Güncelleme Tarihi:
YAŞAR Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökay Özerim koordinatörlüğünde hazırlanan ve ‘20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde yayımlanacak rapor, Suriye’nin yanı sıra Afganistan, Somali, Irak ve İran’dan Türkiye’ye giden 15-30 yaş arası yaklaşık bin 500 gençle yüz yüze anket ve mülakat yoluyla görüşmeyi içeriyor. Rapor, Türkiye’deki genç mülteciler üzerine şimdiye kadar hazırlanan en geniş kapsamlı araştırmalardan biri olma özelliğini taşıyor.
TÜRKİYE BÜYÜK ÇABA HARCIYOR
2011 yılı itibariyle özellikle Suriye’den gelen göçler kapsamında Türkiye’nin büyük bir mali, sosyal ve politik yük üstlendiğini hatırlatan Gökay Özerim, “Kamu kuruluşları ve sivil toplum, bu süreçte büyük çaba harcadı. Bu kapsamda, araştırmamızda genç mültecilerin durumuna ilişkin ortaya çıkan eksiklikler ve problemlerde sürecin hızı ve yoğunluğunun yarattığı etkinin de dikkate alınması, makul çözümler üretebilmek ve tartışma ortamı sunabilmek adına yarar sağlayabilir” diye konuştu.
RAPORDAN BAZI ÖNEMLİ BAŞLIKLAR:
* Araştırmaya katılan genç mültecilerin yalnızca yüzde 43’ü Türkiye’de eğitimlerine devam ediyor, geri kalan katılımcılar ise eğitim sisteminin dışında yer aldığını belirtti. ‘Çalışmak zorunda olmak’, genç mültecilerin eğitimlerine devam edememelerinin en önemli nedeni olarak ortaya çıkarken bunu “Gelir yetersizliği” ve “Türkçe konusundaki yetersizlik” takip etti.
* Katılımcıların sadece yüzde 11’i Türkiye’de düzenli bir işte çalıştıklarını belirtti. İş aradığı halde kolay bir şekilde iş bulamamalarının önemli gerekçeleri sıralandığında ise en büyük neden olarak yüzde 34.7 ile ‘İş fırsatlarının az olması’ gösterildi bunu yüzde 24.9 gibi yüksek bir oranla ‘Türkçe dil yeterliliğinin olmaması’ izledi.
* Katılımcı gençlerin yaklaşık yüzde 70’inin, 5’ten fazla sürekli görüştüğü Türk arkadaşı yokken ağırlıklı olarak kendi milletinden arkadaşlarıyla görüştükleri belirtildi. Odak grup görüşmelerinde, bu durumun temel nedenleri sorulduğunda ise özellikle “Eğitime dahil olamamalarının arkadaşlık ilişkilerini de etkilediği’, ama en önemlisi “Türkçeyi düzgün kullanamamalarının Türk gençleriyle derin arkadaşlıklar kurmalarına engel olduğu” dile getirildi.
* Sosyal medya ve akıllı telefonların, katılımcı gençler için en önemli erişim noktalarını teşkil ettiği ortaya çıktı. Katılımcıların yüzde 72’sinin akıllı telefonu bulunduğunu ve yüzde 40’tan fazlası ise her gün sosyal medya iletişim araçlarını kullandığını aktardı. Araştırmaya dahil olan genç mültecilerin yüzde 80’den fazlası ise sinema, konser ya da tiyatroya gitmediğini belirtirken “ayda bir kez gittiğini” belirtenlerin oranı ise yüzde 5’te kaldı.