Duygu İ. defalarca bıçaklanarak öldürülen ablası Deniz Suna ve yeğeni Alperen’i anlattı: Bize göre bu bir katliam!

Güncelleme Tarihi:

Duygu İ. defalarca bıçaklanarak öldürülen ablası Deniz Suna ve yeğeni Alperen’i anlattı: Bize göre bu bir katliam
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2024 07:00

19 Ağustos 2023’te Deniz Suna 39, oğlu Alperen 49 bıçak darbesiyle hayatını kaybetti. İddiaya göre Cem Suna sabaha karşı 5.30’da hem eşini hem de oğlunu öldürmüş, ardından da intihar teşebbüsünde bulunmuştu. Cem Suna olanları hatırlamadığını söylüyor ama evdeki kanıtlar, kamera görüntüleri ve bir tanık onu işaret ediyor. 2 Nisan Salı ilk dava görülecek, Deniz Suna’nın ailesi adaletin yerini bulmasını bekliyor.

Haberin Devamı

Deniz Suna (43) ve oğlu Alperen (16) yaklaşık sekiz ay önce Adana’daki evlerinde korkunç bir şekilde hayatını kaybetti. İddiaya göre onları hayattan koparan yabancı değil, Deniz’in kocası, Alperen’in babası Cem Suna’ydı. Deniz Suna 39, Alperen ise 49 bıçak darbesi almıştı. Emniyet ve sağlık ekipleri olay yerine gittiğinde anne ve oğlunun bedenlerini dairenin girişinde kanlar içinde buldu. Alperen hemen kapının yanında oturur vaziyetteydi, Deniz ise yerde. Ailenin evin içinde yaşayan Alman kurdu köpeği de balkona kilitlenmişti. Cem Suna ise 26 yerinden bıçakla yaralanmıştı ama hayattaydı, hatta görgü tanıklarının ifadesine göre gözleri açıktı, kendisindeydi. Cem Suna hastaneye kaldırıldı, kayıtlara intihara teşebbüs diye geçti.

Cem Suna eşini ve oğlunu öldürme suçundan tutuklu yargılanıyor. İlk dava 2 Nisan’da Adana Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Oğlunu ve karısını öldürmediğini, hiçbir şey hatırlamadığını söylese de olaya tanık olan bir komşu, kamera kayıtları ve deliller bunun böyle olmadığını gösteriyor. Deniz Suna’nın kız kardeşi Duygu İ. olayı anlatırken “Bildiğiniz gibi değil, ablam ve Alperen’in durumu çok kötüydü. İçleri dışlarına çıkmıştı. Hele Alperen’i iki bıçakla birden öldürmüş. Evladına insan bunu nasıl yapar! Evin her yerine kan bulaşmıştı, tavana bile... Köpek balkondaydı, ablam ona bebek gibi bakardı, balkonda olması çok şüpheli. Çok acımasız, soğukkanlı bir katil” diyor.

 

Haberin Devamı

AİLENİN ŞÜPHELERİ VAR

Peki, ne oldu da bu dehşet verici olay yaşandı? Deniz ve Cem Suna 16 yıldır evli. Uzun yıllar Çorlu’da yaşamış çift. Ta ki bir trafik kazası geçirene kadar. Sonrasında Cem Suna’nın isteğiyle Adana’ya, Deniz’in ailesinin yanına taşınmaya karar vermişler. Buraya kadar her şey normal fakat Deniz’in ölümünün ardından ortaya çıkan bazı gerçekler, ailesini daha derin bir şüphenin içine düşürmüş kardeş Duygu’nun ifadesiyle... Taşınmadan önce çiftin yaşadığı kazada Deniz Suna yaralanmış. Duygu İ. ablasının bir kolunun ciddi hasar aldığını ve kazanın onlara şüpheli göründüğünü söylüyor. 

