Aşk nefrete ne kadar yakın

Güncelleme Tarihi:

Aşk nefrete ne kadar yakın
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2010 00:00

Yarın akşam Star TV’de yeni bir dizi başlıyor: “Ateşe Yürümek”... Aşk ile nefreti birbirinden ayıran ince çizginin üzerinde duran, aşkları ölüm acısıyla gölgelenmiş Fikret ve Derya’nın hikayesini ekrana taşıyacak olan dizinin başrolünde Ahu Türkpençe var. Türkpençe, Yavuz Bingöl’le birlikte kamera karşısına geçeceği bu yapımın aşk ve nefretin birbirine ne kadar yakın duygular olduğunu sorgulatacağını söylüyor.

Haberin Devamı

AHU TÜRKPENÇE FOTOĞRAFLARI

“Ateşe Yürümek” yayın hayatına başlıyor. Dizinin konusunu sizden dinleyebilir miyiz?

- Ben Derya rolünü oynuyorum. Derya, Yavuz Bingöl’ün canlandırdığı Fikret’e aşık. Ona çok güveniyor ve onu uğruna her şeyi yapabilecek kadar çok seviyor. Ama daha sonra Fikret’in, kardeşinin ölümünden sorumlu olduğunu öğreniyor. Hikaye de burada başlıyor. Derya aslında bir avukat ve kardeşinin intikamının peşinde. ıntikam almak istiyor ama Fikret’i de çok seviyor. Bu yapım, izleyiciye aşk ve nefretin birbirine ne kadar yakın duygular olduğunu sorgulatacak.
  
Derya nasıl bir karakter?   

- Çok inatçı. Sırf inadı yüzünden Fikret’in yanında kalıp intikamını tek başına almaya çalışıyor. Duygularını bastırmış, her şeye mantık çerçevesinden bakıyor. 

Derya, Fikret’ten hamile kalıyor. Bu durum onu ve intikam mücadelesini nasıl etkileyecek peki?

- Derya, “Gerekirse çocuğum babasız da kalabilir ama intikamım alınacak” diyor.

YAVUZ’UN HİÇ KAPRİSİ YOK

Yavuz Bingöl’ün oyunculuğunu nasıl değerlendiriyorsunuz?


- Ben kimsenin oyunculuğunu eleştirecek noktada değilim. Ama size Yavuz’un sette çalışması çok rahat biri olduğunu söyleyebilirim. Kaprisi yok ve role çok eğiliyor.

Haftada kaç gün çalışıyorsunuz?

- 7 gün.

Bu tempoda “Sondan Sonra” adlı tiyatro oyununuza nasıl zaman ayırıyorsunuz?

- Dizinin yapım şirketi Pastel Yapım, aynı zamanda tiyatro yapan oyuncuları konusunda çok titiz davranıyor, bu konuda çok ince düşünüyor. Gerekirse oyun saatinden bir saat önce salona bıraktırıp, oyun bitiminde de sete getiriyorlar.

Tiyatroda bir karakteri canlandırırken, dizi setine gidip başka bir role bürünmeye çalışmak sizi zorlamıyor mu?

- Tiyatro oyununun prova sürecinde diziyi çekmeye başlasaydık zorlanabilirdim ama oyunu çıkardıktan sonra diziye başlamamız benim için bir sorun yaratmadı.

YILIN EN GÜZEL OYUNU

“Sondan Sonra” nasıl bir oyun?


- 14 bölümden oluşan iki perdelik bir oyun. Bence yılın en güzel oyunlarından biri. “Sondan Sonra”da oynadığım için çok mutluyum. Birden fazla derdi var bu oyunun. Bir kere faşizmden bahsederken insan ilişkilerindeki psikolojik şiddete de değiniyor. ızlerken, psikolojik şiddeti hem uygulayan hem de bu şiddete maruz kalanlar olduğunuzun farkına varıyorsunuz.

Oyunda canlandırdığınız karakteri anlatır mısınız?

- Louis, apolitik bir kız. şiddete karşı, kimsenin kimseyi kırmamasını istiyor. Ama oyun ilerledikçe, Mark’a psikolojik şiddet uyguladığını görüyoruz. Ve zamanla “Asla öyle olmam” dediği insanlardan biri olmaya başladığını fark ediyoruz. Louis de bu sonuçların farkına varıp kendini sorgulamaya başlıyor.

SEVİŞME SAHNESİ TANITIM İÇİN UCUZ BİR YÖNTEM

“Denizden Gelen” filminiz, Onur Saylak ile oynadığınız öpüşme sahneleriyle dikkat çekti. Film şimdi ıstanbul Film Festivali’nde yarışıyor. Bu yapım hakkında neler söyleyeceksiniz?


- Filmin tanıtımı sırasında bu sahnenin haber olmasına hiç şaşırmadım. Ama bu tarz haberler yapmak, filmin tanıtımı için ucuz bir yöntem. Seyrettiğinizde göreceksiniz, dizilerde bile daha fazlası yapılıyor. “Denizden Gelen”, gişe rekorları kırar denilecek filmlerden değil. ınsan haklarıyla ilgili bir yapım. Dil, ten rengi, ekonomik geliri gibi nedenlerle “öteki” diye adlandırdığımız insanlardan aslında bir farkımız olmadığını anlatıyor.

Siz Yaren Hemşire’yi canlandırıyorsunuz...

- Evet, bir kez evlenip ayrılmış, erkeklere güveni olmayan, aşkı hayatından çıkarmış bir kadın. Bir adamla tanışıyor. Bu adamı da “öteki” diye değerlendirmesine rağmen, onu tanıdıkça aynı amaçlar uğruna benzer çabalar verdiklerini görüyor. Çok nahif bir hikaye... Film için gelen teklifi kabul etmemin en önemli sebeplerinden biri Nesli Çölgeçen ile çalışacak olmamdı. Hikayeden öte, yönetmen koltuğunda onun oturduğunu öğrenince hemen kabul ettim. Ama filmi henüz izleyemedim.

Haberin Devamı

3 FİLM BİRDEN

Yaz ayları için yeni film projeleriniz var mı?


- Evet, Cem Akyoldaş ile “Bekle Beni” isimli bir film çekeceğiz. Henüz başlamadık ama şimdiden seviyorum bu filmi. Ayrıca Tolga Örnek “Labirent” isimli bir film çekecek. Taner Birsel ve Vahide Gördüm oynayacak. Ben de yan karakter olarak yer alacağım. Üçüncü bir film daha var ama her şey netleşince açıklamak daha doğru.

Haberin Devamı

KELİMELERLE AHU TÜRKPENÇE

Magazin: Fotoğraf makinesi
Oyunculuk: Sahne
Aşk: Pembe bulutlar
Popüler kültür: Kitap (Kapitalizm ve Pop Kültür)
Dizi: Saat 20.00 (Diziler genelde bu saatte yayınlanıyor.)
Tiyatro: Duru Tiyatro
Öncelik: Yemek
Ev: Kırmızı koltuk

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!