'Fenerbahçe'nin bu oyunu Mesut Özil ile olmaz! 3 büyükler böyle yönetildikleri sürece Trabzonspor favoridir...'
Güncelleme Tarihi:
Futbol Konseyi'nde Uğur Meleke, Güntekin Onay ve Mehmet Arslan Trabzonspor'un şampiyonluk yürüyüşünü ve 3 büyüklerin mevcut durumunu değerlendirdi.
“Bordo mavili kulüp, planlı ve programlı bir şekilde önümüzdeki sezonun yapılanmasını da tamamladı. Beşiktaş, F.Bahçe ve G.Saray’ın bu belirsizliği devam ettiği sürece, Trabzonspor önümüzdeki sezonun da şimdiden en büyük favorisidir.”
1) Harika bir maç sonunda Beşiktaş ile Adana Demirspor berabere kalırken, Önder Karaveli taktik ve oyuncu seçimleriyle iyiden iyiye sorgulanmaya başladı. Beşiktaş’ın başındaki 12 resmi maçta 1 yenilgi alan Karaveli bu kadar eleştirilmeyi hak ediyor mu?
UĞUR MELEKE: GARİP BİR AKIM BAŞLADI
Bu sezon Süper Lig’de garip bir akım başladı, teknik adamlık kurumu değersizleşti. İki kulüpte aktif futbolculara teknik sorumluluk verildi. Adem Büyük, Nuri Şahin, Volkan Demirel seçimlerine bakılırsa teknik direktörlük eğitiminin bir önemi olduğu düşünülmüyor bu ülkede. Üç İstanbul büyüğünün de sezon bitmiş gibi yaptıkları geçici tercihler enteresan. Oysa hâlâ üçünün de Avrupa kupalarına katılma hedefleri vardı. İkisi kupada devam ediyordu. İkisi de Avrupa’da. Futbolculara astronomik maaşlar veren başkanlar, niyeyse ucuz teknik adam arıyorlar. Karaveli bence elinden geleni yapıyor ama elinden gelen bu kadar. Deneyimi bu kadar. Şaşırmıyorum ben.
GÜNTEKİN ONAY: EMİRHAN TERCİHİ YANLIŞTI
Önder Karaveli, maç kazanamadığı sürece tabii ki eleştirilecek. Malatya ve Rize’ye karşı avuçlarının içindeki maçları berabere bitirdi. Ligde, kupada hemen her maçta ikinci yarılarda oyun geriye gidiyor. Adana’da baskı yemişken, bu kadar tansiyonu yüksek, sert bir maçta 17 yaşındaki Emirhan’ı sahaya sürmesi yanlıştı.
MEHMET ARSLAN: BAKIŞ AÇILARI FARKLI
Ben çok keyifli bir maç izledim. Bunun için iki teknik adama ve futbolculara teşekkür ederim. Verdiğim paranın karşılığını aldım. Bu benim penceremden görünenler. ‘Ama ne olursa olsun Beşiktaş maçı kazanmalıydı’ diyenlerin penceresi farklı. Onlar taraf. Onlar ancak kazanınca mutlu olanlar. Yanlış anlamayın, bu bakış açısını eleştirmiyorum. Sadece Karaveli’ye bakış açımızın farkını vurguladım.
"CEZA SİSTEMİNİ NBA VE PREMIER LİG'İ ÖRNEK ALARAK YENİDEN DÜZENLEMELİYİZ"
2) PFDK’nın verdiği cezalara karşın kulüp başkanları ya da yöneticileri, hakemler ve TFF hakkında çok ağır ithamlarda bulunmaya devam ediyor. Sizce bunun önüne geçilmesinin ya da eleştirilerin makul seviyeye gelmesinin bir yolu yok mu?
GÜNTEKİN ONAY: CEZALAR AĞIRLAŞTIRILMALI
Hak mahrumiyeti dışında ağır ve ihlalin tekrarı halinde katlamalı para cezaları bu sorunu büyük ölçüde çözer. Premier Lig ve NBA’de bunun örnekleri ortada. Saygınlığı en yüksek bu iki ligde sistem, hata dahi yapsa hakemini koruma üzerine kurulu.
UĞUR MELEKE: TALİMAT YENİLENMELİ
Var, hem de çok makul bir yolu var. Profesyonel disiplin talimatını sıfırdan, en baştan, yeniden yazmak. Hukuk yaşayarak gelişen bir organizma. Ancak futbol hukuku neredeyse hiç dönüşmüyor, çağa ayak uyduramıyor, yerinde sayıyor. Cezalar caydırıcı değil. Yöneticiye hak mahrumiyeti cezası veriliyor ama neden mahrum olduğu belli değil. Talimat yeniden yazılsa, ağır maddi ve manevi cezalar söz konusu olsa bakalım konuşabiliyorlar mı, öyle rahatça hakaret edebiliyorlar mı o zengin holiganlar?
