EN SONUNDA KONUŞTU

Güncelleme Tarihi:

EN SONUNDA KONUŞTU
Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2008 16:21

Başbakan Erdoğan, partisi hakkında açılan kapatma davasına ilişkin ilk değerlendirmeyi Siirt'te yaptı ve "Millet iradesini hiçe sayarak hukuk tesis edilemez. Bu talihsiz girişimin hukuki zemini yok" dedi. Erdoğan sözlerine "Milletimizi böyle bir garabetle, ayıpla karşı karşıya bırakanlar bunun utancından kurtulamayacaklar" şeklinde devam etti.

Haberin Devamı

BAŞBAKAN ERDOÐAN: "BU GARABETİ YAŞATANLAR, BUNUN UTANCINI YAŞAYACAKLAR"

Erdoğan: "Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Şartlar ne olursa olsun, kar kış olsun, boran fırtına olsun, gündüz gece olsun bu yolda yürüyeceğiz. Halka hizmet yolunda yürüyeceğiz."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Şartlar ne olursa olsun, kar kış olsun, boran fırtına olsun, gündüz gece olsun bu yolda yürüyeceğiz. Halka hizmet yolunda yürüyeceğiz" dedi.

Başbakan Erdoğan, AKP hakkında açılan kapatma davasına ilişkin ilk değerlendirmeyi Siirt’te partisinin Kadın Kolları Kongresi’nde yaptı. AKP iktidara gelene kadar gençlerin geleceği korkuyla baktıklarını ve umutlarının tükenmeye yüz tuttuğunu söyleyen Erdoğan, 'Çocuklarımızın gözlerime umut, kalplerine gelecek heyecanı geri döndü. Çünkü Ak Parti iktidara geldi. Ak Parti bu milletinin adalet taleplerinden doğdu. Ak Parti Ahmet’in, Mehmet’in, Hasan’ın, Hüseyin’in kişisel çıkarlarına dayalı kurulmuş bir parti değil. Ak Partinin kurulma kararını millet verdi, siz verdiniz. Ak Parti bu milletin vicdanından aklından doğdu. Ak Parti’yi milletimiz kucakladı, Ak Parti de milletimizi kucakladı" dedi.

UZUN İNCE BİR YOL

Başbakan Erdoğan, hiçbir şehri ötekinden ayırmadıklarını, hiçbir zümrenin ve çıkar çevresinin partisi ve iktidarı olmadıklarını savunarak, şöyle dedi :

"Türkiye’yi bir bütün olarak sevdik, inşallah son nefeslerimize kadar da öyle seveceğiz. Biz bu yola çıkarken ne dedik, hatırlayın. Tıpkı Aşık Veysel gibi ‘uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece.’ Evet biz uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Şartlar ne olursa olsun, kar kış olsun, boran fırtına olsun, gündüz gece olsun bu yolda yürüyeceğiz. Halka hizmet yolunda yürüyeceğiz. Doğruya hizmet yolunda yürüyeceğiz. Bu yolda bizi almaya kimsenin gücü yetmeyecek. Bu böyle devam edecek."

VESAYET SİYASETİ BİTMİŞTİR

Erdoğan, kadınların siyasete katkılarını anlatırken konuşması sık sık sloganlarla kesildi. Sloganlara partisinin seçimlerde kullandığı, "beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının sözleriyle yanıt veren Erdoğan, şunları söyledi:

"Biz bu milleti seviyoruz, millet de bizi seviyor biliyoruz. Sevgi karşılıklı. Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda... diyerek yola çıktık AKP’nin dışında Kadın Kolları Kongrelerini böyle muntazam yapan başka bir parti yok. Kadını siyasete taşımayı böyle planlayan bizden başka parti yok. Türkiye’nin kaybedeceği bir siyasetin kazananı olmaz. Kim Türkiye’yi huzursuz ederek kendine fayda sağlayacağına inanıyorsa gaflettedir. Demokrasiyi içine sindiremeyenlere, demokrasi dışı yolları tevessül edenlere asla prim vermeyeceğiz. Artık demokrasi bu ülkenin, olsa da olur olmasa da oluru değil, olmazsa olmazıdır. Bu milletin teveccühüyle siyaset sahnesinde yer bulanların muhasebelerini yapmaları yerinde olur. Gölgeli siyasetin son kullanma tarihi geçti. Vesayet siyaseti bitmiştir."

