GeriSeyahat Akdeniz'de son güneş
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Akdeniz'de son güneş

Akdeniz'de son güneş

Antalya'ya 77 kilometre uzaklıkta bir doğa cenneti Olimpos-Çıralı. Bol yeşil, bol güneş, bol kaynak suyu... Üç kilometre uzunluğunda temiz ve sakin bir kumsal. Bu mevsimde ağırlık Alman ve İngiliz turistlerde. Pansiyonlarda yer bulmak sorun değil. Lokantalar gayet ucuz.

Akdeniz'de eylül güneşi, kuşların göç zamanında bir başka olur... Bütün bir kış, tatil özlemiyle yaşamışsınızdır... Hem yorgunluğunuzu atmak, hem de enerji depolayıp yeni bir kışa hazırlanmak için...

Paranız çoksa beş yıldızlı oteller sizi bekliyor kuşkusuz. Yok, hayır, ben köy hayatını istiyorum derseniz, Tahtalı Dağı'nın uzantısı olan Olimpos'un eteklerindeki Çıralı sahili, biçilmiş kaftan. Doğayla iç içe, meltem rüzgarının hiç eksik olmadığı tertemiz havası, pırıl pırıl denizi, hemen kenarındaki tatlı su kaynakları ve buradan çıkan suyun oluşturduğu çay, tam size göre...

Kentleşmenin hızla arttığı illerimizden Antalya'ya yalnızca 77 kilometre uzaklıktaki bu şirin belde, tarihte Likyalılar’ın yaşadığı yer olarak biliniyor. İ.S. II. yüzyıla ait mezar kalıntılarından, tarihte sık sık korsanların talanına uğradığı anlaşılıyor.

Bol güneşli ve hava sıcaklığının 33 derecenin altına düşmediği Eylül ayında, bu şirin tatil beldesinin müdavimleri, başta İngilizler ve Almanlar ve kuzey ülkelerinin insanları...

Çıralı'da pansiyon usulü konaklama mevcut. Bunun yanında orman içlerinde ağaçların tepelerinde, yer yer tek odalı ağaç evlerde konaklamanın da ayrı bir keyfi var. Turistik amaçlı alışveriş için açılmış dükkanlar genelde her yıl aynı işletmecilerin elinde, ya da köyde yaşayanların işlettiği türden. Restoranlar ise tatilcilere hizmet yarışı içinde çok ucuz.

Çıralı, salt bir tatil beldesi değil aynı zamanda bir sağlık merkezi gibi. İsteyenler akşam güneş batana dek denizin tadını çıkarıyor, isteyen tarihi tiyatro kalıntılarını, tonozlu odalardan oluşan Nekropolis kalıntılarını geziyor. Kimi ise cilt temizliğine iyi geldiğini duydukları, dağlardan süzülerek gelen ve içinde yalnızca 10 saniye kalınabilen -8 derecedeki soğuk sularda şifa arıyor. Bazısı da buz gibi suyun içinde transa geçiyor, meditasyon uyguluyor. Buraya gelenler gece Chimera'da hiç sönmeden yanan ateşi de mutlaka ziyaret ediyorlar.

Tarihi beldenin davetsiz misafirleri de var tabii... Bunlar yöre halkının beslediği keçiler. Kış aylarında dağlarda otlamaktan bıkan keçiler, güneşlenmek için kumsalda sere serpe yatan insanlara bir dadandılar mı, yakayı kurtarmak mümkün değil. Her yediğinize, her içtiğinize ortak olmak istiyorlar.

Binlerce kilometre yol katedip buralara gelen insanlar, ülkelerine dönerken hüzünlü bakışlarla, ‘‘Aman ne olur buralara sahip çıkın’’ dercesine vedalaşmaya nokta koyuyorlar. Caretta Caretta'ların yumurtladıkları kumsallar arasında yer alan Çıralı'da Doğal Hayatı Koruma Derneği de faaliyet gösteriyor. Hem dernek üyeleri hem de köylüler, SİT alanı olan yeşille mavinin buluştuğu bu cennet köşenin betonlaşmasını engellemek için ellerinden geleni yapmakta kararlı görünüyorlar.

False