Erozyon Dede: Daha az tüketin

ALMANYA'nın Köln kentinde Türkiye Erozyonla Mücadele (TEMA) Almanya Vakfı ile Türk Üniversiteliler Derneği çevre konusunda bilgilendirme toplantısı düzenlediler. Köln Üniversitesi'ndeki 23 numaralı amfide yapılan toplantıda konuşan TEMA Onursal Başkanı Hayrettin Karaca, herkesi tüketim çılgınlığından uzak durmaya çağırdı. İhtiyaçtan fazla tüketmenin doğaya büyük zarar verdiğini anlatan Karaca, tüketimi teşvik eden mevcut ekonomi sistemini eleştirdi. Erozyon Dede olarak tanınan Hayrettin Karaca, kararlı bir irade sergilendiğinde doğanın korunmasına büyük katkı sunulabileceğini ifade etti.

30 YILLIK KIYAFETLERİM VAR
TEMA Onursal Başkanı Hayrettin Karaca yaklaşık iki yüz kişinin katıldığı toplantıda şunları söyledi:
“Global ekonomi denen bir canavar var. Ancak bana göre yeni bir paylaşma düzeni kuracağız. Ben, bana hayat verenleri yaşatmak zorundayım. Peki nasıl yaşatacağım? Bugünkü tüketimle bunu başaramam. Dünyayı önce kirletip sonra şikayet ediyoruz. Eğer bizler kararlı davranırsak dünyayı kirletmemek mümkün. Bu canavar ekonomi, dünyayı yok etmek için beni kullanıyor. Her yıl milyarlarca dolar para harcanarak yapılan reklamlarla beni tüketmeye teşvik ediyorlar. Moda diye bir şey çıkmış: Eskisini bırak, yenisini al. İhtiyacımdan fazlasını tüketmemeliyim. Benim ihtiyacım doymak, barınmak, eğitim ve sağlıktır. Bunun dışında kimse bana tükettiremez. Ayakkabılarım pençeli, gömleklerimin yakası değişiktir, 20-30 yıllık kıyafetlerim vardır. Param var ama almam. Bu bir tüketim ahlakıdır. Beni yaşatanları yaşatmam için bundan başka çare yok. Benim talebim kadar üreten bir ekonomi kuracağız. İstediği kadar versin ben almazsam yeni bir ekonomi düzeni kurulur. İnancın üzerine hiç bir enerji yoktur. Eğer biz birlik olursak bunu başarabiliriz."

SİLAHIMIZ YOK AMA İRADEMİZ VAR
Sorunlarımızı çözmek için halka inmeliyiz. Güneyde Yuvarlakçay diye bir köyümüz var. Orada Hidro Elektrik Santrali (HES) yapılmak isteniyor. Köylüler HES yapımını önlemek için her makama başvuruyorlar. Ancak çare bulamıyorlar. Bunun üzerine toplanıp o araziye çadır kurarak 4.5 ay orada yatıyorlar. Ben oraya gittiğimde çınarlar kesilmişti. Yaşlı nineler arazide nöbet tutuyorlardı. Bir kere gittiğimde baktım komutan jandarmaları göndermiş, onları gözaltına alacaklar. Bin kişi yola yattı ve 'bizi ezip öyle geçin' dediler. Jandarma geri çekilmek zorunda kaldı. Sonunda bu işin olmayacağını anlayan müteahhit gidip mukaveleyi bozdu. Bunu başaran halktır. Halkın desteği ile Doğu Karadeniz'de 27 HES'in yapımını önledik. Bugün bakın develerle Anadolu'dan Ankara'ya yürüyüşler başladı. Artık bir uyanış var. TEMA olarak hükümetin çıkardığı yasalara karşı dava açıyoruz. Şimdiye kadar 66 dava kazandık. Ama bu burada kalmayacak. Silahımız yok ama irademiz var.”

DOĞA OLMADAN İNSAN VAROLAMAZ
Toplantının açılış konuşmasını TEMA Almanya Vakfı Başkanı Hayati Önel yaptı. Önel, “Her dikilen ağaç daha fazla temiz hava ve erozyona karşı önlem demektir. TEMLA Almanya Vakfı erozyonu önleyerek gelecek nesillere yaşanacak bir çevre bırakmak istiyoruz. Sizlerin destekleri ile bugüne kadar 95 bin fidan ve 245 bin meşe palamudu diktik. Ancak bu yeterli değil. Doğayı yeşillendirmeye devam edeceğiz. Doğayı tehdit, insanlığı tehdit demektir. İnsan olmadan doğa olabilir ancak doğa olmadan insan olamaz” diye konuştu.

Toplantıda Kütahyalı bir grup memleketlerinde atık siyanürlü su bulunan barajdaki sızıntıyı açtıkları dövizlerle protesto ettiler. Kütahya Platformu adına söz alan Adil Hemzen siyanürlü suyun yer altı sularına karıştığını ifade etti. Hemzen, baraja arıtma tesisi kurulmasını isteyerek bunun için imza kampanyası başlattıklarını söyledi.

Çevre toplantısının sonunda Doğan Media İnternational Genel Müdürü Sevda Boduroğlu'na TEMA'ya katkılarından ötürü bir plaket verildi.

TEMA DÜNYA'YA MAL OLMUŞTUR
Hayrettin Karaca ayrıca Anadolu Üniversitesi (AÜ) Batı Avrupa Bürosu'nda gazetecilerle kahvaltıda bir araya geldi. Karaca burada, TEMA'nın dünyaya mal olan bir vakıf olduğunu söyledi. Karaca, dünyada bu kadar insan aç iken, et yemek için dünyada üretilen tahılın yarısının hayvanlara verildiğini de ifade ederek, “Hayvanlar metan gazı üretir. Metan gazı küresel iklim değişikliğine neden olur. Küresel iklim değişikliğine yoğun et tüketiminin etkisi büyüktür” dedi.