Sienna Miller: Annelik insanı derinden etkiliyor

Güncelleme Tarihi:

Sienna Miller: Annelik insanı derinden etkiliyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2015 10:03

Sienna Miller bir dönem; kendisini partilerin esas kızı olarak görmek isteyen magazin basınının gözdesiydi. Peki, ya bugün? Artık skandallardan uzak, kadınsılığını daha az vurguladığı ve kendini iyi bir oyuncu olmaya adadığı yepyeni bir döneme girdiğini itiraf ediyor. Marie Claire dergisine kapak kızı olan Miller'ın iç dünyasında neler oluyor?

Haberin Devamı

Sienna Miller “Güzel görünme saplantısından ve onun getirdiği kibirden uzaklaşmam gerektiğini fark ettim” diyor ve ekliyor; “Artık göz alıcı olmak gibi bir kaygım yok.” 33 yaşındaki oyuncuyla; Londra Notting Hill’deki Electric House’dayız. Siyah skinny jean’i, tarçın rengi süet sandaleti, kıpkırmızı tırnakları ve makyajsız yüzüyle karşımızda oturuyor.

Sienna Miller: Annelik insanı derinden etkiliyor

“20’li yaşlarda; senden oyuncu olarak kesin bir yön belirlemeni bekliyorlar. Hâlbuki gençsin… ‘Herkesin yeri rahatlıkla doldurulabilir!’ baskısını da incelikle omuzlarına bindiriyorlar” diyor ve ekliyor; “Ben kariyerime dair beklenen bu kararlılığa 30 yaşımda ulaştım. Evet; 20’li yaşlarımda hep kız arkadaş rolleri oynuyordum. Oysa bugün güçlü karakterlere odaklanmak ve gerçekçi portreler çizmek istiyorum.” Miller’ın vizyona girecek iki filmi de bunu kanıtlar nitelikte… İlki başrolü Ryan Reynolds’la paylaştığı bir drama komedi olan Mississippi Grind. İkincisi ise kadın bir şefi canlandırdığı Burnt. Burnt için şunları söylüyor oyuncu; “Hiç makyaj yapmadım, kafamın yarısını kazıttım ve kendime Little Lord Fauntleroy duruşu kattım. Dövmeler ve piercing’ler de cabası. Biliyorsunuz, erkek egemen bir sektörde dayanıklı olmalı, sert gözükmelisiniz. Kadın şef olmak gerçekten çok zor.”

Haberin Devamı

Miller için 20’li yaşlarını medya baskısıyla geçirmek hiç de kolay olmadı. Oysa bu tahmin edersiniz ki, arzu ettiği bir durum değildi. 2004 yılında; Alfie filminin modern versiyonunda oynamak için yönetmen Charles Shyer’ın karşısına geçtiğinde her şey daha da çılgın bir hâl aldı. Seçmeler New York’ta yapılmıştı. Akabinde kendisine, senaryoyu karşılıklı çalışabilmesi için Los Angeles’a, rol arkadaşı Jude Law’un yanına gitmesi gerektiği söylendi. Aslında filmin prodüktörleri daha tanınmış bir isimle çalışmayı arzu ediyorlardı fakat Shyer ısrarla Sienna’dan yanaydı. “Uçak biletimi dahi kendim karşıladım” diyor o günleri anarak ve ekliyor; “İlk defa büyük bir stüdyo ile çalışıyordum ve bu fırsatı kaçırmak istemiyordum. Üstelik prodüktörlerin tereddüdünün de farkındaydım. Charles’a beni desteklediği için hep minnettar kalacağım.”

Haberin Devamı

Sienna Miller: Annelik insanı derinden etkiliyor

2004 yapımı romantik-komedi filmi Alfie'de, Sienna Miller

Ancak o günlerde kendisini neyin beklediğinden habersizdi. Bu filmden sonra ismi bir anda tüm dünya tarafından tanınacaktı fakat oyuncu kimliği ile değil, Jude Law’un sevgilisi olarak! Üstelik Alfie’de canlandırdığı parti kızı Nikki ile Matthew Vaughn’ın yönettiği 2004 yapımı Bir Dilim Suç filminde canlandırdığı Tammy (kız arkadaş rolü) ne yazık ki bu imajı destekleyecekti. “Jude sayesinde tanındım” diyor Miller dürüstçe ve ekliyor; “Oyuncuların magazin gündeminde yer alması da gerekiyor elbette fakat bunu nasıl kontrol edebileceğinizi çok iyi bilmelisiniz. Ben o yılları ‘üniversite yıllarım’ diye nitelendiriyorum şimdi. Gece hayatını seviyor, sık sık dışarı çıkıyor, eğleniyor, sigara üzerine sigara içiyordum. Kendimi gizleme gereği dahi duymuyordum. Ancak bu dürüstlüğüm yanlış algılanmama da neden oldu.”

Haberin Devamı

Sienna Miller: Annelik insanı derinden etkiliyor

Sienna Miller ve Jude Law bir dargın bir barışık aşk yaşadı. Law, çocuklarının dadısıyla kendisini aldatınca ikili ayrıldı. Yıllar sonra ortaya çıkan bir telefon kaydıyla, Sienna Miller'ın da aynı dönemde Jude Law'ı Daniel Craig ile aldattığı anlaşıldı. Olay uzun süre magazin gündeminden düşmedi.

