Güneşspor'dan Başakşehir'e...

Güncelleme Tarihi:

Güneşspordan Başakşehire...
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2016 17:57

Kimileri 'yok öyle bir şey' dese de Türkiye'de siyasetin spor ile iç içe olduğu tartışılmaz bir gerçek... 1933'te Galatasaray Kulübü'nden ayrılanlar tarafından kurulan Güneşspor'un adı, Atatürk'ün isteği üzerine Güneş olarak değiştirildi... Birçok ünlü siyasi 3 büyüklerde başkanlık ve yöneticilik yaptı. Aralarında Kemal Unakıtan'ın bulunduğu bazı politikacılar futbol kulüplerine transfer bile yaptı... İşte 1933'ten günümüze futbol-siyaset ilişkisi...

Haberin Devamı

Güneşspordan Başakşehire...
GÜNEŞSPOR’DAN BAŞAKŞEHİR’E …
Mustafa Kemal Atatürk’ün hangi takımlı olduğu tartışmaları yıllardır süren fakat bir türlü sonuca bağlanamayan bir konu; benim kanaatim Atatürk’ün futbola pek düşkün olmadığı, o zamanlar bazı takımlara sempatiyle yaklaşmasının yanında, fanatik olarak bir takım tutmadığı yönünde. Her şeye rağmen Güneşspor’u diğer takımlardan biraz ayırmak gerekir.

Güneş Spor Kulübü 1933 yılında Galatasaray Spor Kulübü'nden ayrılan, içlerinde eski başkanlardan Yusuf Ziya Öniş’in de olduğu, fikir ayrılığı yaşayan bir grup yöneticinin kurduğu bir kulüp. İlk başta ismini Sarı-Kırmızı yapmak istemiş, fakat mevzuat izin vermediği için Ateş-Güneş adını almıştır, daha sonra Mustafa Kemal’in isteğiyle sadece Güneş ismini kullanmıştır. Kulüp 5-6 yıllık yaşantısı boyunca ciddi anlamda siyasal ve maddi destek görmüş, büyük transfer paraları ödeyerek, zamanın önemli oyuncularını almış hem Milli Küme, hem İstanbul Liginde şampiyonluk yaşamıştır, üstelik güçlü olduğu gerekçesiyle alt liglerde oynaması gerekirken, direkt en üst ligden yarışmaya başlatılarak. Güneş Spor Kulübü; spor faaliyetlerinin yanında topluma yönelik etkinlikler, faaliyetler, toplantılar da düzenler, bir spor kulübü olmaktan öte, genç bir cumhuriyetin yeni oluşan toplumunu bir yaşam tarzına alıştırmanın aracı gibi çalışır.

Güneşspordan Başakşehire...
ÜÇ BÜYÜKLERİN SİYASET AŞKI
Futbol belki henüz endüstriyel olmamıştır ama her zaman siyasetle, belli gruplarla iç içe olmuştur. Üç büyükleri de bundan ayırmak pek mümkün değildir.

Haberin Devamı

Beşiktaş, bilinenin aksine halka değil, saraya yakın bir takımdır kuruluş yıllarında; Osman Paşa’nın sarayında kurulan kulübün yönetici ve kurucuları arasında 2 tane de veliaht prens bulunmaktadır. Takım maçlara ve antrenmanlara giderken sarayın da desteğiyle o zamanın faytonlarını kullanır buradan gelen “Arabalılar” lakabı daha sonra “Arabacılar”a dönüşmüştür.

Haberin Devamı

Mektebi Sultani'ye dayanan Galatasaray Spor Kulübü de, her daim bürokraside egemen olmuş kişilerin kulübü olmuştur; gerek saray zamanı, gerek Cumhuriyet döneminde bu egemenlik devam ederken; özellikle 90’lı yılların sonlarında TFF’de ve ülkenin futbol yönetiminde bu etki çok net olarak görülmüştür.

