Güncelleme Tarihi:
Dokuz yaşındaki kız çocuğu Peggy Knobloch, Almanya’nın Bavyera’nın Lichtenberg kentinde 7 Mayıs 2001’de okuldan eve gelirken kayboldu. Tüm aramalara rağmen cesedi bulundu, ne de izine rastlandı. Annesi, Peggy için cesetsiz mezar yaptırdı. Zihinsel engelli Ulvi Kulaç, Peggy’i öldürmekten yargılanıp ömür boyu hapse mahkum edildi. Ulvi Kulaç 10 yıldır psikiyatride Peggy’nin katili olarak yatıyor.
Zihinsel engelli Ulvi Kulaç, mahkemede, polise verdiği ifadesini yalanladı. Buna rağmen suçlu bulundu. Davanın şüpheli olduğu tartışmaları devam etti. Kulaç’ın ağır siyasi baskı sonucu kurban seçilmiş olabileceği şüpheleri gündeme geldi. İki gazeteci, Peggy olayını araştırıp soruşturma hatalarını ve açık kalan soruları ortaya çıkardı. Bunun üzerine Peggy olayı yeniden gündeme geldi. Polisin o zaman Ulvi Kulaç’ın peşine taktığı muhbir Peter H. de yalan söylediğini açıkladı. Peter H., Ulvi Kulaç’ın kendisine “Peggy’yi öldürdüm” diye itiraf ettiğini söylemişti.
YENİDEN DAVA
Kulaç ailesinin avukatı Michael Euler, davanın yeniden görülmesini istedi. Bunun üzerine Bayreuth savcılığı yeniden soruşturma başlattı. Bir kız çocuğuna tacizden yatan Peggy’lerin komşusu Holger E. hücresinin duvarlarında Peggy’nin fotoğrafları bulundu.
Holger G., hapse girmeden önce sık sık Peggy’nin ailesini evde ziyaret ettiğini, kız çocuğu kaybolmadan önce aralarında duygusal yakınlaşma olduğunu itiraf etti. Holger G.’nin evinde Peggy kaybolduktan sonra polis arama yapmış ve bir kız çocuğu tişörtü bulmuştu. Ama tişörtte Peggy’nin DNA izlerine rastlanmamıştı.
Eğer mahkemede Ulvi Kulaç suçsuz çıkarsa, Bavyera yargısı büyük yara alacak. Bavyera’da önceki yıl da yedi yıldır psikiyatride yatan Mollath adlı bir mahkum suçsuz bulunarak serbest bırakılmıştı.
- Ulvi’yi takip eden polis muhbiri neden “Yalan söyledim” dedi?
- Peggy’nin fotoğrafları, komşusunun hücre duvarında ne arıyordu?
- “Aramızda duygusal yakınlaşma oldu” sözleri taciz itirafı mıydı?