"28 Şubat"ta ayrıldığı öğrencilerine 15 yıl sonra kavuşabildi

Güncelleme Tarihi:

28 Şubatta ayrıldığı öğrencilerine 15 yıl sonra kavuşabildi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 25, 2016 12:11

- 28 Şubat sürecinde öğretmenlik mesleğine ara vermek zorunda kalan İngilizce öğretmeni Ayten Yadigar, ayrı kaldığı öğrencilerine 15 yıl sonra kavuşabildi- Yadigar: - "O günler kolay olmadı. Hem kendi içinizde hem de çevrenize karşı kendinizi anlatmak zorunda kaldığınız yıllar geçirdik. Bu süreçleri, eşim ve çocuklarımın desteğiyle atlattım"

Haberin Devamı

TEKİRDAĞ (AA) - MUHTEREM ERKUL - 28 Şubat sürecinde öğretmenlik mesleğine ara vermek zorunda kalan İngilizce öğretmeni Ayten Yadigar, hasret kaldığı öğrencilerine 15 yıl sonra kavuşabildi.

Yadigar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28 Şubat sürecinde Tekirdağ İmam Hatip Ortaokulunda İngilizce öğretmenliği yaptığını söyledi.

O dönemde sıkıntılı bir dönem yaşadığını ifade eden Yadigar, "O süreçte, başörtüsü kullandığım için çeşitli kınama cezalarına ve baskılara maruz kaldım. Bu nedenle mesleğime uzun bir süre ara verdim" dedi.

28 Şubat sürecinin birçok mağdur insanın hikayesini içinde barındırdığını belirten Yadigar, "28 Şubat sürecine insan hikayeleri açısından bakıldığında özellikle kılık kıyafet yönetmelikleri bahane edilerek kamusal alandaki yasaklar nedeniyle hem eğitim hem de meslek hayatları alt üst eden ve mağdur edilen insanların öykülerini içinde taşıyan bir süreç yaşandı" diye konuştu.

Haberin Devamı

Yadigar, 28 Şubat'ta aldığı ceza nedeniyle 15 yıl süren bir kamusal alan yasağından sonra 2013'te mesleğe geri döndüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:

"Kamusal alandan ayrılışım istifa ile sonuçlandı. Bizi istifa etmenin eşiğine getiren süreçte bazı arkadaşlarımız meslekten atıldı. Aldığımız disiplin cezaları neticesinde bizler zaten zor bir süreçten geçmiştik. Bizler, adeta sürgün gibi başka ilçelerdeki okullara atamalarımız yapılarak belli bir noktaya gelmiştik. Benim gittiğim yerde mesleğimi yapmanın imkanı yoktu ve ayrılmak zorunda kaldım. O günler kolay olmadı. Hem kendi içinizde hem de çevrenize karşı kendinizi anlatmak zorunda kaldığınız yıllar geçirdik. Bu süreçleri, eşim ve çocuklarımın desteğiyle atlattım."

- "Yazarlık yönümü keşfettim"

Yadigar, o yıllardaki arkadaşlarıyla daha sıkı bir beraberlik içinde olduklarını anlatarak, şu ifadeleri kullandı:

"O dönemdeki sıkıntılar, yokluklar ve ötelenmeler, bizi daha da yakınlaştırdı. Birlikte kamusal alan dışında ne yapabiliriz noktasında bir arayış içine girdik. Herkes, kendi kabiliyeti ve yeteneği doğrultusunda sosyal çalışmalara ağırlık verdik. Sivil alanda öğrencilere nasıl el uzatabiliriz, bunlara çaba gösterdik. Güzel çalışmalar yaptık. Ben de bu dönemde aynı zamanda yabancı dil avantajımı kullanarak tercüme çalışmalarıyla birlikte kalemle buluştum. Konuşarak anlatamadığınız şeyleri kalemle anlatmak ve yazıya dökmek çok daha rahat geldi. Bu süreçte tercüme yaptığım ve hatıralarımı yayınladığım kitaplarım oldu."

Haberin Devamı

Türkiye'nin düşünce ve inanç özgürlükleri açısından mesafe katettiğini aktaran Yadigar, insanların birbirlerinin düşüncelerine saygı duyduğu günlere geldiklerini ve belki de artık çok uzak bir hayal olarak gördükleri kamusal alanlara yeniden kavuştuklarını aktardı.

Yadigar, o dönemde birçok içlerini acıtan olay yaşadıklarını ancak Gülhane Askeri Tıp Fakültesi (GATA) Hastanesinde tedavi gören kayınvalidesini ziyaret için gittiğinde başörtüsündeki iğneyi bile güvenlik zafiyeti oluşturduğu gerekçesiyle çıkartmak zorunda kaldığını belirterek, yaşadığı o anların hiç aklından çıkmadığını kaydetti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!