Bir meydan okuma hikayesi

Güncelleme Tarihi:

Bir meydan okuma hikayesi
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 06, 2013 00:00

Gürkan Açıkgöz geçtiğimiz pazar günü Antalya'da düzenlenen Runtalya Maratonu'nda tam 42 kilometre koştu. Birçok insan için bile uzun bir mesafe olan 42 kilometreyi koşmak Açıkgöz için çok daha önemliydi. Çünkü o 20 yaşında tip 1 diyabet hastası olduğunu öğrenmişti ve bu koşu onun için hastalığına bir meydan okumaydı. Çünkü fizyolojik olarak, onun bu kadar uzun bir mesafeyi koşmasını engelleyen çok önemli bir etkendi diyabet. Koşarken bir yandan devamlı şekerini ölçüyor, düştüğü zaman kemerine koyduğu kuru meyveleri yiyor, özel hazırladığı mineralli suyundan içiyordu. Üstelik bununla da yetinmedi yakında 250 kilometre koşacağı bir maratona katılmayı hedefliyor. Yani bir diyabetli olarak 6 gün koşacak. Gürkan Açıkgöz bunları başarırken diğer diyabet hastalarına çok önemli bir mesaj vermek istedi: Hareket edin. Bir şekilde hareket etmek lazım. Bunu yapabilirsiniz.

Haberin Devamı

Tip 1 diyabet doğuştan var olan bir hastalıktır. Sizde nasıl 20 yaşında çıktı?


Hızlı bir gece hayatı, sağlıksız beslenme, günlerce süren yorgunluk, halsizlik ve daha bir sürü şey. Sonra birden öğrendik ki şekerim fena halde. Üstelik tip 1 diyabet hastasıyım. Bazen bu durum geç ortaya çıkabiliyormuş.

 

DÄ°YABETLE 42 KÄ°LOMETRE / Foto Galeri


/images/100/0x0/55eaa3f7f018fbb8f88d3b0a
Peki antrenmanları nasıl yapıyorsunuz? Herkes hemen 42 kilometre koşamaz hele bir diyabet hastası için bu süreç nasıl oldu?


Her sabah 06:00'da kalkıyorum ve haftanın 6-7 günü koşuyorum. Tabii bu saatte uyanmamak için kendinize birçok bahane bulabiliyorsunuz. Yaklaşık 5 yıl önce bir gün baktım ki pantolonlarımın içine sığmıyorum. Klasik diyabet hastası görünümüne bürünmek üzereydim. Bir göbek, hantallaşma başlamıştı.

 

Haberin Devamı

Buna bir dur demek gerektiÄŸini hissettim. KoÅŸmaya baÅŸladım. KoÅŸtukça dünyada benim gibi birçok insan olduÄŸunu gördüm. ÖrneÄŸin ABD'de "Type 1" isminde bir grup var.Â


Doktorunuz bu duruma ne dedi?


Birçok doktordan görüş aldım. İlk başta karşı çıkanlar oldu. Hatta triatlona katılmak için sağlık raporu almak istedim. Vermediler. Neyse ki doktor seçme hakkı sayesinde doktorumu değiştirdim. Daha sonra raporumu alabildim.


Koşmak neleri değiştirdi hayatınızda?


Kan değerlerim birçok diyabetli hastadan çok daha iyi. Kullandığım insülini yüzde 40 azalttık. Hatta beni takip eden doktorum bile "sen diyabetli olduğuna emin misin" diyor. 6 kilo verdim ama yağ miktarım çok daha fazla azaldı. Şekerim inip çıktığında baş ağrılarım olurdu artık olmuyor. Kendimi uykulu, halsiz hissetmiyorum. Zihnim de daha berrak, daha iyi düşünebildiğimi hissediyorum.


Kendinize güveninizi de artırıyordur bir şeyleri başarmak...


Evet kesinlikle. Savaşçı bir yanım olduğu için de sabah 06:00'da kalkıp koşabiliyorum. Ama bu kadar uç noktada olmasa bile her diyabetli haftada en az 10 kilometre koşmalı.

 

Haberin Devamı

Beslenme nasıl ve gününüz nasıl geçiyor?


Normalde sabah erkenden kalkıp koşanlar aç karnına koşuyor ama bu benim adıma bir risk. Kalkar kalkmaz şekerimi ölçüyorum, bir meyve yiyorum. Koşarken de şekerimi ölçmeye devam ediyorum eğer düşmüşse yine kuru meyvelerimden yardım alıyorum. Koşarken de bunları yapıyorum yine.

 

Yulaf, yoğurt, kuru meyvelerle karışım hazırlıyorum kendime. Yağa çok dikkat ediyorum. Şekeri ayarlayabiliyoruz ama yağ daha sinsice hareket ediyor. Gelip vücudunuza yerleşiyor.

 

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!