı için yaptıklarını gördüğümde, ülkenin geleceğini teminat altında görüyorum. Dünyada onu rol model alan birçok ülke olacaktır” diye konuştu.
‘BİR GECEDE 252 KİŞİYİ ÖLDÜRDÜLER’
Prof. Dr. Brückner ise demokrasinin sürekli savunulması gerektiğini ifade etti. Almanya’nın geçmişinden örnek veren Brückner, Nazi döneminden bugünkü sisteme gelinceye kadar uzun yol katetmek zorunda kaldığını belirterek, “Demokrasi, siyasi sistemlerin kapı önüne asılan levhalarından ibaret değildir” dedi. Brückner ayrıca, Türkiye’nin, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerin canlandırılması çağrısından da memnuniyet duyduğunu söyledi. Doç. Dr. Alptekin de Avrupa’da FETÖ’nün terör örgütü olarak görülmesine şüpheyle yaklaşanlar olduğunu hatırlatarak, “252 kişiyi tek bir gecede öldürdüler. Bu onları terör örgütü olarak sınıflandırmaya yeterli. Bu sadece darbe girişimi değildir, bu son yaşanan teşebbüs, Türkiye’nin alıştığı darbelere benzemiyordu. Sadece askeri yetkililer değil, görevden ihraç edilen emniyet görevlisi de buna katıldı. FETÖ üyesi oldukları için görevden ihraç edilmişlerdi. Darbe sabahında bu kişiler tanklarda bulundu” dedi.
Özellikle ABD ve Batı Avrupa ülkelerinin FETÖ üyelerini mülteci olarak ağırladığını belirten Doç. Dr. Alptekin, şöyle devam etti: “FETÖ’cülere kapılarını açıyorlar. FETÖ üyeleri bu ülkelere gitmek istediklerinde bedavaya biletleri var gibi bir şey. Bir rapora göre, 14 bin FETÖ üyesi Almanya’ya kaçmış, mülteci statüsü almış. Burada onlara ait mülteci destek kuruluşları bile var. Kaçanları alıyorlar, uyum süreçlerinde, yasal süreçlerinde, iş bulmada yardımcı oluyorlar. Bu büyük bir sorun. FETÖ, Türkiye’de kaybetti. Tüm kaynakları, hepsi gitti. Artık yeni üye çekemiyorlar. İslam İşbirliği Örgütü, FETÖ’yü terör örgütü olarak tanıdı ama hâlâ Batı’da ve Almanya’da sorun var. FETÖ buralarda ihya ediliyor. Buralarda ilişkileri de zehirliyorlar. Yalan yanlış kamuoyu yaratmaya çalışıyorlar.”
Panelde son olarak söz alan Dr. Ataç da Türk Ordusu’nun, yaşadığı darbe girişimine rağmen uluslararası operasyonları yapabilecek güç ve deneyimde olduğunu gösterdiğini ifade etti.