MEHMET ARSLAN: İNANMIYORSAN OYNAMA
Bundan kurtuluşun tek yolu var. Basit. Koyun yayın ihalesine bir madde; ‘Bu ligin yayıncısının, hakeminin, organizasyonunun inandırıcılığına aykırı ifadeler için şu kadar para cezası ve ikincisinde puan silme cezası’ diye. İnanmıyorsan bu lige niye oynuyorsun? Hakemler hata yapıyor tamam. Ama kimse o hataları kendi beceriksiz yönetimi için kalkan olarak kullanmasın. (Murat Sancak istisna, gerçekten canı yandı.) Yöneticilerin bir bölümü hakem hatalarına minnettar. Çünkü onlar sayesinde hâlâ o koltuktalar. Taraftara böyle sunuyorlar kendi yetersizliklerini.
"DEVRE ARASINDAKİ TRANSFERLERİYLE UZUN VADELİ DÜŞÜNDÜKLERİNİ GÖSTERDİLER"
3) “Trabzonspor bu kadrosu ve yönetim tarzıyla sadece bu sezon değil, önümüzdeki birkaç sezonda da zirveyi kimseye bırakmaz” diye bir iddiada bulunsam, ne kadar haklı olurum?
GÜNTEKİN ONAY: BÜYÜK KAZANÇ ELDE EDECEKLER
Trabzonspor, planlı ve programlı bir şekilde önümüzdeki sezonun yapılanmasını da tamamladı. Bu sezonun sonunda şampiyonluk ipini göğüsleyince ekonomik olarak da büyük bir kazanç elde edecekler. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın bu belirsizliği devam ettiği sürece Trabzonspor önümüzdeki sezonun da şimdiden en büyük favorisi.
UĞUR MELEKE: HENÜZ İLKBAHARI YAŞIYORLAR
Sezon başındaki transfer politikaları biraz daha kısa vadeli hedefe yönelikti. Ama devre arasında Kerem, Batuhan Kör, Taha Altı kardeş, Emrehan Gedikli ve Enis Destan transferleriyle planlar uzun vadeye yayıldı. Kadroda henüz futbolunun ilkbaharını yaşayan Uğurcan Çakır gibi, Dorukhan Toköz gibi, Berat Özdemir gibi isimler de var. Bence de sadece bu yıl değil, birkaç sene daha yukarılarda olabilecek. bir planlama yaptı Trabzon ekibi.
MEHMET ARSLAN: TRABZON'A TEŞEKKÜR ETMELİLER
3 büyükler böyle yönetilmeye devam etsin, sadece Trabzonspor değil, daha ne takımlar çıkacak görürsünüz. Trabzonspor’a 3 büyük kulübün taraftarları teşekkür borçlu. Bir kulüp nasıl yönetilir, teknik adam ile ilişkiler nasıl yönetilir, açık ve net bir biçimde gösterdikleri için. Futbolda başarıya ulaşmak için doğru transferler yapmanın yetmediğini, doğru yönetimin şart olduğunu gördük. Camia hak ettiği bir sezon yaşıyor. Umarım örnek olurlar.
"MAKİNE YÜRÜRSE, MESUT BİR ÇARK OLARAK KATILABİLİR"
4) Fenerbahçe, Giresun’u deplasmanda yenerek nefes aldı ve üst gruba tutundu. Sizce bu toparlanmada Mesut’suzluğun rolü ne? Mesut iyileşince nasıl bir formül uygulanmalı?
UĞUR MELEKE: MANTALİTE ÖNEMLİ
Ben Giresun maçının ikinci devresindeki Fenerbahçe’yi, Emre Belözoğlu döne mi Fenerbahçe’sine benzettim. Valencia santrfor başladı. Ön liberoda Sosa vardı. Pelkas, Mert, Serdar, Valencia, Sosa gibi yetenekliler bir arada sahadaydı. Belözoğlu’nun da geçen baharda yaptığı buydu aşağı yukarı. Eğer bu mantalite sürerse Mesut Özil de bu düzeneğin bir parçası olabilir zaman zaman. Bazen 90 oynar, bazen 15 dakika. Aslolan makinenin işlemesi. Makine yürürse Mesut da bir çark olarak katılabilir pekala.
MEHMET ARSLAN: TEK ÇARE LÖW
Bu soru bile, “Fenerbahçe’de bir Mesut sorunu var” diye bağırıyor. Oynasa da var, oynamasa da. Mesut ve Fenerbahçe birbirlerine istediklerini veremedi. Bu çok açık. Mesut’un varlığı Pereira’nın yokluğunu yarattı. Düşünün, bir teknik adama, “Bu oyuncuyu oynat” derseniz, o takımda teknik adama inanç kalır mı? Bu sorunu çözebilecek onu mutlu edecek tek bir isim var, Joachim Löw. Bunun dışında Mesut’un kendisi sorun yaratmasa bile, varlığı sorun edilmeye devam edecek. Bu takıma da, Mesut’a da haksızlık. Ama yaratılan beklenti ve yaşanan başarısızlıklar iki tarafı da bu noktaya taşıdı.
GÜNTEKİN ONAY: BU OYUN MESUT'LA OLMAZ
Fenerbahçe, Giresunspor karşısında çok koştu, mücadele etti ve dinamik bir futbolla kazandı. Giresun’daki orta saha kurgusu ve oyuncu yapısı, tempolu futbol oynamaya daha uygun. Mesut Özil ile bu dinamizm ne yazık ki olmuyor. İstenilen fiziksel kaliteye ulaşana kadar ya oturacak ya da az süre alacak.
