Kebabistan’a hoş geldiniz
Güncelleme Tarihi:
Güngören’de öyle bir mahalle var ki birbirini kesen dört-beş sokakta yan yana 50 kadar kebapçı sıralanmış. Mahallenin üstü, haftanın yedi günü ızgara dumanı; kimseye sormadan ızgara kokularını takip ederek de bulabilirsiniz. Burası sanki günlük hayatın, sohbetlerin, ekonominin, turizmin hep kebabın etrafında döndüğü, bambaşka bir ülke gibi.
PARA BİRİMİ
Türk Lirası’nın üçte biri
Para birimi olarak Türk Lirası kullanıyorlar ama Kebabistan’da paramız üç misli kıymetli. Şöyle anlatayım, İstanbul’un herhangi başka bir yerinde kebapçıya gidin. Tıka basa yiyin, için; sonra da gelecek hesabı üçe bölün... İki kişi miyiz? Buyurun, semtin en popüler kebapçılarından Bağdat’ta sipariş verelim. Kebap? Banko söyleyelim. Sakatat da gelsin. Kuzu şiş? Yeriz, yeriz. Peki içliköfte mi, çiğköfte mi? Hayhay, ikisinden de. Ciğer kavurma? Hadi onu da deneyelim. İki de ayran koy, ne etti? 45 lira!
Türkiye’nin tek kasap-fırını da burada: İsmet Kardeşler. Onlar etinizi hazırlarken siz 40 santimlik Antep lahmacunu götürüyorsunuz.
İKLİM
Yazlar sıcak ve duman altı...
Aynı anda o kadar çok ızgarada o kadar çok et pişiyor ki iklimi şöyle tarif ediliyor: Yazlar sıcak ve duman altı, kışlar yağışlı ve duman altı. Zaten Kebabistan hava sahasına girdiğinizi bütün mahalleyi kaplayan ızgara kokusundan anlıyorsunuz. Mahalleli 7x24 ızgara kokusundan şikâyetçi bile olmuş. Güngören Köyiçi’ndeki Fevzi Çakmak Caddesi’nden itibaren, hele de biraz açsanız, kokuyu alıp kan kokusu almış köpekbalığına dönüşüyorsunuz.
COĞRAFYA
Küçük Antep diyen de var
Güngören’de kime sorsanız size Kebapçılar mahallesini tarif ediyor. Görünüşte düz ayak ama asıl zorluk burada. Birbirini kesen dört-beş sokakta yan yana, dip dibe yaklaşık 50 kadar kebapçı var. Çoğu Gaziantepli. Dolaşıp en beğendinizi seçmeniz gerek. Aklınızda olsun, restoranların aralarında, alışveriş yapmadan geçemeyeceğiniz Antep pazarları var. Taze sıkma çörekotu yağı 10, tuzsuz Antep peyniri 23, kurutulmuş kabak-patlıcan 9 lira.
NÜFUS
Geleneklere uyacaksınız
Semtin insanları zaten geliyor ama asıl kalabalık, arabasına atlayıp İstanbul’un diğer yerlerinden gelenler. Sokakta yürürken yanınızdan lüks otomobiller, pahalı cipler geçtiği de oluyor. Ailece gelen de var, kadın kadına gelen de. Ama kim olursanız olun, geleneklere uyacaksınız: Kısa hasır taburelere oturup, çatal-bıçak olmadan elinizle yiyeceksiniz önünüze gelen kebabı, lahmacunu, dürümü...
Birbirini kesen dört-beş sokakta yan yana, dip dibe yaklaşık 50 kadar kebapçı var. Çoğu Gaziantepli.
İLERİ GELENLERİ
Hamo, Çetin Usta, İsmet Kardeşler...
