Emniyet’in Roman orkestrası

Güncelleme Tarihi:

Emniyet’in Roman orkestrası
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2010 00:00

Fail, bir Emniyet Müdürü. Üstelik yalnız da değil; zira bu iş organize. Kimi eğitmiş, kimi lojistik destek, kimi mühimmat sağlamış. Vali de arkalarında. Beş aydır abluka altında tutulan çocuklarsa durumdan şikayetçi görünmüyor. Operasyon timinin lideriyle olay yerini incelemeye gittik. Bakın ne gördük...

Haberin Devamı

Yer; Balıkesir Musiki Derneği. Yanımızda Emniyet Müdürü Ömer Aydın, karşımızda altı aydır ablukada tutulan Roman çocuklar. Kiminin elinde keman, kiminde klarnet. Onlara darbuka, bağlama ve piyano da eşlik ediyor. İstanbul’dan geldiğimizi öğrenince başladılar ‘Katibim’i söylemeye. “Enstrüman çalamıyorum ama sesim fena değildir” diyen Emniyet Müdürü de aralarına karışmış, mırıldanıyor: “Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmur...”
İlk mini konserlerini henüz bir aylık eğitimliyken, şehri ziyareti sırasında Başbakan Tayyip Erdoğan’a veren Roman çocuklar, şimdi daha bir şevkle çalıyorlar çünkü aralarından ikisi emeklerinin karşılığını almış. Balıkesir’in, kontenjanı sadece 24 olan Güzel Sanatlar Lisesi’nde öğrenci olma hakkını kazanmışlar. Emniyet Müdürü Aydın birine dönüp soruyor: “Kim gibi olmak istiyorsun?” Yanıtı, derneğin kurucu eğitmeni Sıtkı Sahil’e ‘bravo’ çektiriyor: “Kendim gibi olmak istiyorum.” O arada klarnet çalanlardan biri, Hüsnü Şenlendirici’yi işaret ediyor. O anda Sıtkı Hoca’nın çalımıyla karşılaşıyor: “Hüsnü çok büyük kabiliyet. 40 yıllık müzik bilgime dayanarak söylüyorum, bu çocukların arasından da çok Hüsnüler çıkacak. Çalmaları Hüsnü’ye benzesin ama ahlakları benzemesin! Sanatçı yaşam biçimiyle de topluma örnek olmalı.”

Haberin Devamı

UĞUR VE LEYLA ÖRNEK OLDU

İsmini Karesi Beyliği’nden alan Karesi Umut Ateşi Orkestrası’nın kuruluşu beş ay önceye dayanıyor. Emniyet Müdürü Aydın, o günlere dönerek anlatıyor: “Bu proje, suç riski altında bulunan çocuk, genç ve kadınları suç ve suçlulardan korumak için yürüttüğümüz projelerden sonuncusu. Balıkesir genelinde yoğun şekilde Roman nüfus var. Beş ay önce Valimiz Yılmaz Aslan’ın da onayıyla Milli Eğitim Müdürlüğü, İş Kurumu Müdürlüğü, Musiki Derneği ve Kadın Girişimciler Kurulu’nu da yanımıza alarak, özellikle Roman vatandaşlarımızın yoğun olarak ikamet ettikleri mahallelere gittik. Ailelerle tek tek görüştük, okullara duyurular astık. Sanat icra etme kabiliyeti yüksek 12-19 yaş arası çocuk ve gençleri derneğe çağırdık. Altı öğretmen 384 saat süreyle çocuklara nota, solfej, ritm, keman, klarnet, piyano ve bağlama dersi verdi. Eksik enstrümanlar, iş kadınlarımız tarafından tamamlandı. İş Kurumu da 15 yaşın üzerindeki gençleri günlük 15 lira cep harçlığıyla destekledi. 45 kişiden 33’ü projeyi tamamladı. Ve sonuç; çocuklarımızdan ikisi yetenek sınavıyla alan Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümü’ne girdi.”
Uğur ve Leyla’nın başarısının diğer çocuklara da örnek olduğu gözlemini aktaran koro şefi Sıtkı Sahil devam ediyor:
“Asıl amacımız liseyi bitiren öğrencilerimizi konservatuvara sokmak.”
Sıtkı Sahil, projenin başarısını beş ayda sağlanan mucize işbirliğine ve çocukların kendilerini değerli hissetmelerine bağlıyor: “Çocukların yüzde 95’i derneğe geldiklerinde enstrüman çalamıyordu. Düşünsenize bir keman eğitiminde üç ay zaten yay çekmeyle geçiyor. Haftada altı-yedi saat çalışmayla beş ayda her biri bir enstrüman çalar hale geldi. Çocuklar bu işin notasız olmayacağını anladı. Artık duyduğumuzu değil gördüğümüzü çalalım felsefesiyle hareket ediyorlar. Bu, Türk müziğine de kalite kazandıracaktır. Vali, emniyet müdürü işin içinde olunca, ki geçenlerde dersimize girip elleriyle baklava bile yedirdiler, çocuklar kendilerine değer verildiğini hissetti. Toplumun kendilerini ötekiler gibi gördüğünü zannediyorlardı. Belki kendileri de öyle görüyorlardı ama emniyet bu algıyı eritti.”

