Akademisyenlerden YÖK önünde 50/D tepkisi

Güncelleme Tarihi:

Akademisyenlerden YÖK önünde 50/D tepkisi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 2016 14:14

Akademisyenlerden YÖK önünde 50/D tepkisi

Haberin Devamı

Haber: Tahsin GÜNER Kamera: Muhammet BAYRAM / ANKARA (DHA) - ÖĞRETİM Elemanları Sendikası üyesi akademisyenler 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm ÖYP'li araştırma görevlilerinin 50/D kadrosuna geçirilmesine YÖK önünde tepki gösterdi.
Çok sayıda akademisyen ve araştırma görevlisi Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı önünde bir araya geldi. Grup adına konuşan Öğretim Elemanları Sendikası Genel Başkanı Vahdet Özkoçak, açıklamasının başında 15 Temmuz hain darbe girişimini hatırlattı. Bu zorlu süreçte FETÖ ile mücadele edelim derken telafisi güç hataların yapılmaması gerektiğini söyleyen Özkoçak, "Kanıtsız, dayanaksız ve kişisel yargılara dayanan gözlemlere güvenerek işlem yapılmamalı, masumlar zarar görmemelidir. Ancak ne yazık ki 674 sayılı KHK'nın 49. Maddesi ile hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm ÖYP'li araştırma görevlileri 2547 sayılı kanunun 33/a maddesinden 50/d maddesi kapsamına geçirilmiş yani bir nevi kadroları, işleri ellerinden alınmıştır. Bugün burada, bu duruma karşı tepkimizi ortaya koyacak, bu çok mühim yanlıştan biran önce geri dönülmesini isteyeceğiz" dedi. Türk Akademisinde iki tip araştırma görevliliği bulunduğunu belirten Vahdet Özkoçak, "İlki 2547 sayılı kanunun 33/a maddesi uyarınca atanan, ikincisi ise yine aynı kanunun 50/d maddesi uyarınca atanan araştırma görevlileridir. Her iki kadro da sözleşmeli kadrolar olmalarına rağmen temel bir farkları vardır. 33/a kadrosundaki araştırma görevlileri eğitimleri yani doktoraları bittikten sonra Arş. Gör. Dr. Olarak görevlerine devam etmekte iken 50/d maddesi kapsamındaki araştırma görevlilerinin görevleri ile ilişikleri kesilmekte yani işsiz kalmaktadırlar. YÖK'ün kısa süre önce kaldırdığı ÖYP yani Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında atanan araştırma görevlileri işte bu kadrolardan 33/a kadrosu uyarınca atanmaktaydılar. 02.09.2016 tarihine kadar ülkemizde yaklaşık 6000 50/d kadrosunda araştırma görevlisi bulunmakta idi ve yıllardır bu kadronun tamamen kaldırılarak tek tip Araştırma Görevliliği kadrosu olması noktasında tarafımızdan çalışma yürütülmekteydi. Ancak 674 sayılı kararname ile bütün ÖYP'liler 50/d kadrosuna geçirilmiş, gelecekleri elinden alınmış ve bilinmezliğe sürüklenmişlerdir. Bu durum tüm ÖYP'li araştırma görevlilerinin FETÖ mensubu gibi algılanmasına sebep olmuştur. Birçok devlet büyüğümüzün kuru ile yaşın birbirinden ayrılacağını defalarca kez söylediği şu günlerde böyle bir değişikliğin yapılması bizlerde şok etkisi yaratmıştır. Binlerce masum genç akademisyen mağduriyetler, işsizlik, mobbing ve daha birçok sorunla yüz yüze kalmıştır" şeklinde konuştu.
"ÖYP ALIMLARINDA 3 FARKLI KRİTER VAR"
ÖYP alımlarında 3 farklı kriterin bir araya gelmesi ile oluşturulan ÖYP Puanı kullanıldığını kaydeden Özkoçak, "Bunlar Not Ortalaması, Yabancı Dil Puanı ve Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitim Giriş Sınavı (ALES) Puanıdır. Bir kişinin bu kadroya hile ile girebilmesi için bu üç puanın ortalamasının yüksek olması gerekmektedir. Bu puanlardan ALES ve YDS merkezi sınavlardır. Bu sınavlara hile karışmış ise bile not ortalamasına hile karıştırılmasının imkânsızlığı ortadadır. Ayrıca herkesin girdiği bu merkezi sınavlarda bileğinin hakkı ile yüksek puan alabilen binlerce vatansever akademisyen ve akademisyen adayı zan altında kalmaktadır. Elbette bu kadroları haksız işgal edenler var ise görevlerinden alınmalı ve gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır. Ancak herkesin aynı kefeye konduğu bu karar ile suçlu suçsuz ayrımı yapılmamış, tüm ÖYP'liler mağdur edilmiştir. Rahatça görülebileceği gibi ÖYP ile atanmış herkesin suçlu olması gibi bir durum imkânsızdır. YÖK tarafından verilen bu madde ile bütün ÖYP'lilerin FETÖCÜ damgası ile karşı karşıya kaldığı bu karar hukuki bir faciadır. YÖK bu şekilde kararlar vermeye devam ederek sorun çözen değil, sorun çıkaran konumuna kendini yerleştirmektedir! Bu karar, Devletimizin güvenilirliğine zarar vermekte ve hak ederek görevine atanan insanların haklarını elinden sorgusuz almaktadır" dedi.
"ÖYP ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİNİN KADROSUNUN DEĞİŞTİRİLME KARARI FETÖ İLE MÜCADELEDE EKSİKLİK YARATACAK"
2010 KPSS ile atanan herkesin soruların çalınmasından sorumlu olmadığı gibi bütün ÖYP'lilerin de yapılan hatalardan sorumlu olmadığını dile getiren Özkoçak, "Bu çok mühim hatanın siyasiler ve yetkililer tarafından acilen fark edilerek düzeltilmesini talep ediyor, bu mağduriyetler giderilene kadar ÖGESEN olarak her türlü girişimi yapacağımızı bildiriyoruz. Sonuç itibariyle, tüm ÖYP araştırma görevlilerinin kadrosunun değiştirilmesi kararı FETÖ ile mücadelede eksiklik yaratacak, yeni mağdurlar doğuracak, vatansever Anadolu insanının işsiz kalmasına sebep olarak FETÖ'nün değirmenine su taşıyacak ve binlerce genç akademisyenin çalışma sevkini yok edecektir. FETÖ'ye karşı yürütülen bu haklı mücadelede devletimizin sonuna kadar destekçisiyiz. Ancak yapılan hatalar kabul edilmeli, daha fazla mağduriyet doğurmadan biran önce düzeltilmelidir. FETÖ ile mücadelede tüm bu çabaların başarıya ulaşabilmesi için öncelikle adil bir ayrım yapılması ve suçlu ile suçsuzun Hz. Ömer adaletiyle ayırt edilmesi gerekmektedir. Takiye konusunda üstün başarıya sahip söz konusu örgüt ile mücadelede toptancı politikalardan vazgeçilmesi elzemdir. Bu hatanın en kısa sürede düzeltileceğini umuyor ve bekliyoruz" diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!