İttihatçılar ile yakın ilişkileri bulunan Fenerbahçe Spor Kulübü ise Cumhuriyetin ilanından sonra CHP ile çok yakındır. Tek parti döneminde Maliye, Adalet, Dışişleri Bakanlığı yapmış, daha sonra Başbakanlık ve Meclis Başkanlığı koltuğuna oturmuş olan “Şükrü Saracoğlu” aynı dönemde tam 17 yıl Fenerbahçe Spor Kulübü’nün başkanlığını da üstlenmiştir. Bugünkü stadın olduğu Papazın Çayırı’nı 1TL gibi sembolik bir fiyatla Fenerbahçe Spor Kulübü’ne kazandıran Saracoğlu’nun kırdığı en uzun süreli başkanlık rekorunu ancak 2014 sonlarında Aziz Yıldırım kırabilecektir.

Haberin Devamı

Tek partili hayattan, çok partili hayata geçildikten sonra da siyaset spordan elini çekmemiş, aksine her göreve gelen iktidar; geniş kitleleri peşinden koşturan özellikle 3 büyük kulübe hükmetmeye, bu kulüplerin başkanlarının belirleme sürecine dahil olmaya çalışmıştır. 1950 seçiminin ardından ülke yönetimini devralan Demokrat Parti de aynı yöntemi benimsemiştir.

Güneşspordan Başakşehire...
BEŞİKTAŞ SAHAYA CEMAL GÜRSEL FORMASIYLA ÇIKTI
1960 darbesinden yaklaşık 3 hafta sonra düzenlenen Cemal Gürsel Kupasına; Beşiktaş Futbol Takımı oyuncularının her birinin Cemal Gürsel’in isminin birer harfini taşıyan formayla çıkma jestini göstermesi, kulüp başkanı darbe sonrası içeri alınmış bir kulüp için ne kadar da manidardır.

Haberin Devamı

Aynı dönemde Menderes’in yardımcısı Medeni Berk’in başkanlığını yaptığı Fenerbahçe Spor Kulübü ise adeta kapanma noktasına gelmiş ve Medeni Berk’in yerine Zeki Rıza Sporel getirilerek bu dönem de bir şekilde geçiştirilmiştir.

Güneşspordan Başakşehire...
KENAN EVREN ANKARAGÜCÜ’NÜ 1.LİGE ÇIKARMIŞTI
1980 darbesini yapan Kenan Evren’in Türkiye Kupasını kazanan 2.Lig temsilcisi Ankaragücü’nü, ligden çıkamamasına rağmen, özel bir yasayla o zaman en üst lig olan 1.Lig’e çıkarması da tartışmalara neden olmuştur.

SEFA SİRMEN – CELAL DOĞAN
1990’lı yıllar Belediye Başkanlarının kentin kulüplerini de yönetme yıllarıdır. Sefa Sirmen’in Kocaelispor’u ve Celal Doğan’ın Gaziantepspor’u 2000lerin başlarına kadar bu durumun en önemli iki büyük örneğidir.

Haberin Devamı

DİYARBAKIRSPOR – ALTAY MAÇI... DEVLET ŞİKE YAPAR MI? 
13 Mayıs 2001 tarihinde 2.Lig Play-Off Grubunun sondan bir hafta önceki maçında 30 puanla 3.sırada olan Diyarbakırspor ile  32 puan ve averajla 2.sırada olan Altay karşı karşıya gelir. Grubu ilk 2 sırada bitiren takımların doğrudan 1.Lige çıkacağı sistemde, beraberliğin de Altay’a yaradığı bu hayati maç son anda TRT’nin canlı yayın programından çıkartılır. İzmir’den gelen basın mensuplarının tartaklanıp, fotoğraf makinalarına en konulduğu, Altaylı futbolcuların tartaklanıp soyunma odalarına gaz sıkıldığı bir ortamda, maçı 3-1 kaybeden Altaylı futbolcular canlarını kurtardıkları için mutludurlar, yaşanan olaylar basına yansımaz; ertesi hafta Diyarbakırspor İstanbul BB’yi deplasmanda 3-2 yenip 1.Lige çıkarken; dönemin Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ve bazı bakanlar da bu tarihi ana eşlik etmek için İnönü Stadı’nda hazır bulunurlar. Aynı yılın Ocak ayında şehit edilen Emniyet Müdürü Gaffar Okan’la başlayan şehir ve devletin barışması projesi, Diyarbakırspor’un 1.Lige çıkmasıyla tamamlanır.

