Anadol: "Türkler cinayetinde derin devlet var"

Anadol, CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ile basın toplantısı düzenledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın 20 Temmuz 2010 tarihindeki AK Parti Grup Toplantısında Erdal Eren ve Mustafa Pehlivanoğlu'nun idamları nedeniyle ağladıkları fotoğraflara yer verilen basın toplantısında Anadol, 12 Eylül halk oylaması dolasıyla “müthiş bir 12 Eylül dönemi sömürüsü yapıldığı” görüşünü dile getirdi.

Öztürk'ün 12 Eylül ile hesaplaşma amacıyla dönemin zararlarının tazmini için yasa teklifi verdiğini belirten Anadol, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in teklifi 15 gün tuttuğunu, “sıkıştırmaları sonucu mecbur kalarak, Adalet Komisyonuna gönderdiğini” ifade etti.

Meclis Başkanı Şahin'in, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak'ın görevi kötüye kullanma suçlarına ceza indirimi öngören teklifini ise “bir saat bekletmeden” komisyona gönderdiğini, Adalet Komisyonu Başkanının aynı gün teklifi gündeme aldığını kaydeden Anadol, Öztürk'ün teklifinin gündeme alınmamasını eleştirdi.

Anadol, Kaynak'ın yasalaşan teklifini Anayasa Mahkemesine götürmek için hazırlık yaptıklarını da bildirdi.
Otağ-ı Hümayun açılışında polisin DİSK yöneticilerine müdahalesini anımsatan Anadol, Otağ-ı Hümayun'un birçok DİSK yöneticisinin 12 Eylül döneminde işkence gördükleri bir yer olduğunu, Diyarbakır ve Mamak cezaevleri gibi “12 Eylül'ün simgesi bir yer olduğunu” kaydetti. Anadol, DİSK'in Otağ-ı Hümayun'u masraflarını karşılayarak İnsan Hakları Müzesi yapmak için Kültür Bakanlığına başvurduğunu ancak cevap dahi verilmediğini kaydetti.
Otağ-ı Hümayun'un Kültür Müzesi olarak restore edildiğini, buna tepki için yürüyen DİSK yöneticilerine “28 yıl sonra polis işkencesi yapıldığını” iddia eden Anadol, “Kim 12 Eylül'den hesap soracak? Erdal Eren için ağladılar; ne oldu? Daha 3 gün önce Erdal Eren'i anmak için saygı duruşu yapan lise öğrencileri, polis tarafından fişlendiler. Hani Erdal Eren için ağlıyordunuz?” diye konuştu.

“DERİN DEVLET AKP'NİN İÇİNDE”

12 Eylül döneminin en önemli cinayetlerinden birinin de DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler cinayeti olduğunu belirten Anadol, şunları söyledi:
“İşin içinde derin devlet vardır. Avrupa'dan yıllar sonra Türkiye'ye dönen katil, Kuşadası'nda devlete ait milli parkta işletmecilik yaparken başka suç nedeniyle ortaya çıktı. Dava açmak zorunda kaldılar ama dava zaman aşımına uğradı. Dava açılınca Ankara'dan dosya istendi, dosya 6 sene sonra geldi. Davanın zaman aşımına uğramasının asıl nedeni AKP'nin 8 yıllık iktidar dönemidir. Kemal Türkler'in katili bile bile zaman aşımına uğratıldı.

7 tane soru önergesi verdim 'ihmale kimler sebep oldu' diye, bir tanesine cevap yok. Derin devlet AKP'nin içinde. Kemal Türkler'in davasını zaman aşımına uğratan derin devlettir. 12 Eylül'den kim hesap soracak? Bunlar 12 Eylül çocuğu; 12 Eylül çocukları 12 Eylül'den hesap sorabilir mi?”
Öztürk'ün kanun teklifinin derhal Adalet Komisyonu gündemine alınmasını talep eden Anadol, “12 Eylül konusunda azıcık samimiyet varsa bunlar da bu kanun teklifini gündeme alırlar, Parlamento bu ayıptan kurtulur” dedi.

Anadol, 12 Eylül ile hesaplaşmanın arkasını bırakmayacaklarını, istismarcılarının yakasına yapışacaklarını kaydetti. Anadol, “Anayasaya evet oyu için ağlayacaksınız, rol yapacaksınız, hesaplaşmaya sıra gelince kaçacaksınız, kıvırtacaksınız. Yok öyle yağma” diye konuştu.

İstanbul Üniversitesinde bir yıl süreyle polise arama izni verildiğini de belirten Anadol, “Bu, polis devletinde olur. Türkiye hızla bir polis devletine, faşist devlete doğru koşmaktadır. İleri demokrasinin geldiği nokta budur” görüşünü savundu.

Anadol, “Türkler davasını zaman aşımına uğratanlar” ile ilgili araştırma önergesi vereceklerini de bildirdi.