Hasta hayvanların satışına kim dur diyecek

Güncelleme Tarihi:

Hasta hayvanların satışına kim dur diyecek
Oluşturulma Tarihi: Ekim 02, 2004 00:00

Sevgili Pako,İnanıyorum ki, ‘Hayvanları bu kadar seven güzel kalpler, mutlaka insanları da çok sever’ veya içinde hayvan sevgisi olmayanların insanı anlayıp, sevmeleri de mümkün değildir.Biz ailecek hayvanları ve özellikle de köpekleri çok seviyoruz. Bu yüzden ancak bir tanesine bakabildiğimiz için, çocuklar gibi sevdiğimiz bir Golden Ret-River köpeğimiz var.Bu sevgiye paralel, oğlum ve eşi de 1 ay önce 2 aylık aynı cins bir köpek aldılar. Ancak bu güzel ve sevimli yavru 15 gün önce rahatsızlık belirtileri gösterdi. Götürüldüğü veteriner kliniğinde, 1 yaşından küçük köpeklerde yüzde 100 öldürücü olan ‘Gençlik Hastalığı’ olduğu söylendiğinde hemen köpeğin alındığı petshop’a başvurarak bilgi aldılar. Cevapları; ancak kendi kliniklerinde bakım ve tedavi oldu. Gösterilen klinikteki veterinerler, muhtemelen gene kendi laboratuvarlarında test yapıp böyle bir hastalığın söz konusu olmadığını ve 1 hafta boyunca her gün serum ve ilaç tedavisi uygulayarak tedavi edebileceklerini söylediler. Bu tedavi aynen uygulandı. Herhalde verilen ilaçların etkisiyle eski haline ve neşesine kavuşan zavallı köpekte 1 hafta sonra kusmalar ve benzeri nöbetler başlayınca aceleyle gidilen ciddi bir klinikte yapılan tetkikler sonucu gerçekten gençlik hastalığına yakalandığı ortaya çıktı. Ancak zaman da geçtiği için, başlatılan çok iyi niyetli tedaviye cevap veremedi, şiddetli ağrı, kusma ve salya çıkarmalar sonucu yapılan son müdahaleler de fayda vermedi ve sonunda zavallı ve sevimli yavru daha çok acı çekmesin diye uyutularak hayata veda etti. Çocukların ve bizlerin hissettiğimiz derin acıyı siz çok iyi anlarsınız.Bu mektubu size yazmakta esas muradım, maalesef İstanbul’un özellikle çok tanınmış Akmerkez, Metrocity, Profilo İş Merkezi gibi mekanlarındaki petshoplarda, ki bu asla o güzel mekanları suçlama değildir, kurtuluşu olmayan bu hastalığa yakalanan hayvanlardan, o dükkanlardaki diğer hayvanlara kolaylıkla geçebilen ve öldürücü olan bu hastalık yüzünden halen o yerlerde satışa hazır bekletilen güzelim hayvanların çok büyük tehlike içinde olduğu; ve bu hastalığı bile bile, bilmeyen zavallı hayvan severlere pazarlayan ‘tacirlerin’ maalesef iş kazançlarına güzelce devam etmesi ve buna kimsenin ‘Dur’ dememesi.Bizi ve belki de birçok ailenin de başına geldiği için derinden üzüldüğümüz bu olayın, kamuoyuna duyurulması gerekli. Maalesef birçoğu 5’er 10’ar dolara sağdan soldan toplanan ve ‘cinstir’ diye hayvan severleri istismar ederek sahte sertifikalarla satılmaları, o güzel yaratıkların hayatını yeterli derecede tehlikeye atıyor. Hem de bu şekilde büyük vurgun yapan tüccarların açığa çıkarılması konusunda ilgililerin uyarılmasının sağlanmasını temin edebilmek açısından çok önemlidir. Bunlarla zaman zaman TV’lerde gördüğümüz, sokaklarda başıboş, kimsesiz dolaşan o güzel hayvancıkları katledip, öldüren ve yürekleri olanların yüreğini dağlatanlar arasında ne fark var ki?Edindiğimiz ve bu olay vesilesiyle bize ulaşan birçok bağrı yanık insanın verdiği bilgilere göre buradan alınan köpek olsun, kedi olsun yüzde 90’ı aynı şekilde ölüyor, tedavi edilebilirse bile çok kısa bir yaşamları oluyor. İstanbul Tarım İl Müdürü Ahmet Kavak Bey’le şahsen konuşarak ihbarda bulundum. İlgilerine teşekkür ediyor ve sonuç bekliyorum. Zavallı Candy’nin ruhu şu anda sanırız seninle beraberdir.PAKO PANOYüzümün yarısı, karnım, bacaklarım, kuyruk ucum beyaz dişi Tekir kediyim. Adım Sürmeli. 