UMUDUMUZU KIRAMAZLAR

Konuşmasında gençlere seslenen ve "Gençler, üç şeyi unutmayacağız" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üç şeyi unutmayacağız, umudumuzu, birbirimize olan bağlılığımız ve istikrar. Bunlar o güzel yarınların kapısını açacak altın anahtarlar. Bizim umudumuzu kırmayı planlıyorlar, asla başaramayacaklar, asla bu ülkenin ahengini bozamayacaklar. Umut ışıltısını asla söndüremeyecekler, birliğimizi asla zedeleyemeyecekler. Değişim istikrarına hiçbir şekilde gölge düşüremeyecekler. Ülkenin rotasının karanlıklara çevrilmesine asla izin vermeyeceğiz. Türkiye’nin üzerindeki sır perdesi kalkmıştır. Devletimiz milletimizle bütünleşti, buzlar eridi, Türkiye’ye bahar geldi. Gençlerimiz daha aydınlık, daha güçlü bir ülke olarak taşıyacaklar. Türkiye düne göre bugün daha iyi bir noktada. Bu kazanımlardan geriye dönüş olmayacak. Demokratik kazanımları bu millete çok görenler olabilir. AK Parti kurulduğu günden bu yana en üst düzeyde sorumluluk duygusuyla hareket etmiş, sadece bu ülkeye hizmet düşünmüştür. Bu sadece AKP’nin görevi değildir. Demokratik saygınlığa gölge düşürenler bunun vebalini de taşıyacaklar. Bu millet ne badireler atlattı. Ekonomik krizlerin enkazı altından kalkarak bugünlere geldik."

BU GARABETİ YAŞATANLAR BUNUN UTANCINI YAŞAYACAKLAR

"Millet iradesini hiçe sayarak hukuk tesis edilemez. Bu talihsiz girişimin hukuki zemini yok" diyen Erdoğan şunları dedi:

"Milletimizi böyle bir garabetle, ayıpla karşı karşıya bırakanlar bunun utancından kurtulamayacaklar. Müsterih olun, Sandıkta verdiğiniz yetkilere sonuna kadar sahip çıkacağız Biz gece gündüz çalışalım, birileri de çıksın milletimizin kazanımlarını bir çırpıda heba etsin. Türkiye demokrasi yürüyüşünü aksatmadan sürdürecek. Yeni bir demokratik adım için hazırlıklarımız sürüyor. Uydu yoluyla tüm dünyadan izlenecek, İran ve Irak’ın Türkiye’ye yakın bölgelerine yayın yapan Türkçe, Farsça ve Arapça yayın yapacak kanal açılacak. 2009 başında yayına geçecek. Ortadoğu başta olmak üzere geniş bir coğrafyada takip edilecek."

Erdoğan, konuşmasında bölgeye yapılacak baraj, duble yollar, sulama kanalları, mayınlı arazilerin temizlenmesi gibi yatırımlar hakkında da bilgi verdi.

DTP: "KAPATMA DAVASI DEMOKRASİ AYIBI"

DTP, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın AKP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde açtığı davayı 'demokrasi ayıbı" olarak değerlendirdi.

DTP tarafından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın AKP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde açtığı dava 'demokrasi ayıbı" olarak değerlendirildi ve 'Bu dava, demokrasinin herkes için gerektiğini de bir kez daha göstermiştir. Partimize yönelik kapatma davası karşısında sessiz kalanların, bugün AKP’ye açılan kapatma davası karşısında demokrasi havarisi kesilmeleri inandırıcı değildir" denildi.

DTP tarfından yapılan yazılı açıklamada, 'Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gerekçesi ne olursa olsun, AKP hakkında Anayasa Mahkemesi’nde kapatma davası açmasını demokrasi ayıbı olarak değerlendiriyoruz" denildi. Şiddete başvurmadığı sürece her siyasal düşüncenin özgür olması ve siyasi partilerin kapatılma gerekçesi yapılmaması gerektiğinin kaydedildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:

'Türkiye artık partilerin kapatıldığı bir ülke olmaktan kurtarılmalıdır. Üstelik yasalarda parti kapatmayı zorlaştıran düzenlemeler yapılmasına rağmen, hala siyasi partilere kapatma davası açılması, ülkemizde yasal değişikliklerden önce bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç olduğunu göstermektedir. AKP hakkında açılan bu kapatma davası, demokrasinin herkes için gerektiğini de bir kez daha göstermiştir. Partimize yönelik kapatma davası ve milletvekillerimizin dokunulmazlıklarının kaldırılması girişimleri karşısında sessiz kalanların, bugün AKP’ye açılan kapatma davası karşısında demokrasi havarisi kesilmeleri inandırıcı değildir."

