Sedef hastalarında kalp riski yüksek

Güncelleme Tarihi:

Sedef hastalarında kalp riski yüksek
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 07, 2008 11:34

Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neslihan Şendur, sedef hastalarının kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskinin daha fazla olduğunu belirterek, sedef hastalarının beslenmelerine özen göstermeleri ve kilolarına dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Şendur, sedef hastalığının deride sedef beyazı renginde pullanmalar ve kırmızı plaklar halinde ortaya çıktığını belirterek, bu belirtilere bağışıklık siteminin deri hücrelerini çok hızlı büyütmesinin yol açtığını söyledi.

Dünyada yaklaşık 125 milyon kişinin sedef hastalığından etkilendiğini kaydeden Şendur, “Hastalığın ortaya çıkışı birçok nedene bağlıdır. Bunlar arasında vücutta oluşan fiziksel hasar, enfeksiyon ve alerjiler, bazı ilaçlar ile genetik faktörleri sayabiliriz” dedi.

Sedefi ortaya çıkaran nedenlerin tam olarak bulunmasının hastalığın tedavisini zorlaştırdığını ifade eden Şendur, sedef hastalığının genellikle ergenlik döneminde veya genç yaşlarda başladığını, yıllar içinde çok yavaş ilerlediğini ve bulaşıcı olmadığını bildirdi.

Alkol ve sigara kullanımının sedef hastalığını artırdığına dikkat çeken Şendur, şöyle devam etti:

“Sedef hastalarının kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riski sağlıklı bireylere göre daha fazla. Bu nedenle, sedef hastaları beslenmelerine özen göstermeli, kilolarınına dikkat etmeli. Çünkü, hücresel yenilenme süresi sağlıklı bireylerde 28 günken sedeflilerde 3 güne inmektedir. Bu da damar duvarlarını kalınlaştırarak kişinin kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini artırıcı bir faktördür.”
Vücutta oluşan her kızarıklığın veya yaranın sedef olmayabileceğine dikkat çeken Şendur, sedef teşhisi yapılan testlerin ardından bir dermatolog tarafından konulması gerektiğini söyledi.

Şendur, sedef hastalığının en çok diz, dirsek, saçlı deri ve gövdede görüldüğünü, hastalığı şiddetli yaşayan bireylerin genital bölge, el ve ayaklarında da hastalığa rastlandığını söyledi.

Sedef hastalığının vücutta yıllar içinde çok yavaş ilerlediğini bildiren Şendur, “Hastalık çocuklar ile yetişkinler arasında farklılıklar gösterir. Çocuklarda küçük çaplı ve kırmızı renkli, üstü kepekli belirtiler görülürken yetişkinlerde daha derin lezyonlar biçiminde görülür. Zaman içinde hastalık derinin alt kısımlarına kadar nüfuz eder. Hastalığın nedenleri arasında genetik faktörler olduğu için aile bireyleri arasındaki sedefler birbirine benzeyebilir” diye konuştu.

Sedef hastası olduğunu öğrenen bireylerin teşhisten sonra genellikle hayal kırıklığına uğradığını kaydeden Şendur, şunları söyledi:
“Sedef hastası olduğunu öğrenen bireylerde şok, hayal kırıklığı ve öfke sık görülen tepkilerdir. Stresin hastalığı tetiklediği göz önünde bulundurulduğunda, tedavinin başlangıcından itibaren hastanın bir psikolog denetiminde olması tavsiye edilmektedir. Çünkü kişi hastalığı nedeniyle kendisinin hem sosyal hem de cinsel yönden çekici olmadığını düşünmeye başlayacak ve öz güven kaybı yaşayacaktır.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!