Yolunuz açık olsun

Güncelleme Tarihi:

Yolunuz açık olsun
Oluşturulma Tarihi: Nisan 07, 2008 00:00

Küresel ısınmaya karşı alternatif ulaşım aracı bisiklete dikkat çekmek isteyen Gizem Altın ve Amerikalı eşi Bryan Nance, 9 Mart’ta İstanbul Taksim’den başladıkları turda, Gürcistan sınırına vardı.

BisikleTEMA yolculuğu boyunca 15 ülkeyi, deniz geçişleri dışında, bisikletle aşacaklar. Çadırda kalacak, yemeklerini pişirip, içme suları için filtre kullanacaklar. Çiftin aylık gezi notlarını Hürriyet Seyahat’te okuyacaksınız.

TEMA Vakfı’nın küresel ısınmayla mücadele projelerinden BisikleTEMA kapsamında yola çıkan Gizem Altın ve ABD’li eşi Bryan Nance geçen hafta Doğu Karadeniz’deydi. Giresun’dan Ardahan’a sahil şeridi boyunca ilerlerken hava koşullarından yana şanslıydılar. Trabzon ve Rize’yi günlük güneşlik havada geçip, Artvin ve Ardahan’da biraz ıslandılar. Konakladıkları ilçelerde sevgiyle, ikramlarla karşılandılar, uğurlandılar. Yol boyunca bazı kentlerde bisikletliler eşlik etti ikiliye. Kampanyaya destek vermek isteyen Ruhi Us, Ordu’dan Hopa’ya kadar onlarla pedal bastı.

Gizem Altın yol boyunca konakladığı yerleşimlerdeki internet kafelerde, TEMA Vakfı’nın web sayfasına bağlanarak izlenimlerini yazdı, fotoğraflarını Picasa’daki bölüme yükledi. "Uy Gidi Karadeniz" başlıklı günlüklerinde fıkra gibi olaylara yer verdi. Örneğin nereye gittiklerini soran yaşlı bir Tosyalı, rotayı öğrenince bir süre düşünmüş, ardından çok ciddi bir ifadeyle "Gidemezsiniz" demişti. Ardından eklemişti "Avustralya çok uzak..."

TENCERE VE KAPAK MİSALİ

Turun Türkiye etabını tamamlayan çift, bu hafta Gürcistan yolculuğuna başlayacak. "Biz yuvarlanıp buluşan tencere ve kapak gibiyiz. Bisikletçiyiz, gezginiz, doğa dostuyuz" diyor Gizem Altın Nance. 1974 İstanbul, Kadıköy doğumlu. Beyoğlu Anadolu Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleği yerine, kayak, snowbord, kaya tırmanışı, dalış, sörf ve plaj voleybolu gibi doğa sporlarını sevdi. 10 yaşında ailesinin hediyesi bisikletle pedal basmaya başladı. "Bisiklet çocuk oyuncağıdır" genel yargısının etkisinde, büyüdükçe bisikletten uzaklaştı. Üniversiteyi bitirince konteyner taşımacılığı yapan bir şirkette çalışmaya başladı. 1999’da işinden ayrılıp, tazminatıyla hayalini kurduğu dünya turunun ilk adımını atmaya karar verdi. 350 dolara Interrail bileti alıp, Avrupa’da 1,5 ay trenle gezdi. Dönüşte, yaşadıklarını "Bir Bilet Al" başlıklı kitapta anlattı.

HATALI SERVİS ATTI HAYATI DEĞİŞTİ

Bir arkadaşının önerisiyle ABD’ye Greencard başvurusunda bulundu. 2000’de başvurusu kabul edildi. Gizem, "Madem böyle bir şans çıktı, değerlendireyim" diyerek çantasını toplayıp Los Angeles’ın yolunu tuttu. UCLA Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü’nde okurken kalan zamanlarında da kafelerde garsonluk yaptı. 2002’de Los Angeles’ta plaj voleybolu oynarken elinin kenarıyla attığı hatalı servis, yan sahada oynayan Bryan’ın kafasına çarpınca, özür diledi, tanıştılar. O günden hatırladığı en önemli diyalog ise Gizem’in "Ben dünyayı gezmek istiyorum" sözüne karşılık Bryan’ın da "Şaka yapıyorsun, ben de!" cevabı. Gizem ve Bryan’ın arkadaşlıkları, 2004’te nikah masasına taşındı. ABD ve Türkiye’de iki düğün yapıldı. 1973 Menfis doğumlu Bryan, Havacılık Okulu’nu bitirip bir şirkette proje müdürü oldu. Gizem Altın Nance de okulunu tamamlayıp, çalışmaya başladı.

