Almanya’da politik istifalar

�

HIRİSTİYAN Demokrat Birlik Partili (CDU) Heinen-Esser, ardı arkası kesilmeyen eleştiriler nedeniyle, 15 Mayıs’ta yapılacak eyalet parlamentosu seçimlerini kazansa bile milletvekilliğinden feragat edeceğini de şimdiden ilan etti.
Aynı günlerde Rheinland-Pfalz eyaletinde meydana gelen sel felaketinde 134 kişi yaşamını yitirirken, on binlerce insan evlerinden, yerlerinden, mallarından olurken, mağdurlara yardım etmek, onlarla dayanışma sergilemek yerine eşi ve 4 çocuğuyla birlikte Fransa’ya tatile gittiği ortaya çıkınca o dönemde Eyalet Aile Bakanlığı’nın yanı sıra Eyalet Çevre ve Enerji Bakanlığı’nı da üstlenen ve 8 Aralık 2021’den beri de Federal Aile, Yaşlılar, Kadınlar ve Gençlik Bakanı olarak görev yapan Anne Spiegel de, bu hafta başında istifa etmek zorunda kaldı.
Daha geçtiğimiz pazar akşamı aniden düzenlediği basın toplantısında, beyin kanaması geçiren eşinin ve pandemi nedeniyle çocuklarının iyice bunaldıklarını, dinlenmeleri için tatile gittiklerini söyleyip özür dileyen ve televizyon ekranlarında kendisini izleyenlere de duygu yüklü anlar yaşatan Bakan Spiegel, içten ve dıştan gelen baskılara dayanamadı.
“Politik baskılar nedeniyle bugün (pazartesi) Federal Aile Bakanlığı’nı bırakma kararı aldım” içerikli yazılı bir açıklama yaparak istifa etti.

BAKAN İSTİFA ETMEYİNCE DİĞER BAKANLAR BIRAKTI
Almanya’da bu ve benzer istifalar hiç de yeni bir olgu değildir.
1962 yılında dönemin Federal Savunma Bakanı ve Hıristiyan Sosyal Birlik Parti (CSU) Genel Başkanı Franz-Josef Strauss, ‘Spiegel olayı’ nedeniyle istifa etmek zorunda kaldı. Haftalık Der Spiegel dergisi, aynı yılki 41’inci sayısında, Alman Ordusu’nun ülkeyi tam savunacak güce sahip olmadığını içeren bir haber yayınladı. Tabii Strauss buna çok bozuldu. Strauss’un direktifiyle yazıyı kaleme alan muhabir tatil yaptığı İspanya’da gözaltına alındı.
Derginin sahibi konumundaki Rudolf Augstein da Hamburg’da 103 gün gözaltında tutuldu.
Halktan gelen yoğun tepkiler üzerine dönemin koalisyon ortağı Hür Demokrat Parti (FDP) Strauss’un istifasını istedi.
Ancak Başbakan Konrad Adenauer buna sıcak bakmadı.
Bunun üzerine FDP’li bakanların hepsi istifa ederek hükümeti terk etti. Adenauer de tutum değiştirmek zorunda kalınca, Strauss istifa etti. Adenauer de yeniden FDP ile Strauss’suz bir hükümet kurdu.

BRANDT, GUTTENBERG, GİFFEY, KÖHLER, WULFF...
Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) ‘anıt adamı’ olarak bilinen dönemin Almanya Başbakanı Willy Brandt’ın Özel Kalem Müdürü Günter Guillaume’un Doğu Almanya adına yıllarca casusluk yaptığı ortaya çıktı 1974 yılında.
Hem muhalefetten hem de hükümet ortağı FDP’den gelen yoğun baskılar üzerine Brandt, aynı yıl mayıs ayında istifa etti.
1966-1978 yıllarında Baden Württemberg Başbakanı olarak görev yapan Hans Karl Filbinger’in Nazi döneminde Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) üyesi olduğu ve Deniz Kuvvetleri yargıçlığı yaparken 4 kişinin idam edilmesine karar verdiği ortaya çıktı. Başlangıçta inkâr etse de çok geçmeden hem halkın hem de partisi CDU’nun desteğini ve güvenini kaybetti. 1978 yılı Ağustos ayında istifa edip görevi bıraktı.
Filbinger’in yerine 1978 yılında koltuğa oturan CDU’lu Lothar Spaeth de çıktığı gemi seyahatinin giderlerinin tanıdık bir iş insanı tarafından ödendiği ortaya çıkınca, 1991 yılında istifa etmek zorunda kaldı.
2002 yılında Alman askerleri Kosova’da savaşın sonlandırılması için göreve koşarken, dönemin SPD’li Federal Savunma Bakanı Rudolf Scharping, hayat arkadaşıyla Mayorka’da havuz başında eğlendiklerini gösteren fotoğrafların yayınlanması üzerine istifa etti.
2009 yılında SPD’li Federal Sağlık Bakanı Ulla Schmidt, makam aracıyla tatile gittiği için görevini bırakmak zorunda kaldı.
2011 yılında CSU’lu Federal Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg, 2012’de CDU’lu Federal Bilim ve Araştırma Bakanı Annette Schavan, 2021 yılında Federal Aile Bakanı Franziska Giffey, doktora tezlerinde intihal yaptıkları ortaya çıkınca istifa ettiler. Giffey, aynı yıl Berlin’de hükümet eden Belediye Başkanı (Eyalet Başbakanı) seçildi.
2010 yılında Alman Cumhurbaşkanı Horst Köhler, Afganistan’daki Alman askerleri ziyaretten dönüşte verdiği demecinde, Almanya gibi ticareti dışa dayalı bir ülkenin gerekirse askeri müdahalede bulunmasını söylemesi, eleştirilere yol açtı. Bunun üzerine Köhler, istifa etti.
Köhler’in yerine gelen Christian Wulff, ev sahibi olmak için tanıdık bir iş insanından düşük faizli kredi aldığı ve tatilini geçirdiği oteldeki faturaları başka bir tanıdığının ödediği ortaya çıkınca, eleştirilerin yoğunlaşması üzerine istifa edip görevi bıraktı.
Tabii daha başkaları da var.