Güneşspordan Başakşehire...
KEMAL UNAKITAN SERGEN’İ GETİRDİ, RONALDINHO’YU GETİREMEDİ
2002 yılından bugünümüze gelecek olursak da isimler ya da yöntemler şekil değiştirse de olan bitenler aşağı yukarı aynıdır.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın ayağa kalkmayı bekleyen dev Eskişehirspor’u Süper Lig’e çıkartmak için Sergen’i kırmızı siyahlı takıma kazandırması dönemin belki de ilk icraatıdır. Unakıtan Eskişehirspor’un Süper Lig’e çıkılması halinde Ronaldinho’yu da getireceğini söyler fakat Barcelona’dan ayrılan Ronaldinho Milan’a gidince Kemal Bey hiç değilse ismi Ronaldinho olan bir futbolcuyu Eskişehirspor’a getirmek ister fakat bunu da başaramaz.

Güneşspordan Başakşehire...
BİNALİ YILDIRIM’IN CAFERCAN AŞISI TUTMADI
Binali Yıldırım İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı döneminde Karşıyakalılara şirin görünmek için, Tavşanlı Linyitspor’u ligde tutabilecek belki de son umudu olan Cafercan’ı Karşıyaka’ya getirmeyi kafaya koyar. Her ne kadar bir Kütahya temsilcisi olsa da Tavşanlı Linyit kulübü Ankara’daki Taş Kömürü İşletmelerine bağlıdır. Bank Asya 1.Ligi'ne yükseldiği 2.sezonda Mustafa Reşit Akçay yönetiminde Süper Lig Play-Off’larına yükselme başarısı gösteren kulübün, masraf olmasın diye Süper Lig’e çıkartılmak istenmediği ilçede konuşulur. O başarılı sezonun ardından, yıldız futbolcuların satılması ve Mustafa Reşit Akçay’ın gönderilmesi ise bu söylentiyi güçlendirir. 2 sezon daha son haftalarda ligde kalmayı başaran takım; devre arasında Cafercan’ı Karşıyaka’ya gönderdiği sezonun sonunda 2.Lige düşerken, Karşıyaka’da da Cafercan aşısı tutmaz; Binali Yıldırım da İzmir’de seçimi kazanamaz.
Güneşspordan Başakşehire...
FATMA ŞAHİN BAŞARABİLECEK Mİ ?
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Fatma Şahin ise Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’u Süper Lig’e çıkartmak için hala yoğun bir çaba sarf ediyor. Geçen sezon Premier League’den Ameobi hatırlayacağınız gibi Gaziantep’e gelmişti. Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, kurduğu pahalı kadroyla istediği sonuçları alamamış, bu sezon kısmen daha mütevazi bir kadro kurmuştu. İlk yarı sonunda ligdeki takımların puanlarının birbirine çok yakın olması, Fatma Şahin’in ve Gaziantep BBSK yöneticilerinin iştahını kabartmış olabilir. Bu arada geçtiğimiz günlerde Şampiyonlar Liginde Galatasaray’a da karşı oynayan Astana’nın yıldız oyuncularından Foxi’nin de Gaziantep’in yolunu tuttuğunu hatırlatalım.

İSTANBUL BAŞAKŞEHİR FK
Bu dönemin belki de en büyük projesi İstanbul Büyükşehir Belediye Spor olarak başlayan ve 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinden 2 ay önce adını değiştirerek, İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü olarak devam eden projedir. Başakşehir Futbol Kulübü Süper Lig’e çıktığı ilk yılda 4.olarak, Avrupa Kupaları’na katılma başarısı da göstermiştir. Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı, AK Parti İstanbul Belediye Meclis Üyesi ve Mehmet Ali Aydınlar Federasyonunun Başkan Yardımcısı Göksel Gümüşdağ'ın bu başarıdaki payı şüphesiz pek çoktur.