"100 YILDIR YAPILAN GOL VURUŞU ANTRENMANLARI BOŞUNA MIYDI?"
5) Galatasaray’ın kâbusu, Kayserispor karşısında da sürdü ve Torrent beşinci maçını da kazanamadı. Torrent’in “Benim işim ceza alanına kadar” savunması sizce haklı mı?
UĞUR MELEKE: FUTBOLU GUARDIOLA İCAT ETMEDİ
Torrent’e de her teknik adama olduğu gibi büyük saygı duyuyorum ancak şunu da unutmamak lazım: Futbolu Guardiola ve ekibi icat etmedi. Bu oyun 150 yıldır oynanıyor, muhtemelen 150 yıl daha oynanacak. Bu oyunda en başından beri tabelaya gol yazılıyor, pas, topa sahip olma ya da şut sayısı değil. Dolayısıyla işinizin ceza alanında bitmesi imkânsız. Aksine en önemli iş orada. Gol yoksa tüm çabalarınız boşa gidiyor çünkü. O zaman 100 yıldır yapılan gol vuruşu idmanları, duran top setleri hep boşuna mıydı? Hocalar maç içinde tek santrfordan çift santrfora boşuna mı dönüyorlar?
MEHMET ARSLAN: TORRENT'İN YAKLAŞIMI DOĞRU
Ben son maçta Galatasaray’ın mücadele azmine saygı duydum ve beğendim. Uzun zaman görmediğim bir arzu vardı takımda. Torrent bu bakımdan bir farklılık getirdi takıma. Devam eder mi? İnşallah eder. Ve onun ifade ettiği de bu. Pozisyona giren, gol kaçıran, rakibi baskı altına alan bir takım yaratıyorsa teknik adam, onun görevi de bu zaten. Son derece doğru bir yaklaşım. Ondan sonra oyuncuların ekstra çalışmasına bağlıdır. Bunu net bir şekilde açıklayan Torrent gibi teknik adamlar çoğalsa keşke. Ama ‘Her başarı benimdir’ diyen egolu teknik adamlar buna fırsat vermez.
GÜNTEKİN ONAY: O FUTBOLU BU KADRO OYNAYAMAZ
Torrentin takımı gelişiyor mu? Gözle görülür somut bir çıkış var mı? Hayır. Son 20 metre konusundaki ifadesinde bir yanlış yok. Gol bölgesinde artık beceri ve bitiricilik devreye girer. Sorun şu: Torrent’in kafasındaki futbolu bu kadro kalitesi oynayamaz.
"HİKMET KARAMAN HAKLI HATTA AZ BİLE SÖYLEMİŞ"
6) Hikmet Karaman, Türkiye Kupası’nda sürekli deplasmanda oynamalarından yakındı. Karaman isyanında haklı mı? Kupadaki bu statü sizce de garip değil mi? Biz neden böyle yapıyoruz?
UĞUR MELEKE: AMAÇTAN ŞAŞTI
Bu yanıtı verebilmek için önce yerel kupaların 150 yıldır neden oynandığı sorusunu cevaplamamız gerek. Kupanın amacı, ülke sathındaki her amatör/profesyonel futbolcuya bir gün en üst sahnede oynayabileceği hayalini kurdurmaktır. Iğdırsporlu’yu Fenerbahçe’yle, Bodrumsporlu’yu Beşiktaş’la oynatabilmektir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye ülkedeki her çocuğa bir gün kupada final oynayabileceğini düşündürmektir. Eşitlemektir amaç. Ama maalesef biz kupayı ne için düzenlediğimizi dahi unuttuk! Onu bile büyük takımların lehine kurgulamayı başardık. Hikmet Karaman haklı. Hatta az bile söylemiş.
MEHMET ARSLAN: YAYINCI DA HAKLI
Kupanın ruhu açıktır. Zayıf takımın güçlü takımı yenme ihtimali. Bunun için ilgi çeker. Bu ihtimal izlenmeye değer bir oyun çıkarır ortaya. Bunun için zayıf takıma bir şans verilir. Sıralamada aşağıda olan takımın sahasında oynanır maçlar. Ama bizde bu uygulama çok zor. Çünkü yayıncının da haklı kaygıları var. Bu ülkede homojen dağılmış bir taraftar ve izleyici topluluğu yok. İki güçlü takım elendi mi izlenme oranı dibe vuruyor. Bu denklemden doğru sonucu bulmak çok zor. Hikmet Karaman hocam haklı ama yayıncı kuruluş da haklı.
GÜNTEKİN ONAY: KURA ŞANSSIZLIĞI
Hikmet Karaman’ın takımı Kayserispor şanssız bir kura çekerek, Türkiye Kupası’nın son şampiyonu Beşiktaş’la eşleşti. Tek maçlı eliminasyon usülü oynanan kupa maçlarında bir ev sahibi, bir de deplasman takımı olmasından daha normal bir durum yok. Kura şanssızlığı.