Hacettepe’de üç genç kız öğrenci ipi göğüsledi

Güncelleme Tarihi:

Hacettepe’de üç genç kız öğrenci ipi göğüsledi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 28, 2007 00:00

Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nin her yıl düzenlediği ödüllü proje yarışmasında bu yıl ipi üç genç kızımız göğüsledi. İZCİ adında bir akıllı etiket sistemi geliştiren geleceğin gıda mühendisi gençleri, bu ürünle marketten aldığınız ürün bozuk çıkması ihtimalini sıfıra indiriyor.

ÖZLEM Torun, Hatice Aykut ve Begüm Tarhan, hünüz 23 yaşında üç üniversite öğrencisi. Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencisi olan Torun, Aykut ve Tarhan, üniversitenin her yıl düzenlediği proje yarışmasında birbirinden ilginç robotları, bilgisayar sistemlerini geride bırakarak birinciliği kazandı. İZCİ adını verdikleri pratik bir etiket sistemi geliştiren gençler şimdiden sanayicilerden teklifler almaya başlamış. Üç genç bilim insanı bize belki de yakında sıkça ismini duyacağımız İZCİ’yi anlattı.

Akıllı etiket nedir? Ne işe yarıyor?

Hatice
: Akıllı etiketler gıdanın üretim sonrası geçirdiği süreçte sıcaklık-zaman geçmişini izlemek amacıyla kullanılıyor. Üretim sonrasında ambalaj üzerine yapıştırılarak gıdanın tüketiciye ulaşana kadar uygun koşullarda depolanıp depolanmadığı hakkında bilgi veriyor. Böylece bu etikete bakarak ürünün bozulup bozulmadığını anlayabiliyorsunuz.

TÜRLERİNDEN GELİŞKİN

Böyle bir ürün geliştirmek fikri nasıl doğdu?

Begüm
: Enzim teknolojileri danışman hocamız Doç. Dr. İsmail Hakkı Boyacı ve ekibinin uzun zamandır üzerinde çalıştığı bir konu. Grup çalışmaları, toplantılar ve literatür araştırmaları sonucunda akıllı etiket üretimi projesinde karar kıldık. Pratikte de kullanılabilecek olması ve gelişmekte olan bir teknoloji olması nedeniyle de akıllı etiket projesi ilgimizi çekti ve bir yıllık çalışmalarımız sonunda akıllı etiketlerimizi ürettik ve "İZCİ" ismini verdik.

Peki böyle bir etiket ilk kez mi üretiliyor?

Özlem
: Akıllı etiketler dünyada farklı teknolojiler kullanılarak üretiliyor. Gıda sanayinin yanı sıra ilaç sektöründe de kullanılıyor. Ancak bizim ürettiğimiz üç çeşit etikette kullanılan materyaller ve uygulanan yöntemler daha önce denenmemişti. Dünyada üretimi yapılan diğer akıllı etiketlere göre avantajları; gıdayla herhangi bir teması olmadığı için toksik etki yaratmaması, ucuz olması, kolay üretilebilir ve seri üretime uygun olması.

BOZUK SÜT SÜRPRİZİNE SON

Etiket pratik hayatta nasıl faydalar sağlayacak? Yaşamımızda nasıl bir değişim yapacak?

Begüm
: Bizim ürünümüzle gıdaların üretimden sonra tüketiciye ulaşana kadar daha bilinçli bir şekilde korunması sağlanmış olacaktır. Ürün dağıtıcıları ve perakende satıcıları daha dikkatli davranmak zorunda kalacaklar. Soğuk zincirin kırılması durumunda son tüketim tarihi dolmadığı halde gıdanın tüketilemeyecek hale gelmesi durumunda da etiketin renk değiştirmesiyle bu durum saptanabilecek. Tüketici artık güvenli gıda tüketebilecek. Gıdayı satın almadan önce tüketilebilirliğini saptayabilecek ve gerekirse o gıdayı satın almayacak. Bu etiketler sayesinde tüketiciler kadar üreticiler de korunmuş olacak.

ŞİMDİ İŞ SANAYİCİLERİN

Etiketin maliyeti nedir?

Özlem
: Şu aşamada maliyet analizi yapılmadı. Ancak laboratuar koşullarında üretim maliyetleri oldukça düşükÖ Seri üretime geçildiğinde maliyetin daha da düşürülmesi mümkün olacak.

Hacettepe Üniversitesi’ndeki sergide ürününüzü sergilediniz, sanayicilerden ilgi gördünüz mü? Teklifler var mı?

Hatice
: Projemiz hem ziyaretçiler hem de gıda sektöründeki önemli firmaların temsilcilerinin büyük ilgisini çekti. Bir kaç büyük firma ile temas kuruldu ve üretim konusunda teklifler geldi. Akıllı etiketler çok kısa sürede kullanılmaya başlanacak ve bu etiketleri ilk ürünlerinde kullanan firmalar pazar paylarını önemli ölçüde arttırabilecektir. Bu nedenle İZCİ’nin ülkemizde yeni bir ürün olarak üretilmesi ve hızlı bir şekilde oluşacağına inandığımız ulusal ve uluslar arası talebi karşılaşılması önemli. Biz İZCİ’yi geliştirerek üzerimize düşen görevi yaptık, bunda sonrası sanayicilerin işi.

İşimiz yemek pişirmek değil

Begüm, Özlem ve Hatice, yarışmada birinci olmalarının öncelikle manevi bir doyum sağladığını söylüyor çünkü onlara göre gıda mühendislerinin yemek pişirdiğini sanan bu kadar çok insan varken mesleklerinin değerinin anlaşılması için bu tür başarılar faydalı olacak. Begüm, duygularını şöyle anlattı: "Gıda mühendisliğinin ülkemizde yaygınlaşması ve öneminin artması ile birlikte bu alanda da yapılan çalışmalar dikkat çekmeye başladı. İnsanlar gıda mühendisinin görevinin yemek pişirmek olduğunu düşünürken, biz bu bilinci kırmak için elimizden geleni yaptık ve başarılı olduk. Bu nedenle birincilik ödülü olan bilgisayar ve para ödülünden çok manevi kazanç bizi daha çok sevindirdi."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!