Haberin Devamı

Duygu İ. öğrendikleri başka bir gerçeğiyse şöyle anlatıyor: “Cem gençliğinden beri Çorlu’da büyük bir markanın fabrikasında çalışıyordu. Babamı aradı ve şirketin onu Bulgaristan’a göndermek istediğini, bunu yapmazsa işini kaybedeceğini söyledi. Ve ‘Deniz ile Alperen sizinle kalsın’ dedi. Fakat bu adam zaten üç yıl önce işten ayrılmış, biz bunu bilmiyorduk, ablam da bilmiyordu. Üstelik işe girerken sahte lise diploması kullanmış. Ağabeyi bu sahte diploma nedeniyle tehdit ediyormuş kardeşini. Tabii ki Bulgaristan’a falan gitmemiş, Çorlu’da küçük bir daire tutup orada yaşamış. Sonra ‘Bulgaristan’da yapamıyorum’ dedi ve o da Adana’ya geldi.”

 

‘INSTAGRAM’DAN ÖĞRENDİM’

Haberin Devamı

Duygu İ. olay günü ağabeyinin telefonuyla uyandıklarını söylüyor: “Ağabeyim aradı ve eşimi karakola çağırdı. Herhalde kaza falan yaptı diye düşündüm. Eşim gitti, ben de sosyal medyaya bakıyordum. Instagram’da Adana sayfasında olayı gördüm. Ama insan konduramıyor, ‘Apartman ablamlarınkine çok benziyor, ablama ekran resmi göndereyim’ diye düşündüm. Gözünüz görmüyor, ablamın fotoğrafı var oysa haberde. Sonra Deniz ve Alperen adını okuyunca tamam dedim, gittiler!”

Sonrası hiç bitmeyen bir kâbus aile için. Anne Neriman Toker olay esnasında Giresun’da, haberi orada alıyor. Kız kardeşiyle yola çıkıyor. Uçak seferi yok, çareyi taksi tutmakta buluyorlar. Kızının yaralandığını zannediyor ama o da sosyal medyadan gerçeği öğreniyor. O günden beri ağlıyor Neriman Toker. Baba Mehmet Toker emekli polis. Belki de en zor iş ona düşüyor; kızının ve torununun öldürüldüğü evi temizletiyor. Aile bu işin peşini bırakmayacağız diyor. Kızlarını, torunlarını onlardan koparan kişinin hak ettiği cezayı alması için sonuna kadar uğraşacaklarını söylüyorlar. Ailenin hissettiklerini Duygu İ. özetliyor: “Hayatımız bitti, yaşıyoruz ama yaşayamıyoruz. Bize göre bu bir katliam!”

 

Haberin Devamı

‘İKİSİ DE ÇOK NEŞELİYDİ’

Duygu İ. olanlara bir anlam veremiyor: “Birbirine çok bağlı bir aileyiz, severiz birbirimizi. Birlikte zaman geçiririz. Çok neşeli, pozitif bir kadındı; kocasına, oğluna çok iyi bakardı. Hep ‘Aşkım’ derdi eşine. Alperen 1.85 boyunda, dünya tatlısı bir çocuktu, çok komikti. Beni çok güldürürdü. İyi huyluydu, hiç kötü bir alışkanlığı yoktu. Trafik kazasından sonra 380 bin lira para aldılar sigortadan, bir de evlerini satmışlardı. Belki katil o paraları yedi, bu yüzden yaptı tüm bunları... Aile ilişkileri karışıktı.”

 

TANIĞIN DUYDUKLARI: “BEN SENİN KARINIM, NE YAPIYORSUN CEM!”

