Güle Güle Halit Abi…

Bağışla…

Haberin Devamı

Tanıma şansım olmadı ama o kadar yakındın ki; “Halit abi” demek istiyorum size…

Radyodan sizi ilk dinlediğimde, 5-6 yaşlarında bir çocuktum.

Ben futbolu sizinle tanıdım, sizlerle sevdim.

Radyodan bize her birini anlattın.

Eusebio’yu, Cruyff’’u, Beckenbauer’i seninle tanıdım.

Hepsinin bütün özelliklerini biliyordum.

Topa nasıl vurduklarını, nasıl çalım attıklarını, hatta saçlarının şeklini bile biliyordum.

Yılmaz’ı, Ercan’ı, Cemil’i hep seninle tanıdım. Metin Oktay’ın topa nasıl kafa vurduğunu senden öğrendim.

O kadar çok detayı, o kadar güzel anlatıyordun ki…

Hiç bitmesin istiyordum.

Bir daha hiç kimse senin gibi anlatamayacak!

Hatta gerçekler bile senin anlattığın kadar güzel olmayacak!

***

Sakızlardan futbolcu fotoğrafları çıkardı.

Onları biriktirirdik.

Haberin Devamı

Radyodan senin anlatımınla dinlediğimiz futbolcuları, çikletten çıkan fotoğraflarla birleştirerek kendi televizyonumuzu hayalimizde yapardık…

Çok da renkliydi…

Futbolcular, sadece cisimleriyle değil hikâyeleriyle oradaydı…

Senin sayende Halit abi…

***

Arada bir maça gittiğimiz de olurdu…

İnan ki hiçbir maç senin anlattığın kadar güzel olmadı.

Televizyon çıktı, izlemeye başladım maçları…

İnan Halit abi: hiç biri senin bana radyodan anlattığın kadar güzel olmadı.

Galiba Halit abi;

Sen bize hep güzellikleri anlattın.

Kendi güzelliğini, bilgini kattın…

Hikâyelerinle süsledin…

Yaşam güzel olsun istedin…

***

Futbol spikerliğine veda ettiğin maçta ben de, 19 Mayıs stadındaydım…

Cumhurbaşkanlığı kupasıydı…

Fenerbahçe ile Trabzonspor oynuyordu…

Ben de 6 yaşındaki yeğenimi ilk maçına götürmüştüm.

Devre arasında veda ettin.

19 Mayıs stadı o dönem kaç bin kişi alıyordu, bilmiyorum.

Tıklım, tıklım doluydu…

Trabzonlusu, Fenerbahçelisi, hepimiz ayakta seni alkışlıyorduk.

Hatta maçın başlama saati gelmiş, futbolcular sahaya çıkmıştı…

Onlar da seni alkışladı…

Gerçekten bu alkışı hak ediyordun.

Yeğenim Mert, “bu adam kim?” Diye sordu…

“Halit Kıvanç” dedim.

Başını salladı…

O bile biliyordu seni…

***

Arkadaşlar, şimdi size hayal gibi gelebilir…

Yaşamış olmama rağmen bana bile öyle geliyor.

Haberin Devamı

Bugün bir maç spikerinin jübile yaptığını düşünebiliyor musunuz?

Bir derbi maçının devre arasında stadın tam ortasında…

Ve iki tarafında tribünlere çağırıp alkışladığını, hayal edebiliyor musunuz?

Sanırım bir ilkti...

Eminim son olacak!

***

Kiminde sadece radyodan dinledim.

Kiminde zor şartlarda televizyondan izledim.

Ancak benim için Dünya kupaları seninle güzeldi…

Sen bana, benim gördüğümden çok daha güzel anlattın yeşil sahayı…

Şimdi bir Dünya Kupası daha olacak…

Bizler kısmetse izleyeceğiz…

Sen de gökyüzünde, ama stadın tam üstünde, elinde mikrofonunla ve her zaman gülen yüzünle, orada olacaksın…

“Güle güle” diyorum Halit abi ama sanırım sen hiç gitmeyecek, hep orada olacaksın!

Yazarın Tüm Yazıları