26 Ağustos’ta Yalova Çınarcık’daki evimden kaçtım. Beni sahipsiz sanıp evinizde misafir etmiş olabilirsiniz, ama duydum ki ailem kaybolduğum için çok üzgünmüş. Beni evime teslim ederseniz, sizi ödüllendireceklermiş. (0532) 317 95 75.10 yaşındaki sağlık sorunları olan Siyam kedimiz Antalya’da kayboldu. Onu gördüyseniz, bizi arar mısınız? (0242) 349 51 77.23 Eylül’de Maltepe sahil yolunda bir Golden Retriever bulduk. Sahibinden haber bekliyoruz. (0532) 212 22 76.1.5 yaşında dişi Rus finosu kırmasına acil yuva aranıyor. Ev-araba eğitimi var, çok uysal ve sakin. (0532) 733 00 46; (0533) 666 33 20.Evimin önünde 20’ye yakın yavru kedi var. Ben bu yavruları besliyorum, ama evime alamıyorum. Kış gelmeden onları evlat edinmek ister misiniz? caglayanbayraktar@hotmail.com.6 aylık erkek beyaz-şampanya rengi kimsesiz Terrier Chicco’ya öncelikli olarak Antalya’da iyi bakabilecek bir sahip arıyoruz. (0537) 225 97 13; (0536) 618 78 70SİZ PAKO’YA SORUN PAKO DA UZMANAVeteriner Hekim Talat GÜLBAYÇiftleştirmiyorsanız kısırlaştırın2 yaşındaki kedimiz çiftleşme dönemindeyken çok bağırıyor ve 2-3 hafta boyunca problem yaşıyoruz. Çiftleşme dönemini engelleyen ilaç ve iğneler zararlı olabilir mi?Çiftleşme dönemi kedilerde 3-16 gün süren fizyolojik bir dönemdir. Bu dönemde dişi kedinin erkek kediyi davet etmek ve çiftleşme döneminde olduğunu anlatmak için çıkardığı sesler ve yaptığı hareketler bazen problem olarak algılanır veya hayvan sahibini ve çevresini rahatsız eder. Bu durumda en doğru çözüm, çiftleştirmeyi düşünmüyorsanız kedinizi kısırlaştırmaktır. Ancak kedinizi kısırlaştırmak konusunda emin değilseniz veya ileriki bir tarihte çiftleştirip daha sonra kısırlaştırmayı planlıyorsanız, şu andaki çiftleşme dönemini ertelemek için hormon ilaçlarından yararlanabilirsiniz. Bunlar iğne ya da tablet şeklinde veteriner hekiminizin önerilerine göre uygulanabilecek ilaçlardır. Progestron içeren bu ilaçların uygulanmasında en çok dikkat edilmesi gereken, kedinizin ergin olması ve ilaç uygulamasının kızgınlık belirtilerinin görülmediği dönemde başlatılmasıdır. Gebe olmasından şüphe edilen kedilerde, fazla miktarda ve çok sık akıntısı olan hayvanlarda rahim, meme ya da karaciğer gibi organlarında problem bulunan hayvanlarda ve şeker hastası olan kedilerde kesinlikle bu ilaçlar kullanılmamalıdır. Ancak bu ilaçların da uygulama şekli, dozu ve kullanıldığı süreye bağlı olarak gelişebilen yan etkilerini var: Rahim problemleri, meme tümörlerinin oluşma ihtimalinin artması, prolaktin salgılanmasında artış, parmak, tırnak, meme nodüllerinde büyümeler, şeker hastalığı, bölgesel deri problemleri, adrenokortikal supresyon ve davranış değişiklikleri oluşabilir. Eğer kedinizi üretmek ya da yavru yetiştirmek amacıyla beslemiyor ve size arkadaşlık etmesi için evinizi onunla paylaşıyorsanız, onu kısırlaştırmanın bütün bu risklerden uzak bir tercih olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!