Berlin’i de Almanya’yı da bombalarız

Güncelleme Tarihi:

Berlin’i de Almanya’yı da bombalarız
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2023 09:58

Hollanda’nın Lahey (Den Haag) kentindeki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Rus işgali altındaki Ukrayna topraklarından binlerce çocuğun Rusya Federasyonu’na kaçırılmasıyla savaş suçu işlendiği ve bunda şahsi sorumluluk taşıdığı gerekçesiyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında 17 Mart’ta yakalama kararı verdi. Putin, şimdiye kadar bu konuda bir açıklamada bulunmadı.

Haberin Devamı

Berlin’i de Almanya’yı da bombalarız
RUSYA Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, hukuki boyutu da dahil bu kararın ülkeleri için bir anlam ifade etmediğini açıkladı.
Rusya’nın eski Başbakanı ve eski Devlet Başkanı olan Dmitri Medvedev de UCM’nin bu kararının kendileri için ‘yok hükmünde’ olduğunu söyledi.
Aslında Medvedev’in bu söylediği doğrudur.
Çünkü UCM’nin kuruluş belgesi olan Roma Statüsü’ne Rusya taraf değildir.
1999 yılında imzaya açılan ve 60 ülkenin onayı ile 11 Temmuz 2002’de faaliyete geçen UCM’nin kuruluş belgesi Roma Statüsü’ne şimdiye kadar 123 ülke onay vermiştir.
Rusya, ABD ve Çin’in yanı sıra birçok ülke hâlâ onay vermedikleri için taraf değildir.
O nedenle de bu ülkelere göre UCM’nin kararları yok hükmündedir.
UCM’nin bu kararına göre, Putin’in Roma Statüsü’ne onay veren ülkelerden birine gitmesi halinde yakalanarak gözaltına alınıp tutuklanması gerekmektedir.
Nitekim Federal Adalet Bakanı Marco Buschmann, ülke topraklarına girmesi halinde UMC’nin bu kararı doğrultusunda hareket edip Almanya’nın Putin’i yakalama sorumluluğu olduğunu açıkladı.
Tabii Alman Bakan’ın bu açıklaması Rusları küplere bindirdi.
Dmitri Medvedev, Rusya Federasyonu için bunun bir ‘savaş ilanı’ anlamına geleceğini belirterek, Putin’in Almanya’da yakalanıp tutuklanması halinde Berlin’deki Federal Meclis’e, Başbakanlık’a roketler ve diğer patlayıcılar yağdıracakları tehdidinde bulundu.
Medvedev, Berlin’i de Almanya’yı da bombalamakla tehdit etti.
Roma Statüsü’ne onay veren Macaristan’ın Başbakanı Viktor Orban, ülkelerine gelse Putin’i tutuklamayacaklarını ilan etti.
Roma Statüsü’ne imza atmayan Çin de öyle.
Hatta geçen hafta Moskova’ya resmi ziyarette bulunan Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Putin’i ülkesine bile davet etti.

Haberin Devamı

GÖZLER RUSYA’YA ÇEVRİLDİ
Evet...
Medvedev’in tehdidi üzerine Almanya’da gözler Rusya’ya çevrildi.
Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Almanya’nın Rus siber saldırıları için ‘hedef ülke’ olduğunu söyledi.
Hatta sabotaj tehlike ve tehdidinin arttığını da.
Kritik tesisler ile kurum ve kuruluşlara dönük siber saldırı tehdit ve tehlikesini çok ciddiye aldıklarını da.
Tabii Enformasyon Tekniği Güvenliği Federal Dairesi’nin (BSI) siber saldırıların engellenmesi için gereken her türlü önlemleri artırdığını da vurguladı.

Haberin Devamı

TAMAMEN ÖNLENMESİ MÜMKÜN DEĞİL
Önlemler ne kadar artırılırsa artırılsın, siber saldırıların tamamen önlenmesi mümkün değildir.
Nitekim BSI, 2023 yılında Almanya’da bazı devlet daireleri ile havalimanları ve finans kuruluşlarının internet sitelerine siber saldırıda bulunulduğunu açıkladı.
Benzer saldırılar daha önceki yıllarda da yaşandı.
2015 yılında Rus Askeri İstihbarat Teşkilatı (GRU) adına çalışan bir hacker’ın (bilgisayar korsanı), Federal Meclis’in bilgisayar sistemine girerek açık-gizli tüm bilgileri Rusya’ya aktardığı ortaya çıktı.

*
Yalnız Rusya mı?
ABD de öyle...
ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) Almanya’nın o dönemdeki Başbakanı Angela Merkel’in cep telefonundan yaptığı resmi ve özel tüm görüşmelerini gizlice dinlediği ortaya çıktı 2013 yılında.
Hem de Federal Meclis’in bitişiğindeki tarihi Brandenburg Kapısı’ndaki Amerikan Büyükelçiliği’nde görev yapan ‘Özel Toplama Hizmetleri’ birimi ve yurtdışı istihbarattan sorumlu Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) tarafından.
“Dostlar arasında gizli dinlemeler. Olmaz böyle bir şey” diye tepki gösteren Angela Merkel, derhal ABD’nin o dönemdeki Devlet Başkanı Barack Obama’yı arayıp serzenişte bulunmuştu.
Obama, böyle bir şeyden haberi olmadığını söylemiş ve özür dilemişti.
Ancak daha sonraları haftalık Der Spiegel dergisi, 2005 yılında Başbakan olan Merkel’in telefon görüşmelerinin 2002 yılından beri NSA tarafından dinlendiğini ve Obama’nın da 2010 yılından beri bundan haberdar olduğunu yazmıştı.
Hatta yalnız Merkel’in değil, kendisinden önce görev yapan Almanya Başbakanları Helmut Kohl ile Gerhard Schröder’in telefon görüşmelerinin NSA ve CIA tarafından gizlice dinlendiğini de.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!