OSMANLISPOR
Bu dönemin bir başka proje takımı olan Ankaraspor’un, Mahmut Özgener döneminde Ankaragücü ile olan organik bağı nedeniyle ligden düşürülmesi üzerine, kulüp TFF aleyhine dava açmış, tüm baskılara rağmen de davasını geri çekmeyince tüm liglerden atılmış ve lisansı iptal edilmiştir. Yıldırım Demirören başkanlık koltuğuna oturduğunda ise kulübün davayı geri çekmesi sağlanmış ve kulübe yeniden 1.Ligden başlayarak yarışma hakkı tanınmıştır. Bu hakkı kullanmayan Ankaraspor 2 sezon sonra yani 2013-2014 sezonunda 1.Ligde yer aldığı gibi TFF’den de önceki yaşanan olaylardan dolayı yaklaşık 22 Milyon TL tazminat almıştır. Geri döndüğü ilk sezon Play-Off’ta Samsunspor’a elenen Ankaraspor sezon sonunda adını Osmanlıspor olarak değiştirmiş ve hemen ardından Süper Lig’e çıkmıştır.

PORTEKİZDE 3F BİZDE 1F
Portekizli Salazar’ın 36 yıllık diktatörlük döneminde 3F (Futbol – Fiesta – Fado (Karnaval ya da festival olarak çevirebiliriz) ile halkı uyuttuğu söylenir. Değerli büyüğüm Bilgin Gökberk’in deyimiyle bize tek bir F (Futbol) yetiyor. Futbol böylesine çılgınca kitleleri peşinden koşturmaya, bu kadar şişirilmiş paraların döndüğü bir sektör olarak büyümeye devam ettiği müddetçe her güç, gerek bu sektörü, gerek kulüpleri kontrol etme savaşına devam edecek.

ENDÜSTRİYEL FUTBOL DEVRİ BİTER Mİ?
Endüstriyel Futbol karşıtı romantik arkadaşlara ise iki kötü haberim olacak. Futbol artık hiçbir zaman sizin sevdiğiniz gibi arsada oynanan, profesyonellerinin büyük paralar kazanmadığı, üzerine bahisler yapılmayan bir oyun olmayacak. İkinci haberim ise biraz daha can sıkıcı olabilir; aslında futbol hiçbir dönem sizin sevdiğiniz o saf, masum oyun değildi. İyi ya da kötü hemen her dönem belli güç odaklarına ve bir takım amaçlara alet edildi, köküne kadar siyasete bulaştı.

Her ne olursa olsun, konjonktürel olarak kurulan ya da üst seviyelere gelen kulüpler, misyonlarını doldurduklarında tarihin sayfalarında kaybolup gittiler, tıpkı Güneşspor’un Ulu Önderimizin vefatından birkaç ay sonra kendini feshetmesi gibi.

2017-2018 SEZONU SÜPER KUPA YERİNE BAŞKANLIK KUPASIYLA BAŞLAR MI?
Türkiye Cumhuriyeti’nin 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın spora olan merakı bilinirdi. Özal kendisi adına düzenlenen hiçbir turnuvayı veya maçı kaçırmazdı. 17 Nisan 1989 günü vefat ettiğinde Kadınlar Basketbol Cumhurbaşkanlığı Kupası ilk defa oynanacaktı. Galatasaray ile Botaşspor arasında oynanacak maçı seyretmeye gitmeye hazırlanan Turgut Özal rahatsızlandı, vefat haberi ulaştığında ise maçın ilk yarısını Galatasaray 46-18 önde bitirmiş, maç da tatil edilmişti. Basketbolda Cumhurbaşkanlığı Kupası her sene verilmeye devam etmektedir.

Futbolda ise 1998 yılında Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Kupaları, 2000 yılında ise TSYD İstanbul Kupası maç yükleri bahane edilerek kaldırılmış, Cumhurbaşkanlığı Kupası statüsü ise 2006 yılında Süper Kupa adıyla yeniden uygulanmaya başlamıştır. Her dönemin, her şartın takımları olduğu gibi kupaları da vardır. Ülkemizde PKK ile mücadelenin en yoğun olduğu dönemlerden birisi olan 1995’de düzenlenen “Mehmetçikle El Ele Turnuvası”; 1980 ihtilalini takip eden 1982-86 yıllarında 5 kere olmak üzere “Donanma Kupası” 1960 ihtilalinin ardından “Cemal Gürsel Kupası” gibi turnuvalar oynanmıştır.

Ülkemizde siyasi arenada devam eden Yeni Anayasa ve Başkanlık tartışmalarının sonu nereye varar şimdiden söylemek çok kolay olmasa da 2017-2018 sezonunun “Başkanlık Kupası” ile başlaması sizce çok büyük bir sürpriz olur mu ?

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!