Adli Tıp'tan uyuşturucuya karşı eğitimi

Güncelleme Tarihi:

Adli Tıptan uyuşturucuya karşı eğitimi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2001 00:00

Ä°stanbul Ãœniversitesi Adli Tıp Enstitüsü, okullarda madde kullanımı ve ÅŸiddeti önlemeye yönelik bir eÄŸitim programı geliÅŸtirdi.Enstitü Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy, Milli EÄŸitim Bakanlığı ile madde kullanımı ve ÅŸiddetin önlenmesi konusunda okullarda uygulamaya baÅŸladıkları eÄŸitim programının, ``Mert 2000`` adıyla hayata geçirilen bir doktora çalışmasına dayandığını söyledi.Türkiye`de ve dünyada, uyuÅŸturucu madde kullanımını önlemeye yönelik caydırma, korkutma ve vazgeçirmeye dayanan eÄŸitim programlarının bugüne kadar baÅŸarılı olmadığının yapılan araÅŸtırmalarla ortaya çıktığını anlatan Prof. Dr. Atasoy, bu  programın Türkiye`de ilk defa farklı bir yaklaşımla ele alındığını kaydetti.Prof. Dr. Atasoy, Ä°stanbul`un bir bölgesindeki 14 okulun 6. sınıfından itibaren lise sona kadar tüm öğrencilere uygulamaya baÅŸlanan eÄŸitim programına iliÅŸkin ÅŸu bilgileri verdi:``Aynı önleme teknikleriyle genç yaÅŸta insanlarda madde kullanımı ve ÅŸiddet azaltılabiliyor. Bu eÄŸitim modelinde her okulun çevresiyle birlikte risk ve koruyucu faktörlerini anketlerle tespit ediyoruz. Ardından öğretmenlerin saptadığı problemleri belirliyoruz. Bütün bu faktörlere göre oluÅŸturulan eÄŸitim modelini, tek bir konferans ÅŸeklinde deÄŸil, her ders içine entegre edilmiÅŸ bir ÅŸekilde uyguluyoruz.``RÄ°SK VE KORUYUCU FAKTÖRLERParçalanmış aileler, ailede madde bağımlısı ve suç iÅŸleyen olup olmadığı, belirli bir suçun o aile için suç deÄŸeri taşıyıp taşımadığı, evde dayak yiyen anne veya kardeÅŸ olup olmadığı, öğrencinin ÅŸiddet eylemini evde, okulda veya çevrede gözlemesi, okula silah sokulup sokulmadığı, okul bahçesinde uyuÅŸturucu madde satılıp satılmamasının  madde kullanımı ve ÅŸiddet için risk faktörü olduÄŸunu belirten Prof. Dr. Atasoy, ÅŸunları kaydetti:``Bu faktörlere göre herkese ayrı eÄŸitim veriliyor. Bu kapsamda öğrencilere, hayır diyebilme, doÄŸru karar verebilme, iki farklı düşünceyle karşılaÅŸtığı zaman çatışmayı kavga etmeden çözme, iletiÅŸim ve saÄŸlıklı yaÅŸam becerileri öğretiliyor.``Bu kadar çok madde kullanımı ve ÅŸiddetin olduÄŸu bir megapolde, herbölge ve okulun risk altında olduÄŸunu dile getiren Prof. Dr. Sevil Atasoy, ``Hiç beklenmedik çevrelerde dahi ciddi madde kullanımı ve ÅŸiddetin olduÄŸunu gördük. Hiçbir yer bağışık deÄŸil, hiçbir faktör de koruyucu deÄŸil. Hiç kimse, `Bizim okulumuzda uyuÅŸturucu madde kullanımı ve ÅŸiddet yok` dememeli. Her okulda ciddi problemler olabilir`` dedi.Åžiddetin yalnız öldürme, yaralama ve bıçaklama olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Atasoy, ``Åžiddet aynı zamanda küfür, aÅŸağılama, ayrımcılık. Bir öğretmenin `sen aptalsın, yapamazsın` veya `Sen çok akıllısın, her zaman baÅŸarılısın. Gel ÅŸu problemi çöz` demesi de bize göre ÅŸiddet`` diye konuÅŸtu.Prof. Dr. Atasoy, bu sözlerle çocukların altından kalkamayacağı psikolojik yük altına sokulduklarını ve o yükü taşıyamadığında da madde kullanmaya, intihara veya baÅŸka birine yönelik ÅŸiddete baÅŸvurabildiÄŸini kaydetti.Prof. Dr. Atasoy, öğretmenlere de öğrenciler arasında pozitif ve negatif yönde ayrımcılık yapmaması için bilgiler verdiklerini belirtti.REHBER NÄ°TELİĞİ TAÅžIYAN KÄ°TAPEÄŸitim programının baÅŸarıya ulaÅŸması için okulun mutlaka çevre ve ailenin desteÄŸini alması gerektiÄŸine iÅŸaret eden Prof. Dr. Atasoy, ``Gelecek kuÅŸakların iyi yetiÅŸmesinde en önemli faktör, aile ile okulubir araya getirebilmek. Türkiye`de bu birliktelik yok`` dedi.Prof. Dr. Sevil Atasoy, okullardan projenin uygulanmasına yönelik  çok talep aldıklarını belirterek, şöyle devam etti:``Bizim kadrolarımız her okulda bu projeyi yürütmeye müsait deÄŸil.Okulların bunu yapması da mümkün deÄŸil. Çok profesyonel yürütülmesi gereken bir proje. Türkiye`de özel eÄŸitim kurumlarının bu hizmeti üreterek satmaları gerekir. Bizim hedefimiz, bir model program geliÅŸtirip, rehber niteliÄŸi taşıyan bir kitap yazarak, bütün okullarda kullanımını saÄŸlamak.``    Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!