Avukatın ve ailenin anlattıklarına göre; olaya tanık olan komşu, sabah 5.30 civarı köpeğinin havlama sesiyle uyandığını ve üst kattan gelen gürültüleri duyduğunu söylüyor. Ve Deniz Suna’nın yatak odasının penceresini açıp “Ben senin karınım, ne yapıyorsun Cem” diye bağırdığını duyduğunu... Sonra üst kata çıkıyor ve Suna ailesinin iki daire kapısından demir olanının kapatıldığını ve asansöre giden yolda yoğun kan olduğunu görüyor. Bu sırada Deniz Suna hem kapıyı yumrukluyor hem de “Bizi öldürüyor, kurtarın” diye bağırıyor. Tanık polisi arıyor ve ekipler gelene kadar olay yerini terk etmiyor. İçeriye giren ya da içeriden çıkan başka birini görmediğini söylüyor. Evde üç gün çalışan polisler de sadece aile bireylerinin DNA’larını ve parmak izlerini tespit ediyor.

Haberin Devamı

ANNE NERİMAN TOKER: ‘SIRLARIYLA GİTTİ ÇOCUĞUM’

- Deniz’i kardeşiyle birlikte yıkadık. Korkunçtu... Kâbus... Hayatımız mahvoldu. Çocuğum yaşam doluydu. Torunum bir melekti. Nasıl kıydı onlara, nasıl vurdu 49 bıçak! Her an aklımı kaçıracak gibiyim. Rabbime dua ediyorum; canımı al, aklımı alma diye...

- Haberi Giresun’da aldım. Geride kalan çocuklarım da çok kötü... Polisler sabah 6.00’da gidip direkt söylemişler oğluma. O çocuğum sürünerek gidiyor karakola, şok geçiriyor. Biz çok varlıklı bir aile değiliz ama sevgi yumağıyız. Kelebek gibi uçuşan bir çocuktu kızım, celladına âşık bir çocuk. Bana hiçbir şey hissettirmedi, ne sorunları vardı bilmiyorum. Sırlarıyla gitti çocuğum... Her gün mezarlığa gidiyordum. Çocuğumun bütün vücudu paramparçaydı. 

- Söylediği hiçbir şeye inanmıyorum. Cinnet falan geçirmedi, bilerek yaptı, sadistçe yaptı. Kızımla torunum bir şeye mi şahit oldu, bilmiyorum... Adamın ailesiyle arası iyi değildi. Hep tehdit ediyorlardı. Kızım sahte diploma için diye biliyordu. Belki de başka bir şey vardı... Korkunç bir şey olmalı. Alperen’in amcasıyla görüşmesini, arabasına falan binmesini istemiyorlardı, bilmiyorum neden. Ben kötü, bencil bir insan değilim. Ama onun ciğerini sökmelerini, cezasını bulmasını istiyorum.

 

AVUKAT MUSTAFA KINALI: ‘İKİ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET’

-  İki ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor. Dosyadaki bütün deliller aleyhine. Apartman kamera kayıtları var. Giren, çıkan olmamış. Alt komşunun ifadesi var. Deniz’le konuştuğunu, “Bizi kurtarın” dediğini söylüyor. 8-10 dakika sonra kesiliyor Deniz’in sesi. 25 dakika sonra Cem’in ‘Ahhh’ dediğini duyduğunu söylüyor. Sanıyorum önce Alperen’i öldürdü.

- Cem büyük ihtimalle onları öldürdükten sonra intihar girişiminde bulunuyor. Tutanaklara böyle geçti. Kadın ve çocuğun yaraları 5-7 cm, kendisindekiler hep 1’er cm. Başkasını suçlamak için bunu yapmış olabilir.

- Evde başkasının DNA’sı yok. Bu dava ilk celsede bitmez. Uzatmak isteyecektir karşı taraf.

- Sebebi Cem’in söylemesi lazım. Aldatma söz konusu olsa böyle olmaz. Bir miktar paraları varmış, belki onu batırdı. Şimdi ortada öyle bir para yok. Ama bunların hiçbiri bu durumu açıklayamıyor bence. HTS kayıtlarında her ikisi açısından da absürt bir durum yok.

- Otopsi videosunu izledim, bir insan bir insana bunu yapamaz. Bıçakla lime lime doğramak akla uymuyor, o yüzden insan açıklamasını bulamıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!