Miller o dönemde medyanın attığı her adımı takip etmesinden dolayı bir hayli ürkmüştü aslında. Endişeliydi, en önemlisi de kendini güçsüz hissediyordu. Özellikle giydiği kıyafetlerin hızına yetişilemediği şeklinde haberler çıktığında… “Paparazzi’ler sürekli Londra’daki evimin kapısında bekliyorlardı” diyor Miller. “Sokağa adım attığım anda en az 12 araba peşimdeydi. Benim için kız kardeşim Savannah’ın çocuklarını parkta gezdirmek bile güvenli değildi.”

Haberin Devamı

Sienna Miller: Annelik insanı derinden etkiliyor

Sienna Miller; New York’ta dünyaya geldi. Babası Amerikalı bir banker ve sanat danışmanı, annesi ise o dönem modellik yapan Güney Afrika doğumlu bir modeldi. İkili ayrılmaya karar verince, Miller bir yaşındayken annesiyle birlikte Londra’ya taşındı. 2000 yılında ise (18 yaşında) New York’a dönerek, sinema sektöründe iyi bir yer edinebilmek amacıyla, The Lee Strasberg Theatre & Film Institute’ta oyunculuk eğitimi almaya başladı. Miller’ın dikkate değer filmleri olduğu kadar (Factory Girl), vasat filmleri de (G.I. Joe: Kobra’nın Yükselişi) var elbette. Bunun yanı sıra Broadway oyunları, Altın Küre, BAFTA, Critic’s Choice adaylıkları da (HBO’da yayınlanan The Girl’deki Tippi Hedren tiplemesiyle) söz konusu.

Haberin Devamı

Sienna Miller: Annelik insanı derinden etkiliyor

Onu ‘kız arkadaş’ rollerinden, şu anda tutkuyla sarıldığı karakter oyunculuğuna taşıyan ne oldu peki? Hemen cevaplayalım… Geçen yıl ciddi bir gişe başarısı yakalayan ve yönetmenliğini Clint Eastwood’un yaptığı Keskin Nişancı (American Sniper) filmindeki performansı! İzleyenler anımsayacaktır… Miller’ı tanımakta epey güçlük çekmiştik çünkü o ışıltılı ‘kız arkadaş’ rollerinin tamamen zıttı bir karakterle karşımıza çıkmış; Amerikan ordusunda keskin nişancı olarak görev yapan Chris Kyle’ın (Bradley Cooper) eşi Taya’yı canlandırmıştı. “Bu rol için seçmelere katılmak üzere Los Angeles’a gittim” diyor Miller ve ekliyor; “Hiç gocunmadım. Küçük bir odada; senaryoyu okuyormuş gibi yapan ama aslında çaktırmadan birbirini süzen diğer adaylarla bekledim. Çok uzun süredir, herhangi bir seçmeye katılmamıştım. İçeri çağırdıklarında çok heyecanlandım, rolü canlandırmaya başladığımda ise panik hâlindeydim. Pek de iyi gitmedi. Üzüntüyle; ‘Bir kez daha denememe izin verin’ dedim.”

Sienna Miller: Annelik insanı derinden etkiliyor

Sienna Miller geçen yıl ciddi bir gişe başarısı yakalayan ve yönetmenliğini Clint Eastwood’un yaptığı Keskin Nişancı (American Sniper) filminde, Amerikan ordusunda keskin nişancı olarak görev yapan Chris Kyle’ın (Bradley Cooper) eşi Taya’yı canlandırmıştı.

Bu film ve çok iyi eleştiriler alan Foxcatcher; oyuncu Tom Sturridge’den olan üç yaşındaki kızı Marlowe’un doğumu ile birlikte verdiği uzun aradan sonra yaptığı ilk iki çalışmaydı. “Annelik insanı derinden etkiliyor” diyor Miller ve ekliyor; “Kızım doğmadan önce kendimi hiçbir yere ve hiç kimseye tam olarak ait hissetmiyordum. Sanki köklerim yoktu. Anlık yaşıyordum, isteklerim duruma ve hissettiklerime göre hızla değişebiliyordu. Tutarlılık arıyordum ama o şekilde de yaşamıyordum. Şimdi âdeta gemimle güzel bir koya demir atmış gibiyim. Hayatım artık çok güzel ve sade. Nihayet hayatıma dair arzu ettiğim sihri yarattım.”

Sienna Miller: Annelik insanı derinden etkiliyor

İddialara göre bu mutlu tablonun bozulmasının nedeni, 'çocuk'tu. Tom Sturridge daha fazla çocuk sahibi olmak istedi. Miller da bu öneriye sıcak bakmayınca çift yollarını ayırdı.

Peki, ya dört yıllık bir beraberliğin ardından temmuz ayında ayrıldığı eşi? Miller, her zaman birbirlerine çok yakın olacaklarını ve her ikisinin de aile kavramına inandığını dile getiriyor.

Sienna Miller: Annelik insanı derinden etkiliyor

Miller geçen yıl sonbaharda Londra’da; John Wells’in yönettiği Burnt’ü, ardından da Belfast’ta J. G. Ballard’ın romanından uyarlanan High-Rise’ı çekerken kızı Marlowe sette hep yanındaydı. Bu iki filmin akabinde ara verip, dinlendi mi? Hayır! Önce başrolü Charlie Hunnam ile paylaştığı Lost City of Z’i çekti. Ardından da Ben Affleck’in suç drama filmi Live by Night’ta rol aldı. Miller ana karakterleri canlandırmaya yeni ısınıyor. Öte yandan, sinema endüstrisinin bir kadın oyuncu için yaş aldıkça ne kadar acımasız olduğunun da farkında Miller. “Şu an, kendimi işime vermem için en doğru zaman. Henüz hükmüm geçerken…” diyor ve ekliyor; “Hayata değer katmak, kendimi de değerli hissetmek istiyorum.”

 

BAKMADAN GEÇME!