Her damak kendi zevkinin peşinden gidiyor ama öne çıkan birkaç mekân da var. Mesela Vedat Milor, Bağdat’çı. Bağdat’ın diğer adı Cezayir’in Yeri. Mahallede üç şubesi var. Bir diğer zincir de Çetin Usta. Yürek, ciğer ve dalakta iddialı. Türkiye’nin tek kasap-fırını da burada: İsmet Kardeşler. Onlar etinizi hazırlarken siz 40 santimlik Antep lahmacunu götürüyorsunuz. Dürümcü Hamo, Tepsici Günaydın, Kilisli Hacıoğulları da akılda tutulması gerekenler.
Kebabistan hava sahasına girdiğinizi bütün mahalleyi kaplayan ızgara kokusundan anlıyorsunuz.
DOĞAL ZENGİNLİKLER
Izgara, fırın ve tavada et, et, et!
Sokakta yürürken ne yiyeceğinizi, nereye gireceğinizi şaşırıyorsunuz. İşte alternatifleriniz: Fırın tepsi, kelle-paça, pirzola, kaburga, belen tava, beyran çorbası, lahmacun, kuşbaşı-kaşarlı pide, diğer pide çeşitleri, ciğer ızgara, kuru dolma, Mevlana sac tava, etli ekmek, kuzu tandır, kavurma, içliköfte, çiğköfte, akciğer kavurma, kuzu şiş, Antep kahvaltısı, katmer, baklava, künefe ve kurupasta kahke...
40 TL
70’lerin şarkılarını yeniden yorumlayan Hey Douglas’ın bu akşam Zorlu PSM Studio’da çalacağı Localise partisine giriş fiyatı.
Bu akşam sen neredesin
Ümit Besen&Pamela Beşiktaş IF Performance’ta, Riff Kohen İzmir Container’da, Ceza Ankara Kite’ta, Göksel İzmir Hayal Kahvesi’nde, Linet Bursa Jolly Joker’da, Duman Ordu Gardenia’da, Demet Akalın Etiler Sahne İstanbul’da...
Setup
Boğaz’da drunch OUT semt mekânında drunch IN
Drunch, yani (genellikle) pazar günü, geç kahvaltı gibi başlayıp erken akşam yemeği gibi biten içkili brunch... Bunun ilk prototipini Kuruçeşme’deki Ece başlattı. Sezen Aksu, Hasan Cemal gibi müdavimler pazarları erken toplanıp, sonra fasıl fasıl gelen zeytinyağlılar, kokoreçler, tavşanlar, ördekler eşliğinde içkilerini içip sosyalleşirlerdi. O zaman adı drunch değildi tabii. Sonra bu erken pazar eğlencesi Kuruçeşme’den daldı, Boğaz boyunca yayıldı, en son Emirgân’daki La Boom’da şampanyalı olarak çıktı.
Ama artık herkes kendi mahallesinde. Drunch’lar da Boğaz hattından sırtlardaki mahallelere taşındı. Bunlardan biri, Nişantaşı’nın yenilerinden Must. Pazarları 11.00-17.00 arasını cazlı drunch’a ayırmış. Kişi başı 150 lira. İkinci adres Maslak Kaf. “Maslak’ın neresi mahalle?” demeyin. Sanayi mahallesi işte. Yine pazarları 15.00-18.00’de, özel enerji, hangover-detox juice’lar, şampanya ve kahve...
Bir diğer adres de Kabataş’ın semt kafesi Setup. Her Pazar Yavuz Akyazıcı ve ekibinin caz performansı var. 11.00-15:00 saatleri arasında: Füme dilli tost, mozzarellalı tartolet, pastırmalı çubuk, avokadolu tabule... (0212) 251 09 08
HAFTANIN FESTİVALİ
Sarıyer’de Holifest
Hint Kültürünün en büyük geleneksel bayramı bugün ve yarın Sarıyer Event Garden’da festival havasında kutlanıyor. Yılın ilk açık hava festivali Holifest’te Hint yemekleri, kına atölyeleri, dans grupları, giysi ve aksesuar stantları ve ünlü Hintli DJ’lerin çalacağı müzikler var. Tek gün 50, kombine 75 lira. (0212) 216 47 52