Davanın ülkenin gerçek gündemini perdelemeye dönük bir işlev taşıdığı savunularak, 'Türkiye artık ülkeyi germekten başka bir işe yaramayan bu tür yapay gündemler yerine gerçek gündemine dönmeli, gerçek sorunlarıyla yüzleşerek çözüme kavuşturmalıdırö denildi.

SEZER:"GEÇMİŞİ VE GELECEÐİ KARANLIK PARTİ TÜRKİYE’Yİ KARANLIÐA SÜRÜKLEMEYE ÇALIŞIYOR"

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, AKP iktidarının politikalarını eleştirerek, "Bu geçmişi ve geleceği karanlık parti eliyle Türkiye karanlığa sürüklenmeye çalışılıyor. Demokrasilerde yönetilenler kadar, yönetenler de yasalara uymak zorundalar" dedi.

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, 'Bu geçmişi ve geleceği karanlık parti eliyle Türkiye karanlığa sürüklenmeye çalışılıyor. Demokrasilerde yönetilenler kadar, yönetenler de yasalara uymak zorundalar" dedi.

DSP Genel Başkanı Sezer, Adana’nın Yüreğir İlçesi Yamaçlı Mahallesi’nde, traktör römorkunun üzerinden halka hitaben yaptığı konuşmada, Türkiye’nin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini, açlık ve yoksulluk nedeniyle halkın sıkıntılardan bunaldığını söyledi. Bazı siyasetçilerin bu sorunları bir kenara bırakarak, halkın diniyle, imanıyla, Cumhuriyetin temel değerleriyle uğraştığını kaydeden Sezer, şöyle konuştu:

'Sorunlara çözün üretemeyenler, söyleyecek sözü olmayanlar, başörtüsü, din, iman, kültür üzerinden siyaset yaparak toplumu bölmeye çalışıyorlar. İnsanımızın başörtüsü, türban sorunu yok, sorunu sen yaratıyorsun. İnsanlarımızı başını örten, örtmeyen, Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Çerkez diye bölmeye çalışıyorlar. Bu ülkede insanlarımızı bölmeye çalışanlar bilsinler ki bizim yüreğimizi ikiye bölmeye çalışıyorlar. Biz yüreğimizi ikiye böldürmeyiz."

Sezer, ülkenin AKP iktidarı tarafından parsel parsel satıldığını savunarak, 'Ama unutmasınlar ki bizi satanı biz de satarız. Yüzde 47 oy alarak iktidar olmuş bir parti var. Bu geçmişi ve geleceği karanlık parti eliyle Türkiye karanlığa sürüklenmeye çalışılıyor. Demokrasilerde yönetilenler kadar, yönetenler de yasalara uymak zorundalar" dedi.

Türk milletinin, Atatürk önderliğinde aydınlık bir Türkiye, çağdaş bir toplum ve çağdaş bir demokrasi kurduğunu vurgulayan Sezer, 'Hepimizi yok etmeden, cumhuriyetimizi, laik demokrasimizi yok edemezler, edemeyecekler" diye konuştu.

ANAVATAN LİDERİ MUMCU: 'AKP OKSİJEN ÇADIRINA ALINDI"

Mumcu, AKP hakkındaki kapatma davasını değerlendirirken, 'Bu dava son zamanlarda zor soluk alan AKP’nin oksijen çadırına alınmasıdır" dedi. 'AKP’ye demokrasi şimdi lazım oldu" diyen Mumcu, 'Daha dün bizim hazine yardımı almamızı engelleyenlere demokrasi mücadelesinde desteğimizi esirgemeyeceğiz" diye konuştu.

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, AKP hakkında açılan kapatılma davasını, 'Dava, son zamanlarda zor soluk alan AKP’nin oksijen çadırına alınmasıdır" diye değerlendirdi.

Anavatan Partisi Genişletilmiş İstişare Kurultayı Ankara’da toplantı. Son gelişmelerin yanı sıra, 22 Temmuz seçimleri öncesinde yarım kalan DP ile merkez sağda birleşmenin de yeniden ele alınacağı Genişletilmiş İstişare Kurultayı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!