Haberin Devamı

SUÇLULAR KORKMAYA DEVAM ETSİN

“Bu işler polisin işi mi, polis gitsin suçluları yakalasın” diyenler var. Bu tür projeler polisin asli görevini yapmada zaafiyet yaratıyor mu?
- Günümüzde adli polisliğin yanı sıra önleyici hekimlik gibi önleyici polislik de şart. Suç riski altındaki grupların rehabilite edilmesi lazım. Biz bu projelerle vatandaşla polis arasındaki iletişim kanallarını açıyoruz. Onlara suç ve suçluluktan korunma yollarını öğretirken, herhangi bir sıkıntıyla karşılaştıklarında polise nasıl ulaşılacağı konusunda yardımcı oluyoruz. Bazen çok önemli olaylar, vatandaşın ihbarıyla çözülüyor.
Polisin yüzü artık daha mı sempatik görünüyor, korkan var mı hala polisten?
- Polisin yardımına ihtiyaç duyan kesimler için artık sempatik görünüyoruz. Ama suçlu için aynı şey geçerli değil. Onlar korkmaya devam etsin...
Suç oranında düşme var mı?
- Okulda alınan tedbirlerle okul çevresindeki olaylarda yüzde 30’lara varan düşmeler oluyor. Olaylardan daha kısa sürede haberdar olduğunuzda büyümeden çözme şansına sahip oluyorsunuz. Polise müracaat sayısının genel olarak fazlalaştığını söyleyebiliriz. Artık insanlar 155 polis imdat telefonunu daha fazla kullanıyorlar.
Bu projenin devamı olacak mı?
- Projeyi bitiren 33 çocuk, 18 Aralık’ta büyük bir konserle sertifikalarını alacaklar. Projenin ikinci ayağı için yoğun talep var. Belki üçüncü, dördüncü ayak gelecek. Ondan sonra biz aradan çekilsek de çocuklar yollarına devam ederler.

Haberin Devamı

KAMÇIYLA GELSELERDİ BU SONUCU ALAMAZDIK

Proje kapsamında müzik eğitimi dışında çeşitli sosyal aktiviteler de yapılmış. Sinema, piknik, futbol maçı, yüzme bunlardan birkaçı. Emniyet Müdürü Ömer Aydın, “Arkadaşlarımız çocukların aileleri, okul yönetimi ve öğretmenleriyle de diyalog halindeler. Bir nevi çocukların yaşam koçları oldular” derken eğitmen Sıtkı Sahil ekliyor: “Toplum destekli polisimiz geç kalanları evinden motosikletiyle alıp derse yetiştiriyor.” Sahil’e “Çocuklar polis korkusuyla geliyor olmasın” diye takılınca şunları söylüyor: “Yaşamasaydım ben de sizin gibi düşünürdüm. Polisimiz çocuklarla arkadaş gibi. Öpüşerek derse giriyorlar. Kamçıyla buraya gelselerdi bu sonucu alamazdık.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!