Sinema

Güncelleme Tarihi:

Sinema
Oluşturulma Tarihi: Şubat 17, 2006 00:00

Haberin Devamı

Woody Allen bu kez çok karanlık

/images/100/0x0/55ea4ab1f018fbb8f8766638

Match Point

Yön: Woody Allen

Oyn: Jonathan Rhys Meyers, Scarlett Johansson, Matthew Goode

Sinemanın yaşayan efsanesi Woody Allen, son dönemde kendini çok fazla tekrar eden filmleriyle kariyerinde büyük bir düşüş yaşıyordu. Hatta bazı filmleri ülkemizde vizyona bile girmeden DVD olarak piyasaya sürülmüştü. Woody Allen, bu kötü gidişe bir dur demek için, son dönemde çektiği filmlerle bir değişim süreci başlattı. Bu sürecin dozunu Maç Sayısı’nda iyice artırıyor.

Genç tenis eğitmeni Chris Wilton (Jonathan Rhys-Meyers), Tom’a (Mathew Goode) verdiği özel dersler sayesinde sosyete dünyasına yakınlaşma şansına sahip olur. Chris, Tom’un kız kardeşi Chloe (Emily Mortimer) ile flört ederken, Tom’un Amerikalı aktris sevgilisi Nora’ya (Scarlett Johansson) aşık olmayı da ihmal etmez. Hem Nora’ya sahip olmayı hem de Chloe ile yaptığı evlilikten kazandığı zenginliğin devam etmesini isteyen Chris’i tabii ki, kötü sürprizler beklemektedir.

Sinema kariyeri boyunca Amerika’nın dışına nadiren çıkan Woody Allen, sevgili New York’unu bırakıp filmi Londra’da çekti. Aslında Allen’a kalsa film yine New York’ta çekilecekti, ancak yapımcılar ısrar ettiler. Asıl değişim filmin türünde karşımıza çıkıyor. Kariyeri boyunca kaygı ve komplekslerini özgün bir mizah aracı olarak kullanarak izleyicisini güldürmeyi tercih eden Allen, bu kez polisiyenin karanlık sularına yelken açıyor. Hatta Dostoyevski’nin Suç ve Ceza adlı romanına yaptığı göndermelere bakılırsa, yer yer kara filmin kasvetli sularına giriyor. Yönetmen, karakter yaratma sürecinde de büyük bir değişime imza atmış. Her zaman güldüren naif karakterleri, bu kez oldukça sert.

Birçok eleştirmenin Woody Allen’ın son 10 yılda çektiği en iyi film olarak gösterdiği Maç Sayısı, haftanın en iyisi.

Scarlett’ten cüretkár sahneler

Filmde, İrlandalı oyuncu Jonathan Rhys Meyers ile güzeller güzeli Scarlett Johansson başrolleri paylaşıyor. Meyers ve Johansson’un ateşli sevişme sahneleri basında aşk dedikodularına neden olmuştu.

Bir Ezel Akay masalı

Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?

Yön: Ezel Akay

Oyn: Beyazıt Öztürk, Haluk Bilginer, Şebnem Dönmez, Güven Kıraç

Yapımcı olarak girdiği sinema dünyasına Tabutta Rövaşata, Güneşe Yolculuk, Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak gibi birçok önemli film armağan eden Ezel Akay, yönetmenliğini yaptığı Neredesin Firuze’nin ardından ikinci filmi ile karşımızda. Türk mizahının efsane ikilisi Hacivat ile Karagöz’ün öyküsünü perdeye taşıyor. Hikaye 14. yüzyılda Bursa’da geçiyor. Vergi memurlarından kaçıp annesiyle Bursa’ya yerleşen Karagöz’ü, hasta bir inek Hacivat’la bir araya getirir. Karagöz ile Hacivat, Bursa’da Orhan Gazi adına yapılan cami inşaatında iş bulurlar. Ancak şakaları caminin yapımını geciktirir...

Hikayenin geçtiği dönemin dilini, mimarisini ve atmosferini yansıtmak için gerçekten büyük bir emek harcandı. 4 milyon dolara mal olan film, Bursa Orhaneli’nde 6 dönümlük araziye kurulan dev bir sinema platosunda çekildi. Ezel Akay ve Levent Kazak tarafından kaleme alınan senaryonun, tarihi olayları birebir anlatmak gibi bir derdi yok. Kurgusal bir öyküye sahip olan film, özünde mizahın toplumsal muhalefetteki yerini öne çıkarıyor.

Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?, aslında çok riskli bir proje. Ezel Akay, Televolelik isimlerin, milliyetçiliğin, kanın ve seksin iş yaptığı bir dönemde popüler sinemanın kurallarını bir tarafa iterek, sadece anlatmak istediği öyküyü perdeye taşımış. Neredesin Firuze’de olduğu gibi yine masalcı ruhunu seyirciyle paylaşıyor. Filmde kullanılan ağır dil de bu taviz vermeyen anlayışa en iyi örnek. Dekorundan makyajına, animasyonlarından görüntülerine kadar yerli film standartlarının zorlandığı filmin bir diğer kozu da Haluk Bilginer’in görkemli oyunculuğu.

Sevgililere özel aşk hikáyesi

Dün Gece Bir Rüya Gördüm

Yön: Ulaş Ak

Oyn: Emre Kınay, Pelin Batu, Arzu Yanardağ

Ulaş Ak, 10 bin dolara çektiği Giz (2003) filmini ekonomik sorunlar yüzünden vizyona sokamamıştı. Yönetmenin, Kültür Bakanlığı’ndan aldığı destekle çektiği Dün Gece Bir Rüya Gördüm ise, Pelin Batu ile Emre Kınay’ın erotik sahneleriyle basının dikkatini çekti. Filmin aşka dair sarsıcı bir öyküsü var. Taşradan İstanbul’a gelip bilgisayar mühendisi olan Deniz, uyuşturucu bağımlısı Lale’ye platonik bir aşkla bağlanır. Kendini birgün Lale’nin evinde bulur ve ertesi sabah yaşadığı her şeyin bir rüya olduğunu düşünmeye başlar. Emre Kınay, Pelin Batu ve Arzu Yanardağ’ın başrollerini paylaştıkları filmde, Fikret Hakan, Nebahat Çehre, Serap Ezgü gibi sürpriz isimler de rol alıyor. Film, Sevgililer Günü haftasında beyazperdede sağlam bir aşk öyküsü arayanların derdine derman olabilir.

Clooney, McCarthy dönemindeki komünist avını anlatıyor

Good Night and Good Luck

Yön: George Clooney

Oyn: David Strathairn, Patricia Clarkson, Jeff Daniels


George Clooney, İyi Geceler, İyi Şanslar’ı 30 yıldır haber spikerliği yapan babası Nick Clooney için çekti. Film, senatör McCarthy ile Amerikan Karşıtı Eylemler Senato Komitesi’ne karşı büyük bir mücadele veren ünlü sunucu Edward R. Murrow’un gerçek hikayesini anlatıyor. McCarthy’nin Amerikalı komünistleri hedef alan ve cadı avı adıyla anılan iftira kampanyasında yaşanan trajedileri tartışmaya açan yapım, 1950’lerin Amerika’sında geçiyor. Radyo ve televizyon gazeteciliğinin ilk günlerini görmek açısından da önemli. 7.5 milyon dolar gibi çok küçük bir bütçeyle tamamlandı. Önce renkli çekildi ve ardından siyah-beyaza dönüştürüldü. Tehlikeli Aklın İtirafları’nda (Confessions of a Dangerous Mind) harikalar yaratan George Clooney’nin bu ikinci yönetmenlik denemesi, Venedik’te En İyi Senaryo ve En İyi Erkek Oyuncu (David Strathairn) dallarında Altın Aslan ödülüyle onurlandırıldı. İlginç bir ayrıntı: Filmdeki şarkılar, George Clooney’nin teyzesi Rosemary Clooney’nin grubuna ait.

Yeni Lara Croft

Aeon Flux

Yön: Karyn Kusama

Oyn: Charlize Theron , Marton Csokas, Jonny Lee Miller...

MTV’de 1991 yılında ilk yayınlanmaya başladığında, adeta bir fenomene dönüşen Aeon Flux adlı animasyon, artık beyazperdede... İlk filmi Girlfight ile büyük övgüler alan Karyn Kusama’nın yönetmenliğini üstlendiği Aeon Flux’da olaylar 2415 yılında geçiyor. Hükümet ajanları tarafından öldürülen ailesinin intikamını almak isteyen Aeon Flux, mükemmel toplum denilen kavramın arkasındaki her şeyin bir hayal ürünü olduğunu düşünmektedir. Duvarlarla çevrili Bregna kentinde, otoriteye karşı isyan başlatır...

Filmin en büyük kozu Aeon Flux’u canlandıran Charlize Theron. Oscar’lı oyuncu en tehlikeli sahnelerde bile dublör kullanmadı. Hatta bu yüzden çekimlerde bazı sakatlıklar yaşadı. İzleyene Lara Croft ile Matrix’i hatırlatan Aeon Flux, video klip estetiğinde kotarılmış ilgi çekici bir bilimkurgu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!