UNUTULAN HAYAL ALEVLENDİ

Evlilik, yeni işler, yeni otomobiller, yeni bir hayat derken, hayallerini unuttular. 1995’te tanıştıkları ilk gün birbirlerine söyledikleri dünya turu dosyasını bir gün yeniden hatırlayıp, masaya yatırdılar. Fikir güzeldi ama uygulama için azımsanmayacak miktarda para gerekiyordu. Avrupa turu bile 25 bin dolara çıkacaktı. Her türlü alışverişi, dışarıda yemek yemeyi kestiler. Otomobillerini satıp her yere bisikletle gitmeye başladılar. Bisikletle zorunlu ilişkileri, zamanla tutkuya dönüştü. İş giriş çıkış saatlerinde kilitlenen trafiğin yanından uçup gitmenin keyfi başka hiçbir şeyde yoktu. Bisiklet hayatlarının ayrılmaz parçası haline gelince dünya turunu bisikletle yapmaya karar verdiler. İki yılda 25 bin doları denkleştirdiler. Amsterdam’dan 14 Mart 2007’de pedal çevirmeye başladı. Günde 6 saat bisiklete binip, eğime göre 30 ila 120 kilometre aştılar. Çadırda kalıp yemeklerini pişirip, 3650 kilometre pedal basıp Belçika, Lüksemburg, Fransa, İsviçre, Almanya, Avusturya, Slovakya, Macaristan’ı geçerek Çek Cumhuriyeti’nde turu tamamladılar. Gizem Altın Nance, dört aylık turdaki mutluluğunu unutamayacaktı: "Dünya pedalımızın altındaydı. Bisikletlerimizle tıngır mıngır, yolda karşılaştıklarımızla selamlaşarak, kırlarda yaban hayvanlarını seyrederek, egzoz dumanı saçmadan, benzin yerine sabah kahvaltımızı yakarak dolaştıktan sonra Türkiye’ye geldik. Artık bize göre bisiklet, özgürlük demekti. Sıradan kişileriz, ne aslan yüreklerimiz ne de zengin babalarımız var. Sadece seçimimizi ev, iş, otomobil yerine çadır, yol, bisikletten yana kullandık. Sizden farklı değiliz, bizi de para, pul değil dostluk ve doğa mutlu ediyor. Sadece iç sesimize kulak verdik."

ÖNYARGILARI KIRILDI

Gençlik döneminde, ırkçıların Türklerin evlerini kundaklamasıyla ilgili haberler nedeniyle Almanlara karşı önyargılı olduğunu belirten Gizem Altın, bisikletle Avrupa turunda bu önyargıların kırıldığını söylüyor: "Fransa’ya giderken Almanya’nın Saarbücken şehrinden geçiyorduk. Önyargılarım nedeniyle burada kalmak istemedim. Bir şeyler almak için pazara uğradık ve peynir kuyruğunda beklemeye başladık. Bisikletlerimiz ve kıyafetlerimizle herkesin dikkatini çekiyorduk. Yanımıza yaklaşan 40 yaşlarındaki bir Alman, sohbete başladı. Eşime nereli olduğunu sordu. Eşim ABD’li olduğunu söyledi. Benim Türk olduğumu öğrenince gülümseyip, birden bize çok sıcak davranmaya başladı. Türkiye’yi bisikletle dolaştığını, köylerde evlerde misafir edildiğini, sofraların açıldığını, misafirperverlikle karşılandığını anlattı. Sizi bırakmam, benim misafirim olacaksınız, dedi. Üç gün boyunca bizi en güzel şekilde ağırladı."

SPONSOR ARANIYOR

Avrupa turunu Çek Cumhuriyeti’nde tamamladıkları gün, Bryan Nance’in ailesinin sürpriz yaparak İstanbul’a gelmesi üzerine onlar da İstanbul’un yolunu tuttu. TEMA’yla görüşüp bisikletin Türkiye’de ulaşım aracı olarak görülmesi için birlikte çalışmayı teklif ettiler. Görüşmeler projeye dönüştü, BisikleTEMA doğdu. Gizem Altın Nance, gelecek planları yapmak yerine, kendilerini hayatın akışına bırakmayı tercih ettiklerini söylüyor. Yaklaşık 100 bin YTL’ye mal olacak İstanbul-Sydney turunun 25 bin YTL’sini kendileri karşılayacak, geri kalan kısmını TEMA Vakfı üstlenecek. Bir Türk’ün Greencard anılarını anlatan "Dostum Pasific" kitabını yazan ve yayıncı arayan Gizem Altın Nance, İstanbul-Sydney bisiklet turunda yaşadıklarını da kitaplaştıracak. Çektikleri görüntüler ise İz TV’de belgesel dizi olarak yayınlanacak. Çiftin gezi günlüğünü internette, www.tema.org.tr./bisiklet adresinden, fotoğraflarını ise picasaweb.google.com/BisikleTEMA’dan takip edebilirsiniz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!