Su depoları mikrop saçıyor

Güncelleme Tarihi:

Su depoları mikrop saçıyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 2007 12:04

Kirli depolardan gelen pis sular, enfeksiyon riski yarattığı gibi çamaşır, bulaşık makinası ile hidrofor ve arıtma cihazlarını bozuyor.

Sağlık Bakanlığı da su kesintisi yapılacak illerdeki sağlık kurum ve kuruluşlarını, su depolarını belirli periyotlarla temizlemeleri konusunda uyardı.

Kontrol edilen apartman, ev, okul, hastane ve iş yerlerindeki su depolarının yüzde 90'ının son derece kirli, üstelik hastalık yapıcı pekçok mikrop ve bakteri barındırıyor.

Musluklardan akan kirli ve mikroplu suyu içmeyerek sağlığın korunamadığını ifade eden yetkililer, “Çünkü musluk suyuyla elinizi, yüzünüzü temizliyor, dişlerinizi fırçalıyor, sebze ve meyvelerinizi yıkıyor, banyo yapıyorsunuz.
Depoların, teknik ve uzman kadrosuyla gıda maddeleri tüzüğüne uygun hijyenik ortamda, temizlik ve dezenfektesinin yapılması gerekir” dedi.

NEDEN PERİYODİK TEMİZLİK?

Pis depolardaki suların, tifo, kolera, sarılık, hepatit ve benzeri bulaşıcı hastalıklara sebep olduğunu, temizlenen depoların da 6 ay sonra yeniden kirlendiğini kaydeden yetkililer, depolar temizlenirken, çatlak ve sızıntılar tespit edilerek, bina temellerindeki korozyonun önlendiğini bildirdiler.

Yetkililer, kirli depolardan gelen pis suların, çamaşır, bulaşık makinası ile hidrofor ve arıtma cihazlarını bozduğunu belirttiler.

SU DEPOLARI NASIL TEMİZLENMELİ?

Depoların, çamaşır suyu, deterjan, kireç gibi “hijyen” sağlamayan maddeler kullanılarak, sıradan kişilere temizlettirilmemesi gerektiğini kaydeden yetkililer, “ Sağlığa zararı olmayan, depolarda kullanılabileceğine dair resmi belgeleri olan, sağlık ve hijyen koşullarını sağlayan özel maddeler kullanılarak, profesyonel ekiplerce temizlenmelidir” dedi.

Depo yüzeylerinin, basınçlı makine ve kir sökücüler kullanılarak profesyonel ekipler tarafından yıkandıktan sonra kirli suyun dışarı atıldığını bildiren yetkililer, yıkama işlemi bittikten sonra, depo yüzeylerindeki çatlak, su sızıntısı ve korozyonlar tespit edilerek, PH ve klor testleri de yapıldıktan sonra teknik bir rapor hazırlandığını belirttiler.
Ülkede su depolarının yüzde 95'inin binaların bodrum katlarına betondan yapıldığını ifade eden yetkililer, şunları kaydetti:

“Bu beton su depoları bina taşıyıcı sistemini içerisinde bulundurmaktadır. Bina taşıyıcı kolonu ve bina ana duvarı su içerisinde beklemektedir. Ülkemizde sular klorlu olduğundan beton ve demire daha hızlı etki etmekte ve korozyona uğratmaktadır. Zaman içerisinde suyu çeken beton ve demir paslanmakta ve deprem karşısında mukavemetini kaybetmektedir. Bazen binalar fark etmeden, depolar bina temeline su kaçırmakta ve tüm temel çürümeye terk edilmektedir.”

Yetkililer, bilinçlenen bina yöneticileri ve bina sakinlerinin, son dönemde, suyla betonun temasını tümden kesen ve suyu bir kap içerisinde saklayan paslanmaz krom çelik ve polyester depolara yöneldiği belirtildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!